Abdulkadir Ayanoğlu
Köşe Yazarı
Abdulkadir Ayanoğlu
 

YAŞAMIN GİZEMİ-15

KANSER VE SUSUZLUK Tıp, kanserin çözümünü tek bir tedavi olan kemoterapiyle çözmeye çalışır. Emsali ise diri diri gömülme denilmekte…Peki, bu asit birikmesi diğer adıyla kirlenme, kanserleşme neden kaynaklanır? Başta aşırı yeme, yanlış beslenme, susuzluk, stres ve diğer etkenler… Bu nedenle kim çok yemek yiyip az su içerse hastalığa veya kansere yakalanma riski çok daha yüksek olur. Yanlış ya da fazla beslenme vücutta kirlenme meydana getirir. Vücut, gerekli besini kullanmak için alırken gerekmeyeni almamaya çalışır fakat zor durumda kalınca organları korumak için fazla gıdayı vücut dışında yağ olarak depolar işte buna kilo denir. Kilo boydan 10 fazla ise bu yağdır. Oran bundan daha çok ise ölü hücrelerin vücutta birikmesi anlamına gelmektedir. Özellikle, eğer çocuklar gelişim çağında boy artışı sağlamıyorsa, göbekte genişleme yani kilo oluşuyorsa yemek yemenin açlığından çok; su ve tuz ihtiyacının yokluğundan oluşan bir açlıktır. Yapılan araştırmalara göre aşırı kiloluların kansere yakalanma risklerinin %40 oranında arttığı tespit edilmiştir. Bu nedenle vücuttaki kirlenmenin engellenmesi ve doğal yoldan zayıflamanın olabilmesi için insanın yediklerinin üç katı kadar su içmesi gerekmektedir. Mesela, kalp krizleri genelde yemekten sonra olur, çünkü kana yüklenen gıdalar kanı kirleterek, yoğunluğunu artırarak ve pH değerini düşürterek kanın su oranı azaltıp, kanın kalınlaşmasına yani kanın akış hızının azalmasına sebep olur ki kalbin pompalama kapasitesini azaltarak, durdurmaya çalışır. Gıdalar içinde; alkollü içecekler, şekerli ürünler, ilaçlar, rafine tuz ve siyah çay vücutta kirlenmeye sebebiyet verdiği için kanserojendir. Ayrıca şeker (glikoz) ile üretilen kimyasal içecekler ve gıdalar kanserojen gıdalar arasında en masum olanlarıdır. İlginçtir, başka hastalık için gidiliyor ama bir anda kanser teşhisi konuluyor. Vücuttaki kirlenmelerin sebebi, bilinmeyen hastalıkları ortaya çıkarır daha sonra bu hastalıklar artıkça kansere dönüşür. Bu kirlenmenin artışıyla, kanserleşme süreci hızlanır. Tümör ise kanser kirlenmelerinin depolanma ve birikme şeklidir. Bu nedenle bir insana konulan teşhisin yıllar öncesi vardır. Yapılan araştırmalara göre 40 yaş civarından başlayıp 80 yaşına doruğa çıkar. Sonuç olarak; nasıl ki akvaryum kirlenirse balık yaşayamaz. Hücre suyu kirlendiğinde vücut strese girer ve kirlenen bedende ruh yaşamak istemez. Dr. Batmanghelidj der ki: “Siz hasta değilsiniz susuzsunuz.” Eğer susuzluk daha fazla artarsa vücut, protein rezervlerini çözüp enerjiye dönüştürür, kemikte kalan diğer mineralleri de çözer ve bu kemik erimesi adıyla tanımlanır. Dr. Batmanghelidj, hapishanede kaldığı 3 yıl süre boyunca sadece ve sadece su ile insanları tedavi etmiştir.       
Ekleme Tarihi: 19 Haziran 2023 - Pazartesi

YAŞAMIN GİZEMİ-15

KANSER VE SUSUZLUK

Tıp, kanserin çözümünü tek bir tedavi olan kemoterapiyle çözmeye çalışır. Emsali ise diri diri gömülme denilmekte…Peki, bu asit birikmesi diğer adıyla kirlenme, kanserleşme neden kaynaklanır? Başta aşırı yeme, yanlış beslenme, susuzluk, stres ve diğer etkenler…

Bu nedenle kim çok yemek yiyip az su içerse hastalığa veya kansere yakalanma riski çok daha yüksek olur. Yanlış ya da fazla beslenme vücutta kirlenme meydana getirir. Vücut, gerekli besini kullanmak için alırken gerekmeyeni almamaya çalışır fakat zor durumda kalınca organları korumak için fazla gıdayı vücut dışında yağ olarak depolar işte buna kilo denir. Kilo boydan 10 fazla ise bu yağdır. Oran bundan daha çok ise ölü hücrelerin vücutta birikmesi anlamına gelmektedir. Özellikle, eğer çocuklar gelişim çağında boy artışı sağlamıyorsa, göbekte genişleme yani kilo oluşuyorsa yemek yemenin açlığından çok; su ve tuz ihtiyacının yokluğundan oluşan bir açlıktır. Yapılan araştırmalara göre aşırı kiloluların kansere yakalanma risklerinin %40 oranında arttığı tespit edilmiştir. Bu nedenle vücuttaki kirlenmenin engellenmesi ve doğal yoldan zayıflamanın olabilmesi için insanın yediklerinin üç katı kadar su içmesi gerekmektedir.

Mesela, kalp krizleri genelde yemekten sonra olur, çünkü kana yüklenen gıdalar kanı kirleterek, yoğunluğunu artırarak ve pH değerini düşürterek kanın su oranı azaltıp, kanın kalınlaşmasına yani kanın akış hızının azalmasına sebep olur ki kalbin pompalama kapasitesini azaltarak, durdurmaya çalışır. Gıdalar içinde; alkollü içecekler, şekerli ürünler, ilaçlar, rafine tuz ve siyah çay vücutta kirlenmeye sebebiyet verdiği için kanserojendir. Ayrıca şeker (glikoz) ile üretilen kimyasal içecekler ve gıdalar kanserojen gıdalar arasında en masum olanlarıdır.

İlginçtir, başka hastalık için gidiliyor ama bir anda kanser teşhisi konuluyor. Vücuttaki kirlenmelerin sebebi, bilinmeyen hastalıkları ortaya çıkarır daha sonra bu hastalıklar artıkça kansere dönüşür. Bu kirlenmenin artışıyla, kanserleşme süreci hızlanır. Tümör ise kanser kirlenmelerinin depolanma ve birikme şeklidir. Bu nedenle bir insana konulan teşhisin yıllar öncesi vardır. Yapılan araştırmalara göre 40 yaş civarından başlayıp 80 yaşına doruğa çıkar.

Sonuç olarak; nasıl ki akvaryum kirlenirse balık yaşayamaz. Hücre suyu kirlendiğinde vücut strese girer ve kirlenen bedende ruh yaşamak istemez. Dr. Batmanghelidj der ki: “Siz hasta değilsiniz susuzsunuz.” Eğer susuzluk daha fazla artarsa vücut, protein rezervlerini çözüp enerjiye dönüştürür, kemikte kalan diğer mineralleri de çözer ve bu kemik erimesi adıyla tanımlanır. Dr. Batmanghelidj, hapishanede kaldığı 3 yıl süre boyunca sadece ve sadece su ile insanları tedavi etmiştir. 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.