DEDAŞ
HASBİHAL
Köşe Yazarı
HASBİHAL
 

ÇAĞIMIZ HASTALIĞI DEİZM’İ TETİKLEYEN PROBLEMLER: -9-

(Terör ve Şiddetin Etkisi) Şüphesiz her can kıymetlidir. Şiddete ve teröre maruz kalan insanlar arasında Müslüman/Müslüman olmayan ayırımı yapmak hem insanlığa, hem dine aykırıdır. Burada vurgulamak istediğimiz husus teröre kurban giden insanların çoğunun Müslümanlar olduğudur. Çağımız hastalığı Deizm ve benzeri ideolojileri tetikleyen unsurlardan biri de terör ve şiddettir. Barış ve selamet dini olan İslam maalesef bugün terör ve şiddetle birlikte anıldığını görmekteyiz. Gerçekte Müslümanların binde birinin dahi herhangi bir terör ve şiddet eylemi içinde yer almamasına rağmen tüm Müslümanların bu olumsuz izlenimin mağduru olduğunu ifade etmemiz gerekir. Buna rağmen her yaştan Müslüman’ın neredeyse bunu kanıksadığını göz ardı etmemek lazım. Durum böyle olunca özellikle gençler dini, teröre ve şiddete neden olan bir unsur olarak görmekte ve İslam ile ilgili birçok gerçeği görmemektedir. Yapılan araştırmalara göre terör saldırılarının sadece yüzde 2’si Avrupa yâda Amerika’da meydana gelmiştir. Terör saldırılarının ve yaşanan can kayıplarının ezici çoğunluğu Müslümanların yaşadığı ülkelerde meydana gelmiştir. Görüldüğü gibi sözde “İslami terör”ün en büyük mağduru yine Müslümanlardır. İslam’ın Nazarında Her Can Kıymetlidir Terör ve şiddete maruz kalan ülkelerin başında Irak olmak üzere Afganistan, Pakistan, Suriye ve Nijerya gibi İslam ülkeleridir. İslam adına katliam yapan, terör estiren örgütlerin katlettiği insanların çoğunluğu Müslüman’dır. Şüphesiz her can kıymetlidir. Şiddete ve teröre maruz kalan insanlar arasında Müslüman/Müslüman olmayan ayırımı yapmak hem insanlığa, hem dine aykırıdır. Burada vurgulamak istediğimiz husus teröre kurban giden insanların çoğunun Müslümanlar olduğudur. Bütün bunlara rağmen Batı ve yerli işbirlikçileri medyanın ve kitle iletişim araçlarının tümünü kullanarak terörün en büyük mağduru kendilerinin oldukları algısını oluşturmuşlardır. Müslümanları ayırım yapmaksızın terör ve şiddet yanlısı olarak sunmuşlardır. İslam Algısını Değiştirmek İçin Medya Etkin Bir Şekilde Kullanılmalıdır Son yıllarda çekilen birçok dizi ve filmde Müslümanların şiddet ve terör estiren unsurlar olarak sunulduğunu açıkça görmek mümkündür. Kuşkusuz medya ve sanatın gücüyle başa çıkmanın en iyi yolu bu konuda yakınmak değil, sanat ve medyanın gücünü kullanarak gerçekte İslam’ın ne olduğunu ve ne olmadığını göstererek insanları bilgilendirmektir. Hâsılı Kelam: Günümüzde yeryüzünde estirilen terör ve şiddet olaylarının büyük bir bölümü maalesef halkı Müslüman olan ülkelerde meydana gelmektedir. Bu durum İslam’ın barış ve selamet algısına gölge düşürmektedir.  Bunun da sebebi bilerek yâda bilmeyerek bazı İslam adına faaliyet gösteren İslami örgütlerdir. Kanaatimize göre bu algıyı değiştirmenin yollarından en önemlisi medya ve kitle iletişim araçlarını doğru bir şekilde kullanmak, Dünya’da oluşturulan İslam algısını değiştirmektir.
Ekleme Tarihi: 18 Kasım 2022 - Cuma

ÇAĞIMIZ HASTALIĞI DEİZM’İ TETİKLEYEN PROBLEMLER: -9-

(Terör ve Şiddetin Etkisi)

Şüphesiz her can kıymetlidir. Şiddete ve teröre maruz kalan insanlar arasında Müslüman/Müslüman olmayan ayırımı yapmak hem insanlığa, hem dine aykırıdır. Burada vurgulamak istediğimiz husus teröre kurban giden insanların çoğunun Müslümanlar olduğudur.

Çağımız hastalığı Deizm ve benzeri ideolojileri tetikleyen unsurlardan biri de terör ve şiddettir. Barış ve selamet dini olan İslam maalesef bugün terör ve şiddetle birlikte anıldığını görmekteyiz. Gerçekte Müslümanların binde birinin dahi herhangi bir terör ve şiddet eylemi içinde yer almamasına rağmen tüm Müslümanların bu olumsuz izlenimin mağduru olduğunu ifade etmemiz gerekir. Buna rağmen her yaştan Müslüman’ın neredeyse bunu kanıksadığını göz ardı etmemek lazım. Durum böyle olunca özellikle gençler dini, teröre ve şiddete neden olan bir unsur olarak görmekte ve İslam ile ilgili birçok gerçeği görmemektedir.

Yapılan araştırmalara göre terör saldırılarının sadece yüzde 2’si Avrupa yâda Amerika’da meydana gelmiştir. Terör saldırılarının ve yaşanan can kayıplarının ezici çoğunluğu Müslümanların yaşadığı ülkelerde meydana gelmiştir. Görüldüğü gibi sözde “İslami terör”ün en büyük mağduru yine Müslümanlardır.

İslam’ın Nazarında Her Can Kıymetlidir

Terör ve şiddete maruz kalan ülkelerin başında Irak olmak üzere Afganistan, Pakistan, Suriye ve Nijerya gibi İslam ülkeleridir. İslam adına katliam yapan, terör estiren örgütlerin katlettiği insanların çoğunluğu Müslüman’dır. Şüphesiz her can kıymetlidir. Şiddete ve teröre maruz kalan insanlar arasında Müslüman/Müslüman olmayan ayırımı yapmak hem insanlığa, hem dine aykırıdır. Burada vurgulamak istediğimiz husus teröre kurban giden insanların çoğunun Müslümanlar olduğudur.

Bütün bunlara rağmen Batı ve yerli işbirlikçileri medyanın ve kitle iletişim araçlarının tümünü kullanarak terörün en büyük mağduru kendilerinin oldukları algısını oluşturmuşlardır. Müslümanları ayırım yapmaksızın terör ve şiddet yanlısı olarak sunmuşlardır.

İslam Algısını Değiştirmek İçin Medya Etkin Bir Şekilde Kullanılmalıdır

Son yıllarda çekilen birçok dizi ve filmde Müslümanların şiddet ve terör estiren unsurlar olarak sunulduğunu açıkça görmek mümkündür. Kuşkusuz medya ve sanatın gücüyle başa çıkmanın en iyi yolu bu konuda yakınmak değil, sanat ve medyanın gücünü kullanarak gerçekte İslam’ın ne olduğunu ve ne olmadığını göstererek insanları bilgilendirmektir.

Hâsılı Kelam: Günümüzde yeryüzünde estirilen terör ve şiddet olaylarının büyük bir bölümü maalesef halkı Müslüman olan ülkelerde meydana gelmektedir. Bu durum İslam’ın barış ve selamet algısına gölge düşürmektedir.  Bunun da sebebi bilerek yâda bilmeyerek bazı İslam adına faaliyet gösteren İslami örgütlerdir. Kanaatimize göre bu algıyı değiştirmenin yollarından en önemlisi medya ve kitle iletişim araçlarını doğru bir şekilde kullanmak, Dünya’da oluşturulan İslam algısını değiştirmektir.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.