Mehmet Beşir Ayanoğlu
Köşe Yazarı
Mehmet Beşir Ayanoğlu
 

MARDİN’İN ‘MAKUL’ VE ‘MAKBUL’ SİYASİ ANLAYIŞI NE OLABİLİR….? (2)

Ne yapmalı sorusuna; Makul ve makbul siyasi anlayışla Mardin’in kalkınması için;  -Tehdit ve ihkakı hakkı(hakkın kendiliğinden alınmasını); ortadan kaldırılması gerekir, -Toplumdaki uyuşmazlıklar ve anlaşmazlıkları kol gücüne dayanan kaba güç ile değil, hukuk yoluyla çözümlenmesinin sağlanması, -“Beyin gücünün” güçlendirilip “beyin göçünün” engellenmesi,  -Şehrin sürdürülebilir kalkınması için 5, 10, 20 yıllık kalkınma planlarının yapılması ve uygulanması, -Daha önce yapılanların üstüne ciddi sayılabilecek daha farklı projeler ortaya konulması, -Yeni yetişen neslin; inovasyon, metaverse (matevörs), sosyal medya, dünyayla ilgili yaklaşımları yerelleştirilip bunun kalkınma sürecine entegre edilmesi, -20 yıllık süreçte devam eden STK, toplum lideri, kanaat önderi, akil insan anlayışı ve geleneğinin günümüz dünyası anlayışına uygun dönüşümünün ve tanımlamasının yapılması,   -Siyaset kurumunda görev yapan siyasetçiler makul ve makbul çerçevede proje üretip şehrin kalkınmasına katkıda bulunmak üzere ilgili kurumlarla iş birliğine gitmeleri; kısa dar paslaşma siyasetten vazgeçmeleri ve günü birlik politikalardan uzak durmaları, bunun yanında uygulanabilirliği olan politikalar üretmeleri ve bu minvalde siyaset yapmaları, -Şehrin önemli kurumlarında bulunan yöneticilerin revizyon ve rotasyondan geçirilmeleri makul ve makbul siyasetin gereğidir. “Metal yorgunluğu” ve “lokal körleşmeyi” aşmanın yegane yolu da budur. -Özgür düşünce, tarafsız ve bağımsız “basın” toplumun beklentileri çerçevesinde makul ve makbul şartlarda görevlerini yapmaları,  -Hukuk dışı yapılların, hukuk çerçevesinde gereğinin yapılması,  -Farklı düşünceler, farklı yaşam model ve tarzların barış içersinde kendini güvende hissetmelerinin sağlanması, -Teşebbüs ruhu ve zihniyetinin aktifleştirilip etkinleştirilmesi,  devletten geçinme ve kısa yoldan köşe dönmecilik yollarının tamamen kapatılması.  -Yaşayan beyinler, farklı düşünenler, düşünce üretenlere ehemmiyet gösterilmesi ve desteklenmesi, -“Siyaseti, ancak parası olanlar yapar” anlayışı yerine “toplumda karşılığı olan makul ve makbul siyasetçiler siyaset yapar” anlayışının topluma yerleştirilmesi,  -Şehrin hafızası olan şahsiyetlerden daha çok istifade edilmesi, -Şehrin; sosyal, kültürel zenginliği (farklı dil,din,etnisite) üzerinden dünyaya barış mesajının verilebilmesi ve bu kardeşlik ikliminin Mardin’e has olduğunun anlatılması, -Gençlere güvenip onlara yol açılması,  -Makul ve makbul siyasi anlayışın en güzel söylemi ve anlayışı olan; “Kimsesizlerin kimsesiyiz…!” düşüncesini gündemimize alıp bu çerçevede yeniden siyaset yapmamız gerekiyor.  Ne yapmalı? (Devamı var….)
Ekleme Tarihi: 27 Eylül 2022 - Salı

MARDİN’İN ‘MAKUL’ VE ‘MAKBUL’ SİYASİ ANLAYIŞI NE OLABİLİR….? (2)

Ne yapmalı sorusuna;

Makul ve makbul siyasi anlayışla Mardin’in kalkınması için; 
-Tehdit ve ihkakı hakkı(hakkın kendiliğinden alınmasını); ortadan kaldırılması gerekir,
-Toplumdaki uyuşmazlıklar ve anlaşmazlıkları kol gücüne dayanan kaba güç ile değil, hukuk yoluyla çözümlenmesinin sağlanması,
-“Beyin gücünün” güçlendirilip “beyin göçünün” engellenmesi, 
-Şehrin sürdürülebilir kalkınması için 5, 10, 20 yıllık kalkınma planlarının yapılması ve uygulanması,
-Daha önce yapılanların üstüne ciddi sayılabilecek daha farklı projeler ortaya konulması,
-Yeni yetişen neslin; inovasyon, metaverse (matevörs), sosyal medya, dünyayla ilgili yaklaşımları yerelleştirilip bunun kalkınma sürecine entegre edilmesi,
-20 yıllık süreçte devam eden STK, toplum lideri, kanaat önderi, akil insan anlayışı ve geleneğinin günümüz dünyası anlayışına uygun dönüşümünün ve tanımlamasının yapılması,  
-Siyaset kurumunda görev yapan siyasetçiler makul ve makbul çerçevede proje üretip şehrin kalkınmasına katkıda bulunmak üzere ilgili kurumlarla iş birliğine gitmeleri; kısa dar paslaşma siyasetten vazgeçmeleri ve günü birlik politikalardan uzak durmaları, bunun yanında uygulanabilirliği olan politikalar üretmeleri ve bu minvalde siyaset yapmaları,
-Şehrin önemli kurumlarında bulunan yöneticilerin revizyon ve rotasyondan geçirilmeleri makul ve makbul siyasetin gereğidir. “Metal yorgunluğu” ve “lokal körleşmeyi” aşmanın yegane yolu da budur.
-Özgür düşünce, tarafsız ve bağımsız “basın” toplumun beklentileri çerçevesinde makul ve makbul şartlarda görevlerini yapmaları, 
-Hukuk dışı yapılların, hukuk çerçevesinde gereğinin yapılması, 
-Farklı düşünceler, farklı yaşam model ve tarzların barış içersinde kendini güvende hissetmelerinin sağlanması,
-Teşebbüs ruhu ve zihniyetinin aktifleştirilip etkinleştirilmesi,  devletten geçinme ve kısa yoldan köşe dönmecilik yollarının tamamen kapatılması. 
-Yaşayan beyinler, farklı düşünenler, düşünce üretenlere ehemmiyet gösterilmesi ve desteklenmesi,
-“Siyaseti, ancak parası olanlar yapar” anlayışı yerine “toplumda karşılığı olan makul ve makbul siyasetçiler siyaset yapar” anlayışının topluma yerleştirilmesi, 
-Şehrin hafızası olan şahsiyetlerden daha çok istifade edilmesi,
-Şehrin; sosyal, kültürel zenginliği (farklı dil,din,etnisite) üzerinden dünyaya barış mesajının verilebilmesi ve bu kardeşlik ikliminin Mardin’e has olduğunun anlatılması,
-Gençlere güvenip onlara yol açılması, 
-Makul ve makbul siyasi anlayışın en güzel söylemi ve anlayışı olan; “Kimsesizlerin kimsesiyiz…!” düşüncesini gündemimize alıp bu çerçevede yeniden siyaset yapmamız gerekiyor. 

Ne yapmalı?
(Devamı var….)

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.