İSRÂİL’İN ENSÂRULLÂH KORKUSU

Rejim yetkilileri ve düşünce kuruluşları, YEMEN'in oluşturduğu ciddi tehdidi açıkça kabul ediyor ve yeni bir "7 Ekim"i önlemek için istihbarat sistemleri ve caydırıcılık stratejilerinin gözden geçirilmesi çağrısında bulunuyor.
              İTSRAİL Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Meir Amit İstihbarat ve Terörizm Bilgi Merkezi/The Meir Amit Intelligence and Terrorism Information Center*, ilk alarmı Eylül 2024'te vermiş ve “Yemenli ENSÂRULLÂH Güçlerinin -HÛSÎ HAREKETİ- SURİYE'ye Hareket Ettiğini ve İTSRAİL'e Kara Saldırısı Planladığını” duyurmuştu.
             Rapora göre, direniş ekseni arasındaki iş birliği, ENSÂRULLÂH'ın güçlerini coğrafi olarak uzak bir yerden işgal altındaki toprakların sınırlarına yakın bir yere kaydırarak doğrudan kara saldırısı düzenlemesine imkân sağladı.
             İsrail HAYOM gazetesi de bu yılın Ağustos ayında yayınladığı bir haberde, “İTSRAİL terör ordusunun YEMEN'den gelen tehdidi ciddiye alarak, YEMENLİ muhariplerin işgal altındaki FİLİSTİN'e sızması senaryosuna hazırlandığını belirterek, bu senaryonun TEL AVİV'in YEMEN güçlerinin yoğun eğitimi ve bölgesel istikrarsızlık konusundaki endişelerini artırdığını” ifade etmişti.
             Siyonistler YEMEN Saldırılarından Niçin Endişeli?
  Bu tür değerlendirmeler, son iki yıldır Siyonist hedeflere yönelik füze ve İHA saldırılarıyla FİLİSTİN halkına verdiği güçlü desteği defalarca ortaya koyan ve işgalin sonuna kadar bu eylemlerini sürdüreceğini açıklayan ENSÂRULLÂH'ın başarılı performansından kaynaklanmaktadır.
             Yemenlilerin KUDÜS davasını desteklemedeki kararlılıkları; güçlü siyasi atılganlıkları ve sağlam askeri kabiliyetlerini ortaya koymakta olup, bu kararlılık Siyonistlerin potansiyel tehditler ve muhtemel güvenlik sonuçları konusunda ciddi endişelerle karşı karşıya kalmalarına neden olmuştur.
             ENSÂRULLÂH'ın askerî gücü, TEL AVİV'in kaygı ve korkusunu artıran bir diğer etken. Hareket, son on yılda füze ve insansız hava araçlarından oluşan bir cephanelik oluşturarak ve gerilla savaşı deneyiminden yararlanarak bölgesel güç dengesini kendi lehine çevirmeyi başardı.
             Bu askerî kabiliyetler, taktik beceriler ve karmaşık operasyonlar yürütme yeteneğiyle birlikte YEMENLİLERİ, SİYONİST rejimin uzak hedeflerini bile tehdit eden potansiyel olarak tehlikeli bir güç haline getirmiştir.
             YEMEN hipersonik füzeleri ve intihar İHA'larının işgal altındaki toprakların kalbine inmesi, rejimin stratejistlerini, ENSÂRULLÂH'ın tehditlerinin göz ardı edilmemesi gerektiği sonucuna götürdü. Zira bu yeteneklere karşı ihmâlkârlık, işgal altındaki topraklar için 7 Ekim olayından daha yıkıcı sonuçlar doğurabilir.  Bu da savunma açıklarının kapatılması ve önleyici tedbirler alınması gerekliliğini ortaya koymaktadır.
             ENSÂRULLÂH'ın istihbarat alanındaki ilerlemeleri de önemlidir ve KIZILDENİZ'deki SİYONİST gemileri takip edip hedef alabilme yeteneğinin yanı sıra, Tel Aviv'in hareketin komutanlarına yönelik sûikast girişimlerini engellemesi de önemlidir.
             Bu durum, onların ağ güçleri ve tehditleri yönetmedeki yüksek becerilerini ortaya koyarken, ENSÂRULLÂH'ın özgüvenini artırıp konumunu sağlamlaştırmış, aynı zamanda Tel Aviv'de korkuyu hâkim kılmıştır.
             Tel Aviv için 'ekonomik ve lojistik boyut' büyük ehemmiyet taşıyor. Zira ticaret akışı ve hayati önem taşıyan malların tedariki, Siyonist rejimin ekonomik istikrarının temelini oluşturuyor.
  ENSÂRULLÂH, deniz yollarına hâkim olarak Siyonist gemilere yönelik yaygın saldırılar düzenleyerek, Yahudi tüccarların ticari trafiğini aksatmakla kalmamış, rejime de büyük maddi kayıplar verdirmiştir.
             EİLAT gibi stratejik limanlardaki faaliyetlerin azalması, mal taşımacılığının durması ve milyarlarca dolarlık zarar, YEMEN operasyonlarının TEL AVİV'in ekonomisi ve lojistik güvenliği üzerindeki operasyonel ve doğrudan etkisinin açık bir örneği olup, Tel Aviv yöneticilerinin endişelerini artırmıştır.
             TEL AVİV'in YEMEN'den gelebilecek bir kara harekâtı korkusu gerçek ve bu nedenle ABD'nin iş birliğiyle ENSÂRULLÂH'ın gücünü zayıflatmaya çalışıyor.
  WASHİNGTON'ın ofislerini kapatma ve grubun IRAK'taki etkisini sınırlama baskısı, bu tehdidin TEL AVİV için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
----
             *Asıl adı; İstihbarat ve Terörizm Bilgi Merkezi (ITIC)’dir. İTSRAİL merkezli bir araştırma grubudur. ITIC'in İTsrail Savunma Kuvvetleri ile yakın bağları vardır.  İTSRAİL-FİLİSTİN çatışması ve İTSRAİL-LÜBNAN çatışması hakkındaki raporları medyanın ilgisini çekmiştir.
             İTSRAİL istihbarat topluluğunun (Mossad, Askerî İstihbarat, Şin Bet ve Nativ) birkaç eski üyesi; merkez ile İTSRAİL askerî istihbaratı ve merkezin kuruluşu arasındaki "SİMBİYOTİK" ilişkiyi eleştirerek, askerî istihbaratın bir propaganda organıyla bağlantısının "NESNEL" ve "İDEOLOJİK OLARAK TARAFSIZ" analize zarar vereceğini savunur.