DEDAŞ
HASBİHAL
Köşe Yazarı
HASBİHAL
 

ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI DEİZM’İ TETİKLEYEN PROBLEMLER:-3-

Eğitim, Kültür ve Toplumsal Alanlardaki Geriliğin Etkisi Oysaki birçok alanda gelişmiş ve ilerlemiş Batı toplumları kendi içlerinde sorunsuz değildirler.  Mensup oldukları din gerçekten ilerlemeye engel olarak görülebilirdi. Ama İslam’ın böyle bir özelliği yoktu. İslam hiçbir zaman çağdaşlaşmaya, sanayi ve teknolojiye karşı olmadı Sevgili okurlarım, Bundan önceki haftalarda bu gazetede yayımlanan ve DEİZM hastalığının yayılmasında etken ve problemlerden bahsetmiştik. Bu gün de bu problemlerden İslam Dünyasında eğitim, kültür ve toplumsal alanlarda meydana gelen geriliğin etkilerinden söz edeceğim. “Batı’nın Teknolojik Alanda İlerlemesi Gençler Üzerinde Cazibe Oluşturdu” Müslümanların ağılıklı olarak yaşadıkları coğrafyaların bu anlamda önemli ölçüde geri kalmış oldukları bir gerçektir. Özellikle eğitim, kültür ve toplumsal alanlarda meydana gelen bu olumsuz gerilemenin gençler üzerinde olumsuz bir algısı olduğunu da kabul etmek gerekir. 18.yüzyıla kadar Dünya’nın birçok coğrafyasında var olan İslam medeniyeti hâkimiyetini ve cazibesini korumuştur. Ne yazık ki, sonraki yüzyıllarda yerini Batı medeniyetine terk etmek zorunda kalmıştır.  Bu durum tarihi bir hakikattir. Batının kültür ve medeniyetinin özellikle gençler açısından cazibe oluşturduğu söylenebilir. Durum bu kadar açık olunca birçok alanda geriş kalmış olan Müslüman topluluklar haliyle geleneksel inançlarını sorgulamaya başladılar. Dinin günlük hayatta bir işlevinin olup olmadığı zannına kapıldılar. Böylece Batı ülkelerinin birçok alanda ilerlemesini, din dışı yaşam süreçlerine bağlamakta ve klasik bir anlayış olarak dinin gelişmeye, ilerlemeye engel olduğu fikrini benimsediler. “İslam Hiçbir Zaman Teknolojik gelişmelere Karşı Olmadı” Oysaki birçok alanda gelişmiş ve ilerlemiş Batı toplumları kendi içlerinde sorunsuz değildirler.  Mensup oldukları din gerçekten ilerlemeye engel olarak görülebilirdi. Ama İslam’ın böyle bir özelliği yoktu. İslam hiçbir zaman çağdaşlaşmaya, sanayi ve teknolojiye karşı olmadı. Diğer dinler ile İslam dinini aynı kefeye koymak İslam’a bir haksızlıktır. İslam toplumlarının eğitim, kültür ve toplamsal alanlardaki gerilemesinin nedenleri ile Batının ilerlemesi arasında bir ilgi yoktu. Bu durum ayrı bir inceleme ve araştırma konusudur. Sözün Özü: Özellikle 18.yüzyıldan sonra İslam Medeniyeti’nin Batı medeniyeti karşısında durakladığı, hatta gerilediği tarihi bir gerçektir. Ancak bunu hatırdan çıkarmamak gerekir ki bu gerilemenin müsebbibi asla İslam değildir. Batının birçok alanda ilerleme kaydetmesinin birçok nedeni vardı. Gelişmelerin tarihi seyrinin derinlemesine incelemesi gerektiği kanaatindeyim. Burada İslam medeniyetine ve İslam’a bir haksızlık yapıldığı düşüncesindeyim. Müslümanların yaptıkları bir kısım hatalar ile İslam inancını birbirine asla karıştırmamak gerekir.  
Ekleme Tarihi: 14 Ekim 2022 - Cuma

ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI DEİZM’İ TETİKLEYEN PROBLEMLER:-3-

Eğitim, Kültür ve Toplumsal Alanlardaki Geriliğin Etkisi

Oysaki birçok alanda gelişmiş ve ilerlemiş Batı toplumları kendi içlerinde sorunsuz değildirler.  Mensup oldukları din gerçekten ilerlemeye engel olarak görülebilirdi. Ama İslam’ın böyle bir özelliği yoktu. İslam hiçbir zaman çağdaşlaşmaya, sanayi ve teknolojiye karşı olmadı

Sevgili okurlarım,

Bundan önceki haftalarda bu gazetede yayımlanan ve DEİZM hastalığının yayılmasında etken ve problemlerden bahsetmiştik. Bu gün de bu problemlerden İslam Dünyasında eğitim, kültür ve toplumsal alanlarda meydana gelen geriliğin etkilerinden söz edeceğim.

“Batı’nın Teknolojik Alanda İlerlemesi Gençler Üzerinde Cazibe Oluşturdu”

Müslümanların ağılıklı olarak yaşadıkları coğrafyaların bu anlamda önemli ölçüde geri kalmış oldukları bir gerçektir. Özellikle eğitim, kültür ve toplumsal alanlarda meydana gelen bu olumsuz gerilemenin gençler üzerinde olumsuz bir algısı olduğunu da kabul etmek gerekir. 18.yüzyıla kadar Dünya’nın birçok coğrafyasında var olan İslam medeniyeti hâkimiyetini ve cazibesini korumuştur. Ne yazık ki, sonraki yüzyıllarda yerini Batı medeniyetine terk etmek zorunda kalmıştır.  Bu durum tarihi bir hakikattir. Batının kültür ve medeniyetinin özellikle gençler açısından cazibe oluşturduğu söylenebilir.

Durum bu kadar açık olunca birçok alanda geriş kalmış olan Müslüman topluluklar haliyle geleneksel inançlarını sorgulamaya başladılar. Dinin günlük hayatta bir işlevinin olup olmadığı zannına kapıldılar. Böylece Batı ülkelerinin birçok alanda ilerlemesini, din dışı yaşam süreçlerine bağlamakta ve klasik bir anlayış olarak dinin gelişmeye, ilerlemeye engel olduğu fikrini benimsediler.

“İslam Hiçbir Zaman Teknolojik gelişmelere Karşı Olmadı”

Oysaki birçok alanda gelişmiş ve ilerlemiş Batı toplumları kendi içlerinde sorunsuz değildirler.  Mensup oldukları din gerçekten ilerlemeye engel olarak görülebilirdi. Ama İslam’ın böyle bir özelliği yoktu. İslam hiçbir zaman çağdaşlaşmaya, sanayi ve teknolojiye karşı olmadı. Diğer dinler ile İslam dinini aynı kefeye koymak İslam’a bir haksızlıktır.

İslam toplumlarının eğitim, kültür ve toplamsal alanlardaki gerilemesinin nedenleri ile Batının ilerlemesi arasında bir ilgi yoktu. Bu durum ayrı bir inceleme ve araştırma konusudur.

Sözün Özü: Özellikle 18.yüzyıldan sonra İslam Medeniyeti’nin Batı medeniyeti karşısında durakladığı, hatta gerilediği tarihi bir gerçektir. Ancak bunu hatırdan çıkarmamak gerekir ki bu gerilemenin müsebbibi asla İslam değildir. Batının birçok alanda ilerleme kaydetmesinin birçok nedeni vardı. Gelişmelerin tarihi seyrinin derinlemesine incelemesi gerektiği kanaatindeyim. Burada İslam medeniyetine ve İslam’a bir haksızlık yapıldığı düşüncesindeyim. Müslümanların yaptıkları bir kısım hatalar ile İslam inancını birbirine asla karıştırmamak gerekir.

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.