DEDAŞ
HASBİHAL
Köşe Yazarı
HASBİHAL
 

KÜLTÜR MİRASIMIZ VE İSLAM-2

Mesela Batıda gelişen bir moda (vücudun farklı yerlerine dövme yaptırma vb.) kısa süre içinde özellikle gençlerimiz arasında bir yaşam tarzı haline gelir ve istesek de istemesek de kültürümüz içinde yerini alır. Günümüz insanı özellikle Batı’dan gelen her türlü iyi yâda kötü, güzel yâda çirkin tüm davranışları sorgulamadan süratli bir şekilde kabul etmiş ve derhal yaşamında yer vermiştir. Burada anlamakta zorlandığım bir başka taklit ise, özellikle Batı’da uygulamaya sokulan bazı günlerin kutlanması. Sevgililer günü, anneler günü, babalar günü… Say say bitmiyor. Hemen hemen yılın her günü anlamlı olarak ilan edilmiş ve o gün farklı şekillerde kutlanmıştır. Yanlış anlaşılmasın diye hemen ifade etmek isterim ki ben meşru olması kaydıyla bu günlerin kutlanmasına karşı değilim. Ancak şunu belirtmekte yarar var; anneler, babalar, sevgililer, öğretmenler… Sadece yılın bir günü değil, her gün anılmaya, değer verilmeye layıktır. Bu başka bir şey. Ancak sırf Batılılar yapıyor diye aşağılık duygusu içerisinde bizim taklit etmemiz doğru değil. İşin bayağı cılkı çıktı. Özellikle üst düzey yetkililer sürekli bu önemli görülen günler ile ilgili mesaj yayınlıyor, birbirlerini tebrik ediyor. Her toplumun kendine has değerleri bölgeden bölgeye, ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir. Bu değişiklikleri olumlu yâda olumsuz etkileyen üç faktör var;  coğrafya, inanç ve ekonomik faaliyetler. Yeri gelmişken konumuzla alakalı olduğundan örf kelimesine de değinmek isterim. Bu kelime Arapçadır ve Müslümanların yaşamlarında önemli bir yeri vardır. Kültür kelimesinin tam karşılığı olmazsa bile yakın yerdedir. Türkçe karşılığı  ‘gelenek’ olabilir. Yine kültürde olduğu gibi örf de toplumdan topluma göre değişiklik gösterebilir. İslam fakihlerinin bir kısmı sahih örfü nas olmayan yerlerde delil olarak kabul etmişlerdir. Örfün sahih ve İslam’a uygun olanı makbuldür. Sahih olmayan fasid örf ise naslara aykırı olduğundan delil olarak kabul edilmemiştir. Mesela toplumun bir kesiminde düğünler içkili yapılıyorsa, bu fasid örftür, nassa aykırıdır, kabulü mümkün değildir. Bu konuda Hz. Peygamber, “Müslümanların güzel gördükleri şey, Allah katında da güzeldir” diye buyurur.  Örf kavramını burada noktalayarak asıl konumuza dönelim.                                                                                                 (Devam edecek)
Ekleme Tarihi: 14 Mayıs 2022 - Cumartesi

KÜLTÜR MİRASIMIZ VE İSLAM-2

Mesela Batıda gelişen bir moda (vücudun farklı yerlerine dövme yaptırma vb.) kısa süre içinde özellikle gençlerimiz arasında bir yaşam tarzı haline gelir ve istesek de istemesek de kültürümüz içinde yerini alır. Günümüz insanı özellikle Batı’dan gelen her türlü iyi yâda kötü, güzel yâda çirkin tüm davranışları sorgulamadan süratli bir şekilde kabul etmiş ve derhal yaşamında yer vermiştir.

Burada anlamakta zorlandığım bir başka taklit ise, özellikle Batı’da uygulamaya sokulan bazı günlerin kutlanması. Sevgililer günü, anneler günü, babalar günü… Say say bitmiyor. Hemen hemen yılın her günü anlamlı olarak ilan edilmiş ve o gün farklı şekillerde kutlanmıştır. Yanlış anlaşılmasın diye hemen ifade etmek isterim ki ben meşru olması kaydıyla bu günlerin kutlanmasına karşı değilim. Ancak şunu belirtmekte yarar var; anneler, babalar, sevgililer, öğretmenler… Sadece yılın bir günü değil, her gün anılmaya, değer verilmeye layıktır. Bu başka bir şey. Ancak sırf Batılılar yapıyor diye aşağılık duygusu içerisinde bizim taklit etmemiz doğru değil. İşin bayağı cılkı çıktı. Özellikle üst düzey yetkililer sürekli bu önemli görülen günler ile ilgili mesaj yayınlıyor, birbirlerini tebrik ediyor.

Her toplumun kendine has değerleri bölgeden bölgeye, ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir. Bu değişiklikleri olumlu yâda olumsuz etkileyen üç faktör var;  coğrafya, inanç ve ekonomik faaliyetler.

Yeri gelmişken konumuzla alakalı olduğundan örf kelimesine de değinmek isterim. Bu kelime Arapçadır ve Müslümanların yaşamlarında önemli bir yeri vardır. Kültür kelimesinin tam karşılığı olmazsa bile yakın yerdedir. Türkçe karşılığı  ‘gelenek’ olabilir. Yine kültürde olduğu gibi örf de toplumdan topluma göre değişiklik gösterebilir. İslam fakihlerinin bir kısmı sahih örfü nas olmayan yerlerde delil olarak kabul etmişlerdir. Örfün sahih ve İslam’a uygun olanı makbuldür. Sahih olmayan fasid örf ise naslara aykırı olduğundan delil olarak kabul edilmemiştir. Mesela toplumun bir kesiminde düğünler içkili yapılıyorsa, bu fasid örftür, nassa aykırıdır, kabulü mümkün değildir. Bu konuda Hz. Peygamber, “Müslümanların güzel gördükleri şey, Allah katında da güzeldir” diye buyurur.  Örf kavramını burada noktalayarak asıl konumuza dönelim.

                                                                                                (Devam edecek)

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.