DEDAŞ

Mardinli Şef Nadya Şener Mardin'de Kitabını İmzaladı

KIR'ATIM GÜNCEL HABERLER (KIRATIM HABER) - KIR'ATIM GAZETESİ | 04.10.2023 - 16:08, Güncelleme: 04.10.2023 - 16:08
 

Mardinli Şef Nadya Şener Mardin'de Kitabını İmzaladı

Mardinli yemek şefi Nadya Şener, 'Mardin Bereketi' adlı kitabını düzenlenen imza ve söyleşi programıyla tanıttı. Programa ilgi yoğundu.
Nadya Şener, annesinin mutfağından esinlenerek, annesinin hünerli elleriyle yapılan yemekleri dört yıllık bir çalışmanın ardından 'Mardin Bereketi' adlı kitabına taşıdı. Mardin'in nezih mekanlarından biri olan Kebikeç Sahaf Cafede gerçekleşen imza ve söyleşi programına çok sayıda davetli katıldı.   Söyleyşiye başlarken her halinden  heyecanlı olduğunu katılımcılardan gizleyemeyen ünlü şef Nadya Şener, kitabını anlatırken, sürekli mutfakta annesiyle yemek yaptığını belirterek, bu yemekleri tarifleriyle birlikte gelecek nesillere aktarmak için böyle önemli ve anlamlı bir çalışmaya imza attığını söyledi.   Mardin’de doğmuş, çocukluğunu Mardin’de geçirmiş olan Şef Nadya Şener konuşmasında Mardin'in eşsiz lezzetlere sahip olduğunu ifade ederek, "Bu lezzetleri yaşatmak için her zaman çalışacağım. Gerekirse öncülük edeceğim. O kadar güzel lezzetlerimiz varki bunlara layıkıyla sahip çıkamıyoruz. Bu yemekleri tescillemek konusunda malesef geç kalıyoruz. Bu da Mardin için büyük bir kayıptır." ifadelerini kullandı.   Konuşmasının devamında Şener, "Bu kitaptaki yemeklerin bendeki yeri ayrıdır. Her birinin kokusunda annem, babam, kardeşlerim, Mardin'in buram buram yenibahar kokan çarşısı, komşu kadınların boncuk boncuk terlemiş yüzleri, semnenin tavada erirken çıkardığı cızırtısı var. Lezzetlerin hepsi eski Mardin'den kopup bugüne gelmiş olsalar da şimdiki  hayatlarımızda daha kolay yer edinsinler diye kitaptaki tariflerde bir miktar modernleştiler.   Ama asla lezzetlerinden bir şey kaybetmediler. Ben sadece sunumlarına dokunmayı tercih ettim. Misal annelerimiz kıteli yani içli köfteyi büyük yaparlardı. O zamanlar büyük yapmak marifetti, evlerde kalabalıktı. Ziyan olmazdı ama bugün çok daha küçük yaşıyoruz. Evlerimiz eskisi kadar kalabalık değil bu yüzden ben de kıtel gibi yiyecekleri daha küçük boyutlarda yapmayı tercih ettim. Mesela ıkliçe yani Mardin çöreği eskiden tek başına ikram edildiğinden irice hazırlanırdı. Şimdiyse  yanında tatlısından tuzlusuna çeşit çeşit ikramlık çıkardığımızdan onu da küçültüp günün şartlarına uyarladım. Bu tarifleri hem bizim Mardin'in tatlarıyla tanışmanız, hem de onları sofranızda yer açarak bugünlerde yaşatıp yarınlara taşımanız temennisiyle paylaşıyorum sizlerle. O lezzetlerle birlikte geçmiş kuşaklarımızı da hep birlikte anmamıza vesile olabilirsem ne mutlu bana." dedi.   Programın sonunda kitabını imzalayan Şener, kendi elleriyle hazırladığı  çörek (ikliçe) ikram edilerek, katılımcılardan tam not aldı. Şener'in katılımcılara yakından ilgilenmesi ise dikkatlerden kaçmadı.
Mardinli yemek şefi Nadya Şener, 'Mardin Bereketi' adlı kitabını düzenlenen imza ve söyleşi programıyla tanıttı. Programa ilgi yoğundu.
Nadya Şener, annesinin mutfağından esinlenerek, annesinin hünerli elleriyle yapılan yemekleri dört yıllık bir çalışmanın ardından 'Mardin Bereketi' adlı kitabına taşıdı. Mardin'in nezih mekanlarından biri olan Kebikeç Sahaf Cafede gerçekleşen imza ve söyleşi programına çok sayıda davetli katıldı.
 
Söyleyşiye başlarken her halinden  heyecanlı olduğunu katılımcılardan gizleyemeyen ünlü şef Nadya Şener, kitabını anlatırken, sürekli mutfakta annesiyle yemek yaptığını belirterek, bu yemekleri tarifleriyle birlikte gelecek nesillere aktarmak için böyle önemli ve anlamlı bir çalışmaya imza attığını söyledi.
 
Mardin’de doğmuş, çocukluğunu Mardin’de geçirmiş olan Şef Nadya Şener konuşmasında Mardin'in eşsiz lezzetlere sahip olduğunu ifade ederek, "Bu lezzetleri yaşatmak için her zaman çalışacağım. Gerekirse öncülük edeceğim. O kadar güzel lezzetlerimiz varki bunlara layıkıyla sahip çıkamıyoruz. Bu yemekleri tescillemek konusunda malesef geç kalıyoruz. Bu da Mardin için büyük bir kayıptır." ifadelerini kullandı.
 
Konuşmasının devamında Şener, "Bu kitaptaki yemeklerin bendeki yeri ayrıdır. Her birinin kokusunda annem, babam, kardeşlerim, Mardin'in buram buram yenibahar kokan çarşısı, komşu kadınların boncuk boncuk terlemiş yüzleri, semnenin tavada erirken çıkardığı cızırtısı var. Lezzetlerin hepsi eski Mardin'den kopup bugüne gelmiş olsalar da şimdiki  hayatlarımızda daha kolay yer edinsinler diye kitaptaki tariflerde bir miktar modernleştiler.
 
Ama asla lezzetlerinden bir şey kaybetmediler. Ben sadece sunumlarına dokunmayı tercih ettim. Misal annelerimiz kıteli yani içli köfteyi büyük yaparlardı. O zamanlar büyük yapmak marifetti, evlerde kalabalıktı. Ziyan olmazdı ama bugün çok daha küçük yaşıyoruz. Evlerimiz eskisi kadar kalabalık değil bu yüzden ben de kıtel gibi yiyecekleri daha küçük boyutlarda yapmayı tercih ettim. Mesela ıkliçe yani Mardin çöreği eskiden tek başına ikram edildiğinden irice hazırlanırdı. Şimdiyse  yanında tatlısından tuzlusuna çeşit çeşit ikramlık çıkardığımızdan onu da küçültüp günün şartlarına uyarladım. Bu tarifleri hem bizim Mardin'in tatlarıyla tanışmanız, hem de onları sofranızda yer açarak bugünlerde yaşatıp yarınlara taşımanız temennisiyle paylaşıyorum sizlerle. O lezzetlerle birlikte geçmiş kuşaklarımızı da hep birlikte anmamıza vesile olabilirsem ne mutlu bana." dedi.
 
Programın sonunda kitabını imzalayan Şener, kendi elleriyle hazırladığı  çörek (ikliçe) ikram edilerek, katılımcılardan tam not aldı. Şener'in katılımcılara yakından ilgilenmesi ise dikkatlerden kaçmadı.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.