HASBİHAL
Köşe Yazarı
HASBİHAL
 

KARİYER ve KONFOR

Ortak slogan şu: ihaleyi kap, köşeyi dön, malı götür. Bir de bir yerde baş ol, rahatla. Bu ortak çatıda buluşanlar paraya tapar, kariyeri yüceltir, konfora olağanüstü önem verir. Türkçülük, Kürtçülük, Milliyetçilik vb. kavramlar “bir yere gelmek için” sadece bir araçtır. Sevgili okurlarım. Eskiden emperyalizm, Siyonizm, Komünizm ve faşizm…vardı. Bunların hepsi moda kavramlardı.  Bu ideolojiler biraz geride kaldı galiba. Bugün ise yükselme eğiliminde olan iki ideoloji daha hayatımıza girdi: KARİYERİZM VE KONFORİZM. Kariyer; talep olunan ve gelmek istenilen makamdır. Konfor ise; rahatlamak, bolluk ve refah içinde bir hayat sürmek demektir. Bu kesimler için hayat artık kariyer ve konfordan ibaret olan “yüce değerler”dir. Artık bütün izm’ler bu amaç için birer araçtır. Kanaatime göre gerek kariyer, gerek konfor düşkünlüğü Müslümanlığın, hatta bütün insanlığın baş belası olan hastalıklardır. Her şeye rağmen herkes bunları elde etmeye çalışıyor. Bu iki ideoloji mensupları için sağcı-solcu, Atatürkçü, Kemalist, İslamcı vb. fark etmiyor. Bütün ideolojiler bu çatı altında birleşebiliyor. Hepsinin de nihayetinde kariyer ve konfor vardır. Ortak slogan şu: ihaleyi kap, köşeyi dön, malı götür. Bir de bir yerde baş ol, rahatla. Bu ortak çatıda buluşanlar paraya tapar, kariyeri yüceltir, konfora olağanüstü önem verir. Türkçülük, Kürtçülük, Milliyetçilik vb. kavramlar “bir yere gelmek için” sadece bir araçtır. Solcuysan “emperyalizm, emek, proletarya”,  sağcıysan “Türk-İslam, vatan, din-iman”, İslamcıysan “Allah- Peygamber”  söylemlerini terk edersin. Bunlar artık demode olmuş ideolojik şeyler. Bundan böyle söze “Küreselleşen Dünya, Global Dünya, Modernizm, Çağdaş” diye başlarsın, Dünyaya ayak uydurmaktan, değişmekten bahsedersin. Bugün için bu kavramlar daha kullanışlı. Dün olduğu gibi bugün de yenidünyanın kurulması için ortaya çıkan dinler ve devrimler, acılar içinde, bin bir türlü zahmetle doğmalarına rağmen sonunda kariyer ve konfora teslim olmuşlardır.  İnsanlık tarihi boyunca bu süreç hep böyle olmuştur.   Kur’an’da bu iki kavramın karşılığı “Mele” ve “Mütref”. Mele; bir makam ve mevkiye gelmeyi ve orada kalmayı amaç edinmen kimse. Konumuz olan kariyer ile aynı anlamı içerir. Bir toplumun kariyer sahipleri; makamları dolduranları, önde gelenleri, yöneticileri demektir.    Mütref ise Arapçada “bolluk içinde olan, şımarık” demektir. Kur’an’ın söz ettiği mele-i mütref bir toplumun kariyer ve konfor sahibi ileri gelenleridir. Bunlar, Firavun’un sihirbazları gibi kendi menfaatlerine bakarlar. Amaçları “en iyi mevkilere gelmek, lüks ve bolluk içinde yaşamak”tır.  Bu iki aldatıcı nimet (Kariyer ve konfor) için yapamayacakları şey, atamayacakları takla yoktur.  Bir makama gelmek için şeklini almayacakları kap yoktur. Yüce Kitabımızın Araf Suresinde Firavun kıssasında geçen ve konumuza ışık tutan güzel bir örnekle yazımı sonlandırmak isterim.   “Sihirbazlar Firavun’a geldiler. “Galip gelenler biz olursak mutlaka bize bir mükâfat vardır, değil mi?” dediler. (113) Firavun, “Evet. Üstelik siz (ücretle de kalmayacaksınız) mutlaka benim en yakınlarımdan olacaksınız” dedi. (114) Gerek kariyer, gerekse konfor her ikisi de asrımızın önemli hastalıklarıdır.   Peki, bu hastalıkların panzehiri var mı? Vardır. Bunu da başka bir yazı konusu olabilir.
Ekleme Tarihi: 19 Ağustos 2022 - Cuma

KARİYER ve KONFOR

Ortak slogan şu: ihaleyi kap, köşeyi dön, malı götür. Bir de bir yerde baş ol, rahatla. Bu ortak çatıda buluşanlar paraya tapar, kariyeri yüceltir, konfora olağanüstü önem verir. Türkçülük, Kürtçülük, Milliyetçilik vb. kavramlar “bir yere gelmek için” sadece bir araçtır.
Sevgili okurlarım. Eskiden emperyalizm, Siyonizm, Komünizm ve faşizm…vardı. Bunların hepsi moda kavramlardı.  Bu ideolojiler biraz geride kaldı galiba.
Bugün ise yükselme eğiliminde olan iki ideoloji daha hayatımıza girdi: KARİYERİZM VE KONFORİZM.
Kariyer; talep olunan ve gelmek istenilen makamdır.
Konfor ise; rahatlamak, bolluk ve refah içinde bir hayat sürmek demektir.
Bu kesimler için hayat artık kariyer ve konfordan ibaret olan “yüce değerler”dir. Artık bütün izm’ler bu amaç için birer araçtır.
Kanaatime göre gerek kariyer, gerek konfor düşkünlüğü Müslümanlığın, hatta bütün insanlığın baş belası olan hastalıklardır. Her şeye rağmen herkes bunları elde etmeye çalışıyor.
Bu iki ideoloji mensupları için sağcı-solcu, Atatürkçü, Kemalist, İslamcı vb. fark etmiyor. Bütün ideolojiler bu çatı altında birleşebiliyor. Hepsinin de nihayetinde kariyer ve konfor vardır.
Ortak slogan şu: ihaleyi kap, köşeyi dön, malı götür. Bir de bir yerde baş ol, rahatla. Bu ortak çatıda buluşanlar paraya tapar, kariyeri yüceltir, konfora olağanüstü önem verir. Türkçülük, Kürtçülük, Milliyetçilik vb. kavramlar “bir yere gelmek için” sadece bir araçtır.
Solcuysan “emperyalizm, emek, proletarya”,  sağcıysan “Türk-İslam, vatan, din-iman”, İslamcıysan “Allah- Peygamber”  söylemlerini terk edersin. Bunlar artık demode olmuş ideolojik şeyler. Bundan böyle söze “Küreselleşen Dünya, Global Dünya, Modernizm, Çağdaş” diye başlarsın, Dünyaya ayak uydurmaktan, değişmekten bahsedersin. Bugün için bu kavramlar daha kullanışlı.
Dün olduğu gibi bugün de yenidünyanın kurulması için ortaya çıkan dinler ve devrimler, acılar içinde, bin bir türlü zahmetle doğmalarına rağmen sonunda kariyer ve konfora teslim olmuşlardır.  İnsanlık tarihi boyunca bu süreç hep böyle olmuştur.  
Kur’an’da bu iki kavramın karşılığı “Mele” ve “Mütref”.
Mele; bir makam ve mevkiye gelmeyi ve orada kalmayı amaç edinmen kimse. Konumuz olan kariyer ile aynı anlamı içerir. Bir toplumun kariyer sahipleri; makamları dolduranları, önde gelenleri, yöneticileri demektir. 
  Mütref ise Arapçada “bolluk içinde olan, şımarık” demektir. Kur’an’ın söz ettiği mele-i mütref bir toplumun kariyer ve konfor sahibi ileri gelenleridir. Bunlar, Firavun’un sihirbazları gibi kendi menfaatlerine bakarlar. Amaçları “en iyi mevkilere gelmek, lüks ve bolluk içinde yaşamak”tır. 
Bu iki aldatıcı nimet (Kariyer ve konfor) için yapamayacakları şey, atamayacakları takla yoktur.  Bir makama gelmek için şeklini almayacakları kap yoktur.
Yüce Kitabımızın Araf Suresinde Firavun kıssasında geçen ve konumuza ışık tutan güzel bir örnekle yazımı sonlandırmak isterim.  
“Sihirbazlar Firavun’a geldiler. “Galip gelenler biz olursak mutlaka bize bir mükâfat vardır, değil mi?” dediler. (113) Firavun, “Evet. Üstelik siz (ücretle de kalmayacaksınız) mutlaka benim en yakınlarımdan olacaksınız” dedi. (114)
Gerek kariyer, gerekse konfor her ikisi de asrımızın önemli hastalıklarıdır.  
Peki, bu hastalıkların panzehiri var mı?
Vardır.
Bunu da başka bir yazı konusu olabilir.
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.