DEDAŞ
Mehmet Beşir Ayanoğlu
Köşe Yazarı
Mehmet Beşir Ayanoğlu
 

20 yıl önce bu manşetle çıktı gazeteler

 Heyecan, umut, kalkınma, adalet, insana saygı, başarı duygularının en tavan yaptığı dönemlerdi. Kalkınma hamlesi, adaletin tesisi noktasında demokratikleşme paketleri, OHAL’in kalkmasıyla ile vatandaşın rahat bir nefes almasını sağlamıştı.  1990’ların beyaz toros korkusunun yerini artık güven ve huzur alıyordu. Peş peşe gelen büyüme oranlarıyla Türkiye kendi bölgesinde artık yıldızı parlayan bir ülkeydi. 2004-2005 El Kaide Operasyonları/Saldırıları, 2007 AK Partiye cumhurbaşkanı seçtirmemek için 27 Nisan e-muhtıra operasyonu,  2007 Anayasa Mahkemesi -367- Operasyonu 2008 AK Partiyi Kapatma Davası Operasyonu, 2011' de başlatılan Suriye iç savaşı ile Türkiye'yi yeniden tanzim edilmesi için başlatılan dış odaklı operasyonlar,  2012 MİT Müsteşarını İfadeye çağırma  operasyonu,  2013 Gezi operasyonu ve kalkışması, 2013 -17/25 Aralık- Yargı Operasyonu, 2014- 7-8-9 Ekim Güneydoğu olayları  operasyonları, 2014 MİT Tırları operasyonu, 2015 -7 Haziran seçimleri öncesi operasyonlar, 2015 ten beri devam eden IŞID operasyonları/saldırıları, 15 Temmuz 2016 FETÖ Terör Örgütü Darbe Girişimi, 2016 Hendek Terörü Operasyonu  2017 Anayasa Değişikliği Referandumu öncesi içte ve dışta yapılan çirkin propoganda ve yapılan operasyonları,  2017 "Adalet yürüyüşü" adı altında operasyon çalışmaları…… Operasyoncular (dış ve iç güçler)Anadolu halkına ve AK Parti iktidarına operasyon çekiyordu.  Anadolu halkı bu operasyonlara direndi…..! Bu kadar operasyon başka bir ülkeye çekilseydi herhalde o ülke veya ülkeler çoktan haritadan silinirdi.  Ama son 15 yıldır operasyonlarda bir yoğunluk olduğu gibi gittikçe tansiyonu artırıcı hamleleri de peş peşe yapılmaktaydı.  Anadolu halkı yiğit ve mertçe, vakurla toprağına, demokrasisine, iradesine sahip çıktı.  Maalesef Türkiye son yirmi yılda kendi kulvarında bu tür sorunlarla mücadele etti.  Geldiğimizde noktada son iki yıldır yaşanan pandemi süreci ve akabinde dünyada yaşanan ekonomik kriz, bütün ülkeleri etkilediği gibi ülkemizi de etkilemiştir.  Hayat pahalılığı, hizmetlere erişimde yaşanan sıkıntı gibi konularda sorun yaşanmaktadır.  Yönetim ile vatandaş arasında köprü vazifesi olması gerekenler bu süreçte iyi bir sınav vermediği açıktır.  Sahada yaşanılan sıkıntıların ilgili yerlere iletilmesi, anlatılması ve buna yönelik çözüm üretmek bu dönemde farzı ayin’dir. Siyasetin temel kuralı ‘insana saygı ve ihtiramdır.’  “İnsanımız her şeyi affedeceği ama insan yerine konulmamayı affetmeyeceği” ilkesi apaçık açık bir husustur. Bunun tecrübesini yaşamış içselleştirmiş bir siyasetçi olarak sayın cumhurbaşkanımız her gittiği yerde vatandaş ile hemhal olurken, insanların gönüllerini kazanma adına gecesini gündüzüne katarken; birileri bunun üzerinden bulundukları yerde siyaset rantı olarak devşirmeye çalışmaları vatandaşın gözünden kaçmamaktadır.  Vatandaşımız, derdini anlatacak birilerini bulamakta zorlanırken, bir kısım kurum ve kuruluşlar vatandaşın talep ve isteklerini karşılamakta çok lakayitsiz ve ilgisiz kalırken, buna müdahil olmayanlar/olamayanlar siyaset terminolojisinde karşılığı bulunmayanlardır.  Bazıları halen sayın cumhurbaşkanımızın yol arkadaşlığını daha idrak edememişler.  Son yirmi yılda büyük hizmetlere imza atan, büyük devrimler yapan, büyük badireler atlatan bir partinin mensupları sayın cumhurbaşkanımıza yaraşır bir tarzda olmalıydı ve olmalıdır. 
Ekleme Tarihi: 05 Kasım 2022 - Cumartesi

20 yıl önce bu manşetle çıktı gazeteler

 Heyecan, umut, kalkınma, adalet, insana saygı, başarı duygularının en tavan yaptığı dönemlerdi. Kalkınma hamlesi, adaletin tesisi noktasında demokratikleşme paketleri, OHAL’in kalkmasıyla ile vatandaşın rahat bir nefes almasını sağlamıştı. 
1990’ların beyaz toros korkusunun yerini artık güven ve huzur alıyordu. Peş peşe gelen büyüme oranlarıyla Türkiye kendi bölgesinde artık yıldızı parlayan bir ülkeydi.

2004-2005 El Kaide Operasyonları/Saldırıları,
2007 AK Partiye cumhurbaşkanı seçtirmemek için 27 Nisan e-muhtıra operasyonu, 
2007 Anayasa Mahkemesi -367- Operasyonu
2008 AK Partiyi Kapatma Davası Operasyonu,
2011' de başlatılan Suriye iç savaşı ile Türkiye'yi yeniden tanzim edilmesi için başlatılan dış odaklı operasyonlar, 
2012 MİT Müsteşarını İfadeye çağırma  operasyonu, 
2013 Gezi operasyonu ve kalkışması,
2013 -17/25 Aralık- Yargı Operasyonu,
2014- 7-8-9 Ekim Güneydoğu olayları  operasyonları,
2014 MİT Tırları operasyonu,
2015 -7 Haziran seçimleri öncesi operasyonlar,
2015 ten beri devam eden IŞID operasyonları/saldırıları,
15 Temmuz 2016 FETÖ Terör Örgütü Darbe Girişimi,
2016 Hendek Terörü Operasyonu 
2017 Anayasa Değişikliği Referandumu öncesi içte ve dışta yapılan çirkin propoganda ve yapılan operasyonları, 
2017 "Adalet yürüyüşü" adı altında operasyon çalışmaları……

Operasyoncular (dış ve iç güçler)Anadolu halkına ve AK Parti iktidarına operasyon çekiyordu.  Anadolu halkı bu operasyonlara direndi…..!

Bu kadar operasyon başka bir ülkeye çekilseydi herhalde o ülke veya ülkeler çoktan haritadan silinirdi. 
Ama son 15 yıldır operasyonlarda bir yoğunluk olduğu gibi gittikçe tansiyonu artırıcı hamleleri de peş peşe yapılmaktaydı. 
Anadolu halkı yiğit ve mertçe, vakurla toprağına, demokrasisine, iradesine sahip çıktı. 
Maalesef Türkiye son yirmi yılda kendi kulvarında bu tür sorunlarla mücadele etti. 

Geldiğimizde noktada son iki yıldır yaşanan pandemi süreci ve akabinde dünyada yaşanan ekonomik kriz, bütün ülkeleri etkilediği gibi ülkemizi de etkilemiştir. 
Hayat pahalılığı, hizmetlere erişimde yaşanan sıkıntı gibi konularda sorun yaşanmaktadır. 
Yönetim ile vatandaş arasında köprü vazifesi olması gerekenler bu süreçte iyi bir sınav vermediği açıktır. 
Sahada yaşanılan sıkıntıların ilgili yerlere iletilmesi, anlatılması ve buna yönelik çözüm üretmek bu dönemde farzı ayin’dir.
Siyasetin temel kuralı ‘insana saygı ve ihtiramdır.’ 
“İnsanımız her şeyi affedeceği ama insan yerine konulmamayı affetmeyeceği” ilkesi apaçık açık bir husustur. Bunun tecrübesini yaşamış içselleştirmiş bir siyasetçi olarak sayın cumhurbaşkanımız her gittiği yerde vatandaş ile hemhal olurken, insanların gönüllerini kazanma adına gecesini gündüzüne katarken; birileri bunun üzerinden bulundukları yerde siyaset rantı olarak devşirmeye çalışmaları vatandaşın gözünden kaçmamaktadır. 

Vatandaşımız, derdini anlatacak birilerini bulamakta zorlanırken, bir kısım kurum ve kuruluşlar vatandaşın talep ve isteklerini karşılamakta çok lakayitsiz ve ilgisiz kalırken, buna müdahil olmayanlar/olamayanlar siyaset terminolojisinde karşılığı bulunmayanlardır. 

Bazıları halen sayın cumhurbaşkanımızın yol arkadaşlığını daha idrak edememişler. 
Son yirmi yılda büyük hizmetlere imza atan, büyük devrimler yapan, büyük badireler atlatan bir partinin mensupları sayın cumhurbaşkanımıza yaraşır bir tarzda olmalıydı ve olmalıdır. 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.