Faris Erkar
Köşe Yazarı
Faris Erkar
 

Bütün Peygamberin tebliğ ettiği din İslâmdır

Kuşkusuz Allah katında din İslâm’dır...,,  Âl-i imrân Süresi: 3/19  Âyet'i Kerimeden Anlaşılan: İslâm, yüce Allah'ın biz kullarına vahy yoluyle elçileri olan Peygamberleri aracılığıyla vahyettiği dindir.   Bütün Peygamberin tebliğ ettiği din İslâmdır. Âyet'i kerimede zikredilen İslâm, kıyamet'e dek bütün İnsanlara yüce Allah'ın gönderdiği İslâm'ın son şeklidir. İslâm, Kur'ânı Kerimin vahyedilmesi ve Resulullah Muhammed S.A.V'in Peygam-ber olarak göderilmesiyle son şeklini almıştır.   Kur'ân-ı Kerim bütün İnsanlara gönderilen son İlahi kitabı olduğu gibi, Resulullah Muhammed S.A.V de tüm İnsanlara yüce Allah'ın son Peygamberidir.  Yüce Allah katında geçerli ve makbul tek din, Kur'âni Kerim ve Resulullah S.A.V'in belirleyip şekillendirdiği din tarzıdır. İslâm orjinal hali, aslına, şekline ve özüne uygun şekli ile meşr'û ve makbuldur.  İslâm'ın yaşanır makbul şekli; Kur'ân, Sünnet, Kıyas ve İcma'dır. Yani bir şeyin İslâm yada İslâm'i olup olmaması bu dört temel esasa dayanıyor olması lazım.  Bir şey Kur'ânda var ise, yada Resulullah S.A.V'ın sahih sünnetinde mevcutsa, yahut Kurân ve Sünnete vakıf müctehitlerce Kur'ân ve Sünnete kıyasla, yada cumhur'u ulemanın ekser fikir birliğiyle hükme bağlanmışsa artık o İslâmdır.   Geçmişten bu güne Ümmet genelinde kabul görmüş Kur'ân ve Sahih Sünnete muvafık mezhep ve tarikatlara gelince; bunlar İslâm'ın izah, tarif ve yaşanır tarzıdır. Tarikat ve Mezhepler bu şekillerini korudukları sürece meşru ve makbuldür.  Eşâr'i ve Maturidi gibi itikadi, Hanefi, Şafiî, Maliki ve Hambeli gibi fıkhi, Kadiri, Nakşi, Şazili ve Mevlevi gibi tasavvufi tarikatlar gibi. Bütün bunlar Kur'ân ve Sünnete uygun olan asıl ilk şekilleriyle İslâmidirler ve İslâmdandırlar.  Yine bunların hiç biri yalnız başına, tek başına İslami temsil etmiyor. Bütün bunlar bütünlük içinde Kur'ân ve Sahih Sünnete uygunluk halleriyle İslâm'ı temsil ediyorlar.   Yine görüntüleri itibariyle Ümmet piyasasında Tarikat, Mezhep, Vakıf, Dernek, Cemiyet ve Cemaat adına görünen ve bilinen kişi ve kişiler eğer düşünce yapıları, İnanış şekilleri, ahlak ve âmel tarzları, durum, duruş ve davranışları anlattığımız mânadaki İslâm'ın asıl şekline uymuyorsa İslâmî olmadığı gibi ve Allah katında makbul değildir.  İslâm'ı asıl kaynağından, yani Kur'ân ve Sahih Sünnetten, yada ihlaslı, bilgili, şuûrlu, ahlaklı, takvalı ve salih bildiğimiz şahsiyetlerden öğrenelim. İslâm'ı doğru öğrenelim, ihlâs ve huşû ile yaşıyalım ve yaşatmaya çalışalım.  Bu mâ'nada özümüz İnsan, özelliğimiz İman, dinimiz İslâm, adımız Müslümandır biiznillah...  Bu duygu ve düşüncelerle, selâm ve duâyla yüce Allah'a emanet olunuz.
Ekleme Tarihi: 02 Eylül 2022 - Cuma

Bütün Peygamberin tebliğ ettiği din İslâmdır

Kuşkusuz Allah katında din İslâm’dır...,,
 Âl-i imrân Süresi: 3/19
 Âyet'i Kerimeden Anlaşılan:
İslâm, yüce Allah'ın biz kullarına vahy yoluyle elçileri olan Peygamberleri aracılığıyla vahyettiği dindir. 
 Bütün Peygamberin tebliğ ettiği din İslâmdır. Âyet'i kerimede zikredilen İslâm, kıyamet'e dek bütün İnsanlara yüce Allah'ın gönderdiği İslâm'ın son şeklidir.
İslâm, Kur'ânı Kerimin vahyedilmesi ve Resulullah Muhammed S.A.V'in Peygam-ber olarak göderilmesiyle son şeklini almıştır. 
 Kur'ân-ı Kerim bütün İnsanlara gönderilen son İlahi kitabı olduğu gibi, Resulullah Muhammed S.A.V de tüm İnsanlara yüce Allah'ın son Peygamberidir.
 Yüce Allah katında geçerli ve makbul tek din, Kur'âni Kerim ve Resulullah S.A.V'in belirleyip şekillendirdiği din tarzıdır. İslâm orjinal hali, aslına, şekline ve özüne uygun şekli ile meşr'û ve makbuldur. 
İslâm'ın yaşanır makbul şekli; Kur'ân, Sünnet, Kıyas ve İcma'dır. Yani bir şeyin İslâm yada İslâm'i olup olmaması bu dört temel esasa dayanıyor olması lazım.
 Bir şey Kur'ânda var ise, yada Resulullah S.A.V'ın sahih sünnetinde mevcutsa, yahut Kurân ve Sünnete vakıf müctehitlerce Kur'ân ve Sünnete kıyasla, yada cumhur'u ulemanın ekser fikir birliğiyle hükme bağlanmışsa artık o İslâmdır. 
 Geçmişten bu güne Ümmet genelinde kabul görmüş Kur'ân ve Sahih Sünnete muvafık mezhep ve tarikatlara gelince; bunlar İslâm'ın izah, tarif ve yaşanır tarzıdır. Tarikat ve Mezhepler bu şekillerini korudukları sürece meşru ve makbuldür.
 Eşâr'i ve Maturidi gibi itikadi, Hanefi, Şafiî, Maliki ve Hambeli gibi fıkhi, Kadiri, Nakşi, Şazili ve Mevlevi gibi tasavvufi tarikatlar gibi. Bütün bunlar Kur'ân ve Sünnete uygun olan asıl ilk şekilleriyle İslâmidirler ve İslâmdandırlar.
 Yine bunların hiç biri yalnız başına, tek başına İslami temsil etmiyor. Bütün bunlar bütünlük içinde Kur'ân ve Sahih Sünnete uygunluk halleriyle İslâm'ı temsil ediyorlar. 
 Yine görüntüleri itibariyle Ümmet piyasasında Tarikat, Mezhep, Vakıf, Dernek, Cemiyet ve Cemaat adına görünen ve bilinen kişi ve kişiler eğer düşünce yapıları, İnanış şekilleri, ahlak ve âmel tarzları, durum, duruş ve davranışları anlattığımız mânadaki İslâm'ın asıl şekline uymuyorsa İslâmî olmadığı gibi ve Allah katında makbul değildir.
 İslâm'ı asıl kaynağından, yani Kur'ân ve Sahih Sünnetten, yada ihlaslı, bilgili, şuûrlu, ahlaklı, takvalı ve salih bildiğimiz şahsiyetlerden öğrenelim. İslâm'ı doğru öğrenelim, ihlâs ve huşû ile yaşıyalım ve yaşatmaya çalışalım.
 Bu mâ'nada özümüz İnsan, özelliğimiz İman, dinimiz İslâm, adımız Müslümandır biiznillah...
 Bu duygu ve düşüncelerle, selâm ve duâyla yüce Allah'a emanet olunuz.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.