Fahri Erkar
Köşe Yazarı
Fahri Erkar
 

Teknoloji, Aile içi Kopuşa Sebep

Aile arası ilişkilerden, insan sağlığına, toplumsal yaşantıya kadar hayatımızın birçok yönünü olumsuz etkileyen Teknoloji bağımlılığı, aile içi ve toplumsal erozyona sebep oldu. “Çekirdek Aile” olarak bilinen yerleşik kavram, yerini yavaş yavaş “dijital aile” olgusuna bırakıyor.                 Hatta ülkemizde boşanma oranlarının çok yüksek olması ile birlikte dağılmış ailelerde yaşayan çocuklar, aile ilgisinden de yoksun kalabildiklerinden, daha çok sosyal medya kullanımı olmaktadır. Çocukları özellikle çok yoğun biçimde sosyal medya, internet, video ve oyunlarla meşgul olması; anne-babaların ise ekseriyetle kendi dünyalarında kalmayı tercih etmesi ve çocuklarından kopmaya başlamasıyla körüklenen ve artık sonucunda pedagojinin baş edemediği psikoloji uzmanlarına havale edilen onlarca vaka herkesin etrafında rastlanabilir.                 Hayatımızdaki ekran sayısı arttıkça onları yönetmek de zorlaştı. Yetişkinler olarak bizler bile telefonun, televizyonun, tabletin ekranının karşısında geçirdiğimiz zamanı kontrol edemezken çocuklarımızın kendi başlarına bunu doğru yönetmesini nasıl bekleyebiliriz. Peki, ekransız bir hayat mümkün mü? Şu çağda çok mümkün değil. O zaman ekranlı hayatımızı doğru yönetmeyi öğrenmemiz ve çocuğumuza da öğretmemiz gerekiyor.                 Uzmanlar 2 yaşından daha küçük bebeklerin beyin gelişimleri ve bebek ve ebeveyn arasındaki bağın sağlıklı kurulabilmesi için ekranın tamamen yasak olması gerektiğini söylüyor. 2-5 yaş arasındaki çocuklar için ise günde en fazla 1 saat ekran kullanımının uygun olabileceğini ve çocuğun izlediği programların da yaşına uygun seçilmesi gerektiğini belirtiyor. 6 yaşından büyük çocuklar içinse ekran zamanının aile ve çocuğa göre değişebileceğini söyleyen uzmanlar, dijital dünyada geçirilen zamanın hiç bir zaman uyku, sosyal ilişkiler veya fiziksel aktivite gibi çocuğun gelişiminde önemli yer tutan zamanlardan çalmaması gerektiğini belirtiyor.                 Peki, ekran zamanını evimizde nasıl kontrol altında tutacağız? İşe önce kendimizden başlayacağız. Kendi alışkanlıklarımızı gözden geçireceğiz ve eğlence amaçlı ekran kullanımımızı sınırlayacağız. Biz saatlerimizi internette geçirirken çocuğumuzun aksini yapmasını bekleyemeyiz. Unutmamalıyız ki çocuğumuzun en önemli rol modeli, anne ve babaları olarak bizleriz.                 Çocukların ve bizlerin vazgeçemediği ekranları hayatımızdan tamamen çıkaramayacağımıza göre evde ekran zamanı ile ilgili sınırlarımızı net şekilde belirlemeli ve uygulamalıyız. Bu sınırlar çocuğumuzun yaşına göre değişmekle birlikte günlük/haftalık kullanım süresinin ve içeriklerin belirlenmesi en önemli konular olacaktır. Bilgisayar, televizyon, tablet gibi araçlarla çocukların tek başına bırakılmaması ve bu araçların çocuğunuzun kendi odasında değil ortak alanlarda tutulması faydalı olacaktır. Oynadığı bilgisayar oyunlarının yaşına uygun olması, yaratıcılığı teşvik etmesi ve şiddet içermemesi önemlidir. Çocukların ziyaret ettiği web siteleri, izlediği videolar ve oynadığı oyunlar mutlaka anne babaların kontrolünden geçmelidir.                 Çocuklarımızın yaşları büyüdükçe internet üzerinden karşılaşabilecekleri tehlikeler de büyümekte. Onlara bu konuda da yol gösterici olmamız gerekiyor. Sosyal medya kullanımına başlamanın yaşını siz ailenize uygun olacak şekilde belirleyebilirsiniz ancak uzmanların 13 yaşından önce kullanımı uygun bulmadığını belirtmekte fayda görüyorum. Sosyal medyada kişisel bilgilerini paylaşmaması gerektiğini, yabancı kişilerle iletişim kurmanın yaratabileceği tehlikeleri, gizlilik ayarlarını nasıl kullanabileceğini, paylaşımlarında dikkat etmesi gereken noktaları onlara öğretmemiz gerekiyor. Tüm bunları doğru yapıp yapmadığını kontrol edebilmek ve potansiyel sorunları önlemek adına çocuklarımızın bu mecralardaki paylaşımlarını da takip etmeliyiz. İlerideki iş hayatlarında ve özel hayatlarında sıkıntı yaşamamaları için dijital ayak izlerini doğru yönetmelerinin önemini onlarla paylaşmalıyız.                 Ekran karşısında geçirilen zamanı azaltmanın en önemli yolu, çocuğunuzu o zaman diliminde zevk alarak yapabileceği farklı aktivitelerle tanıştırmaktır. Çocuğunuzun yaşına uygun olacak şekilde oyunla, doğayla, sanatla ve sporla buluşmasını sağlayacak ortamlar bunu fazlasıyla sağlayacaktır. *Aileye yönelik yayınlanmış kaynaklardan yararlanılmıştır.
Ekleme Tarihi: 26 Mayıs 2022 - Perşembe

Teknoloji, Aile içi Kopuşa Sebep

Aile arası ilişkilerden, insan sağlığına, toplumsal yaşantıya kadar hayatımızın birçok yönünü olumsuz etkileyen Teknoloji bağımlılığı, aile içi ve toplumsal erozyona sebep oldu. “Çekirdek Aile” olarak bilinen yerleşik kavram, yerini yavaş yavaş “dijital aile” olgusuna bırakıyor.

                Hatta ülkemizde boşanma oranlarının çok yüksek olması ile birlikte dağılmış ailelerde yaşayan çocuklar, aile ilgisinden de yoksun kalabildiklerinden, daha çok sosyal medya kullanımı olmaktadır. Çocukları özellikle çok yoğun biçimde sosyal medya, internet, video ve oyunlarla meşgul olması; anne-babaların ise ekseriyetle kendi dünyalarında kalmayı tercih etmesi ve çocuklarından kopmaya başlamasıyla körüklenen ve artık sonucunda pedagojinin baş edemediği psikoloji uzmanlarına havale edilen onlarca vaka herkesin etrafında rastlanabilir.

                Hayatımızdaki ekran sayısı arttıkça onları yönetmek de zorlaştı. Yetişkinler olarak bizler bile telefonun, televizyonun, tabletin ekranının karşısında geçirdiğimiz zamanı kontrol edemezken çocuklarımızın kendi başlarına bunu doğru yönetmesini nasıl bekleyebiliriz. Peki, ekransız bir hayat mümkün mü? Şu çağda çok mümkün değil. O zaman ekranlı hayatımızı doğru yönetmeyi öğrenmemiz ve çocuğumuza da öğretmemiz gerekiyor.

                Uzmanlar 2 yaşından daha küçük bebeklerin beyin gelişimleri ve bebek ve ebeveyn arasındaki bağın sağlıklı kurulabilmesi için ekranın tamamen yasak olması gerektiğini söylüyor. 2-5 yaş arasındaki çocuklar için ise günde en fazla 1 saat ekran kullanımının uygun olabileceğini ve çocuğun izlediği programların da yaşına uygun seçilmesi gerektiğini belirtiyor.

6 yaşından büyük çocuklar içinse ekran zamanının aile ve çocuğa göre değişebileceğini söyleyen uzmanlar, dijital dünyada geçirilen zamanın hiç bir zaman uyku, sosyal ilişkiler veya fiziksel aktivite gibi çocuğun gelişiminde önemli yer tutan zamanlardan çalmaması gerektiğini belirtiyor.

                Peki, ekran zamanını evimizde nasıl kontrol altında tutacağız? İşe önce kendimizden başlayacağız. Kendi alışkanlıklarımızı gözden geçireceğiz ve eğlence amaçlı ekran kullanımımızı sınırlayacağız. Biz saatlerimizi internette geçirirken çocuğumuzun aksini yapmasını bekleyemeyiz. Unutmamalıyız ki çocuğumuzun en önemli rol modeli, anne ve babaları olarak bizleriz.

                Çocukların ve bizlerin vazgeçemediği ekranları hayatımızdan tamamen çıkaramayacağımıza göre evde ekran zamanı ile ilgili sınırlarımızı net şekilde belirlemeli ve uygulamalıyız. Bu sınırlar çocuğumuzun yaşına göre değişmekle birlikte günlük/haftalık kullanım süresinin ve içeriklerin belirlenmesi en önemli konular olacaktır. Bilgisayar, televizyon, tablet gibi araçlarla çocukların tek başına bırakılmaması ve bu araçların çocuğunuzun kendi odasında değil ortak alanlarda tutulması faydalı olacaktır. Oynadığı bilgisayar oyunlarının yaşına uygun olması, yaratıcılığı teşvik etmesi ve şiddet içermemesi önemlidir. Çocukların ziyaret ettiği web siteleri, izlediği videolar ve oynadığı oyunlar mutlaka anne babaların kontrolünden geçmelidir.

                Çocuklarımızın yaşları büyüdükçe internet üzerinden karşılaşabilecekleri tehlikeler de büyümekte. Onlara bu konuda da yol gösterici olmamız gerekiyor. Sosyal medya kullanımına başlamanın yaşını siz ailenize uygun olacak şekilde belirleyebilirsiniz ancak uzmanların 13 yaşından önce kullanımı uygun bulmadığını belirtmekte fayda görüyorum. Sosyal medyada kişisel bilgilerini paylaşmaması gerektiğini, yabancı kişilerle iletişim kurmanın yaratabileceği tehlikeleri, gizlilik ayarlarını nasıl kullanabileceğini, paylaşımlarında dikkat etmesi gereken noktaları onlara öğretmemiz gerekiyor. Tüm bunları doğru yapıp yapmadığını kontrol edebilmek ve potansiyel sorunları önlemek adına çocuklarımızın bu mecralardaki paylaşımlarını da takip etmeliyiz. İlerideki iş hayatlarında ve özel hayatlarında sıkıntı yaşamamaları için dijital ayak izlerini doğru yönetmelerinin önemini onlarla paylaşmalıyız.

                Ekran karşısında geçirilen zamanı azaltmanın en önemli yolu, çocuğunuzu o zaman diliminde zevk alarak yapabileceği farklı aktivitelerle tanıştırmaktır. Çocuğunuzun yaşına uygun olacak şekilde oyunla, doğayla, sanatla ve sporla buluşmasını sağlayacak ortamlar bunu fazlasıyla sağlayacaktır.

*Aileye yönelik yayınlanmış kaynaklardan yararlanılmıştır.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.