Fahri Erkar
Köşe Yazarı
Fahri Erkar
 

Kadın cinayetleri azalmıyor

◊ Ülkemiz’de vahşice işlenen kadın cinayetleri ve kadına şiddet olaylarının ardı arkası kesilmiyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre, Türkiye'de 2021 yılında 280 kadın öldürüldü, 217 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. Aslında kadına şiddet, dünyanın da önüne geçemediği bir mesele... Araştırmalar, cinsiyet eşitliğinde öncü gelişmiş ülkelerde bile kadının şiddet mağduru olduğunu gösteriyor. Ülkemizde, uzun süre devlet politikaları ve hukuki düzenlemeler ev içi alanın mahrem olduğu anlayışıyla düzenlenmiş, kadınlara karşı işlenen suçlara karşı yeterli hukuki önlemler alınmamıştır. Ayrıca önlem alınmamasının altında yatan etkenler, aile içinde yaşananlardan devletin sorumlu olmadığı uygulaması ve kadına karşı işlenen suçların ya da cinayetlerin münferit olarak değerlendirilerek toplumsal bir sorun olarak ele alınmamasıdır. Bu tutum erkek egemen kültürün pekişmesine sebep olmuş, kadına karşı işlenen suçları önleyememiştir. Kadınlar genellikle aile içinde yaşanan her şeyin mahrem olduğu düşüncesiyle maruz kaldıkları şiddeti gizleme, kimseye söylememe eğilimindedirler.  Fiziksel ve cinsel şiddet yaşamış kadınların çoğu korku, ayıplanma, olayın duyulması endişesi, namus, dedikodu gibi gerekçeler nedeniyle, ne yakın çevresine ne sivil toplum örgütüne ne de devlet kuruluşlarından birine başvurmuştur. Bütün bu etkenler kadın cinayetlerinin varlığına ve kadın cinayetlerinin sürdürülmesine sebep olmaktadır. Bugün kadına yönelik şiddet bir insan hakları ihlali olarak kabul edilmekte ve bu şiddeti önleyici yasalar düzenlenmektedir. Ancak bu yasaların varlığı yetersiz kalmaktadır, çünkü yasal düzenlemelerin toplumsal hayata geçirilmesi zaman almaktadır. Çıkarılan yasanın uygulanmasını kolaylaştıracak bürokratik mekanizmaların üretilmesi ve bunların etkili bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle her şeyden önce yasaların toplumsal yansıması sürecini beklemeden, kadın cinayetlerine karşı duyarlı toplumsal bilinç geliştirilmelidir. Kadına karşı ayırımcılığı önlemek ve kadın cinayetlerini durdurmak için uygulanan hukuksal düzenlemelere ek olarak, kadınların toplumsal hayatta sosyal ve ekonomik bağımsızlıklarını güçlendirecek düzenlemeler de yapılmalıdır. Ayrıca kadının toplumsal ahlak anlayışı çerçevesinde kontrol edilmesi gerektiği, kontrol edici aktörlerin de erkekler olarak belirlenmesi, kadın cinayetlerinin artarak devam etmesine sebep olan diğer bir unsurdur. Bu nedenle kadın bedenlerinin erkeklerin kontrolünde olduğu algısının değişmesi gerekmektedir. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2021 Yıllık Veri Raporu'nu kamuoyu ile paylaştı. Raporda yer alan verilere göre, Türkiye'de 2021 yılında erkekler tarafından 280 kadın öldürüldü, 217 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. Rapora göre, 2021 yılında öldürülen 280 kadının 124'ü evli olduğu erkek, 37'si birlikte olduğu erkek, 24'ü tanıdık bir erkek, 21'i eskiden evli olduğu erkek, 16'sı akrabası, 13'ü eskiden birlikte olduğu erkek, 13'ü babası, 11'i oğlu, 6'sı kardeşi, 3'ü tanımadığı birisi, 1'i de kendisini takip eden erkek tarafından öldürüldü. Raporda 11 kadının ölümüne sebep olan kişilerin yakınlık durumunun ise tespit edilemediği belirtildi.
Ekleme Tarihi: 12 Mayıs 2022 - Perşembe

Kadın cinayetleri azalmıyor

◊ Ülkemiz’de vahşice işlenen kadın cinayetleri ve kadına şiddet olaylarının ardı arkası kesilmiyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre, Türkiye'de 2021 yılında 280 kadın öldürüldü, 217 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu.
Aslında kadına şiddet, dünyanın da önüne geçemediği bir mesele... Araştırmalar, cinsiyet eşitliğinde öncü gelişmiş ülkelerde bile kadının şiddet mağduru olduğunu gösteriyor.
Ülkemizde, uzun süre devlet politikaları ve hukuki düzenlemeler ev içi alanın mahrem olduğu anlayışıyla düzenlenmiş, kadınlara karşı işlenen suçlara karşı yeterli hukuki önlemler alınmamıştır. Ayrıca önlem alınmamasının altında yatan
etkenler, aile içinde yaşananlardan devletin sorumlu olmadığı uygulaması ve kadına karşı işlenen suçların ya da cinayetlerin münferit olarak değerlendirilerek toplumsal bir sorun olarak ele alınmamasıdır. Bu tutum erkek egemen kültürün pekişmesine sebep olmuş, kadına karşı işlenen suçları önleyememiştir. Kadınlar genellikle aile içinde yaşanan her şeyin mahrem olduğu düşüncesiyle maruz kaldıkları şiddeti gizleme, kimseye söylememe eğilimindedirler. 
Fiziksel ve cinsel şiddet yaşamış kadınların çoğu korku, ayıplanma, olayın duyulması endişesi, namus, dedikodu gibi gerekçeler nedeniyle, ne yakın çevresine ne sivil toplum örgütüne ne de devlet kuruluşlarından birine başvurmuştur.
Bütün bu etkenler kadın cinayetlerinin varlığına ve kadın cinayetlerinin sürdürülmesine sebep olmaktadır.
Bugün kadına yönelik şiddet bir insan hakları ihlali olarak kabul edilmekte ve bu şiddeti önleyici yasalar düzenlenmektedir. Ancak bu yasaların varlığı yetersiz kalmaktadır, çünkü yasal düzenlemelerin toplumsal hayata geçirilmesi zaman almaktadır. Çıkarılan yasanın uygulanmasını kolaylaştıracak bürokratik mekanizmaların üretilmesi ve bunların etkili bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle her şeyden önce yasaların toplumsal yansıması sürecini beklemeden, kadın cinayetlerine karşı duyarlı toplumsal bilinç geliştirilmelidir. Kadına karşı ayırımcılığı önlemek ve kadın cinayetlerini durdurmak için uygulanan hukuksal düzenlemelere ek olarak, kadınların toplumsal hayatta sosyal ve ekonomik bağımsızlıklarını güçlendirecek düzenlemeler de yapılmalıdır.
Ayrıca kadının toplumsal ahlak anlayışı çerçevesinde kontrol edilmesi gerektiği, kontrol edici aktörlerin de erkekler olarak belirlenmesi, kadın cinayetlerinin artarak devam etmesine sebep olan diğer bir unsurdur. Bu nedenle kadın bedenlerinin erkeklerin kontrolünde olduğu algısının değişmesi gerekmektedir.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2021 Yıllık Veri Raporu'nu kamuoyu ile paylaştı. Raporda yer alan verilere göre, Türkiye'de 2021 yılında erkekler tarafından 280 kadın öldürüldü, 217 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu.
Rapora göre, 2021 yılında öldürülen 280 kadının 124'ü evli olduğu erkek, 37'si birlikte olduğu erkek, 24'ü tanıdık bir erkek, 21'i eskiden evli olduğu erkek, 16'sı akrabası, 13'ü eskiden birlikte olduğu erkek, 13'ü babası, 11'i oğlu, 6'sı kardeşi, 3'ü tanımadığı birisi, 1'i de kendisini takip eden erkek tarafından öldürüldü. Raporda 11 kadının ölümüne sebep olan kişilerin yakınlık durumunun ise tespit edilemediği belirtildi.
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.