Arâkçî: AMERİKA DİPLOMASİYE İHANET ETTİ
Arâkçî: AMERİKA DİPLOMASİYE İHANET ETTİ
İran Dışişleri Bakanı Abbâs Arakçî, NBC News'e verdiği röportajda, ABD Başkanı Donald Trump'ın verdiği iki haftalık süre içinde ABD ile bir anlaşmaya varılmasının mümkün olup olmadığına ilişkin bir soruya cevap olarak, "Bu, Mr. Trump yönetiminin müzakereler yoluyla bir çözüme ulaşma iradesini göstermesine bağlı" dedi.
Ancak Arakçî, “Washington'un başından beri müzakerelerle gerçek anlamda ilgilenmediğini ve müzakereleri sadece İsrail saldırılarını örtmek için kullandığını” söyledi. Beyaz Saray basın sekreteri olan Caroline Levitt “Perşembe günü Donald Trump'ın İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına katılma kararını önümüzdeki iki hafta içinde vereceğini” duyurmuştu. Cuma günü ise ABD başkanı, Tahran için iki haftalık son tarihi tekrar vurgulayarak şöyle demişti: "Bu son tarihi, akıllarını başlarına toplayıp toplamayacaklarını görmek için belirledim." İsrail saldırılarının, 15 Haziran'da Maskat'ta yapılması planlanan altıncı İran-ABD görüşmelerinden sadece iki gün önce başladığını belirten Arakçî; "Belki de akıllarında bu plan vardı ve görüşmeleri sadece bir örtü olarak istiyorlardı. Artık onlara nasıl güveneceğimizi bilmiyoruz. Yaptıkları EYLEM aslında DİPLOMASİYE İHANETTİR" dedi. İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı ise, "Bu ihlaller devam ettiği sürece onlarla görüşmeye yanaşmayız" vurgusunu yaptı. İran'ın Donald Trump'ın talebi üzerine uranyum zenginleştirmeyi bırakmayacağını tekrarlayan Arakçî, “Konuyu ABD Başkanı'nın Ortadoğu özel temsilcisi Steve Whittaker ile açıkça görüştüğünü de” sözlerine ekledi. Abbas Arakçî: "Ona sıfır zenginleştirmenin imkansız olduğunu defalarca söyledim. Her ülkenin barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirme hakkı vardır. Bu, bilim adamlarımızın başarısı ve ulusal gurur ve onur meselesidir." İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı, Mr. Witkoff'un önceki toplantıda varılan anlaşmaları uygulayamayacak gibi göründüğünü belirterek şunları ekledi: "Saygın bir adam olduğunu düşünüyorum ve onunla çalışabilirsiniz. Ancak ne yazık ki her toplantıda fikrini değiştirdi. Belki de sözlerini yerine getiremediği için. Şu anda aramızda bir güven eksikliği var çünkü sözlerini yerine getiremedi ve yapabileceğimizi söylediği şeyleri yapamadı." Axios gazetesi Çarşamba günü, güvenilir kaynaklara dayanarak, Abbas Arâkçî ve Steve Whittaker'ın İsrail saldırılarına rağmen iletişimi sürdürdüğünü bildirdi. Arâkçî de bu konuda: "Doğrudan ve dolaylı mesajlar alışverişinde bulunuluyor. Yanlış anlaşılmaları önlemek için birbirimize pozisyonlarımızı açıklıyoruz. Bu MÜZAKERE anlamına gelmiyor. Bizden müzakere etmemizi istiyorlar. Ancak bunu yalnızca gerçekten bir müzakere meselesi olduğunda yapıyoruz, yani dayatma olmadığında." İran'ın nükleer tesislerinin bombalanmasının nükleer program çerçevesinde geliştirilen bilgiyi yok etmeyeceğini vurgulayan İran Dışişleri Bakanı, "Bir veya iki tesisi yok ederlerse, onları yeniden inşa edebiliriz. Zira bilgi ve teknolojimiz var. Bunu kendimiz başardık ve teknoloji geri çevrilemez veya bombalarla yok edilemez." dedi. Arâkçî ayrıca Trump'ın İran'a saldırmaya karar vermesi durumunda Tahran'ın da karşılık verme hakkını saklı tuttuğunu söyleyerek şunları ekledi: "Bir savaş çıktığında, her iki taraf da birbirine saldırır. Bu tamamen anlaşılabilir bir durumdur ve kendini SAVUNMA her ülkenin meşru hakkıdır. Amerika İsrail'in saldırılarına katılırsa, BİZ DE KARŞILIK VERİRİZ."