DEDAŞ
Mehmet Beşir Ayanoğlu
Köşe Yazarı
Mehmet Beşir Ayanoğlu
 

GENÇ VE YAŞLI KAPTANLARIMIZLA İSTANBUL'A OTOBÜSLE SEYAHAT -7

O dönemler doğu-battı hattının ana güzergahı ve aksı Toroslar olduğundan, batıdan doğuya, doğudan batıya gidecek bütün yük kamyonları ve yolcu otobüsleri burdan geçerdi. Akşam saatlerinden, sabaha kadar Toroslar en hareketli ve en kalabalık anlarını yaşardı. Bazen ağır bir yük taşıyan kamyonun arkasından sollama yapılamadığından, kilometrelerce araba kuyruğunun olduğu da oluyordu. İşte böyle bir kuyrukta yaşlı kaptan bastı gaza ve bir yılan kıvraklığı ile süzüle süzüle Torosların tepesine kadar durmadan tırmandı. Bu sollaması yolcularda bir hayranlık oluşturmuştu. Tam sollamayı bitirmişti ki bir yolcu otobüsünün yolcuları ile yolun sağında stop edip beklediğini gördü. Kalabalıktan birisi yola fırlayarak yaşlı kaptanı durdurdu. Yaşlı kaptan, yolun sağına yanaştı ve durdu ne olduğunu sordu. Başka bir firmaya ait otobüsün arıza yaptığını söylediler. Yaşlı kaptan otobüsten indi ve arızalanan otobüsün yanına gitti. Diğer otobüs kaptanı ile konuştuktan sonra kendi muavinine seslenerek kendi genç kaptanını uyandırmasını istedi. Genç kaptan, Mercedes teknik servisinde uzun yıllar çalışmış bu konuda tecrübesi olan biriydi. Genç kaptan uyandı ve otobüsten inerek arıza veren otobüsün yanına geldi. Yaşlı kaptan genç kaptana hitaben; -Arkadaşlar arıza vermiş bir bakıver dedi. Genç kaptan battaniye ve tornavida istedi. Arızalı otobüsün altına geçti ve 0302 lerin takviye ile birlikte vites değişikliğinde vites kolunun yerinden çıkmasından dolayı vites borusunu tekrar yerine oturtarak güzelce sıkıştırıp bağladı. Arızalı otobüs kaptanına aracı çalıştırmasını istedi ve arızalı otobüs şoför söylenenleri yaparak aracı tekrar çalıştırdı ve araç çalıştı. Orada bulunan arızalı otobüs yolcuları genç kaptanı alkışlamaya başladı. Arızalı otobüs şoförleri kendi meslektaşları olan yaşlı ve genç kaptanlara teşekkür ettiler. Minnet duygularını ifade ettiler. Yaşlı ve genç kaptan kendi meslektaşlarına yapmış oldukları yardımın haklı gururunu yaşayarak tekrar otobüslerine bindiler. Yaşlı kaptan yine direksiyonun başına geçti. Yolculardan bazıları yaşlı kaptana soru sormaya başladı. Yaşlı kaptan şunu anlattı. -Bizim meslekte pişmeyene araba vermeyiz. Arabanın her durumuna vakıf olacak ki arabayı yolda bırakmasın diye. Genç kaptanımızı da böyle yetiştirdik dedi. Toroslar bitikten sonra ikinci mola yeri meşhur ŞEKERSU/ŞEKERPINARINA gelindi. Şekerpınar'ı tesislerinin önü her gecesi ana baba günüydü. İstanbul'dan, İzmir'den, Bursa'dan gelen ve doğu illerine gidecek otobüsler burada mola verdiği gibi Doğudan İstanbul'a , İzmir'e, Bursa'ya gidecek olan otobüsler de burda mola verirdi. DEVAM EDECEK
Ekleme Tarihi: 04 Ağustos 2022 - Perşembe

GENÇ VE YAŞLI KAPTANLARIMIZLA İSTANBUL'A OTOBÜSLE SEYAHAT -7

O dönemler doğu-battı hattının ana güzergahı ve aksı Toroslar olduğundan, batıdan doğuya, doğudan batıya gidecek bütün yük kamyonları ve yolcu otobüsleri burdan geçerdi.

Akşam saatlerinden, sabaha kadar Toroslar en hareketli ve en kalabalık anlarını yaşardı.

Bazen ağır bir yük taşıyan kamyonun arkasından sollama yapılamadığından, kilometrelerce araba kuyruğunun olduğu da oluyordu.

İşte böyle bir kuyrukta yaşlı kaptan bastı gaza ve bir yılan kıvraklığı ile süzüle süzüle Torosların tepesine kadar durmadan tırmandı. Bu sollaması yolcularda bir hayranlık oluşturmuştu.

Tam sollamayı bitirmişti ki bir yolcu otobüsünün yolcuları ile yolun sağında stop edip beklediğini gördü. Kalabalıktan birisi yola fırlayarak yaşlı kaptanı durdurdu.

Yaşlı kaptan, yolun sağına yanaştı ve durdu ne olduğunu sordu.

Başka bir firmaya ait otobüsün arıza yaptığını söylediler.

Yaşlı kaptan otobüsten indi ve arızalanan otobüsün yanına gitti. Diğer otobüs kaptanı ile konuştuktan sonra kendi muavinine seslenerek kendi genç kaptanını uyandırmasını istedi.

Genç kaptan, Mercedes teknik servisinde uzun yıllar çalışmış bu konuda tecrübesi olan biriydi.

Genç kaptan uyandı ve otobüsten inerek arıza veren otobüsün yanına geldi.

Yaşlı kaptan genç kaptana hitaben;

-Arkadaşlar arıza vermiş bir bakıver dedi.

Genç kaptan battaniye ve tornavida istedi. Arızalı otobüsün altına geçti ve 0302 lerin takviye ile birlikte vites değişikliğinde vites kolunun yerinden çıkmasından dolayı vites borusunu tekrar yerine oturtarak güzelce sıkıştırıp bağladı. Arızalı otobüs kaptanına aracı çalıştırmasını istedi ve arızalı otobüs şoför söylenenleri yaparak aracı tekrar çalıştırdı ve araç çalıştı. Orada bulunan arızalı otobüs yolcuları genç kaptanı alkışlamaya başladı.

Arızalı otobüs şoförleri kendi meslektaşları olan yaşlı ve genç kaptanlara teşekkür ettiler. Minnet duygularını ifade ettiler.

Yaşlı ve genç kaptan kendi meslektaşlarına yapmış oldukları yardımın haklı gururunu yaşayarak tekrar otobüslerine bindiler.

Yaşlı kaptan yine direksiyonun başına geçti. Yolculardan bazıları yaşlı kaptana soru sormaya başladı. Yaşlı kaptan şunu anlattı.

-Bizim meslekte pişmeyene araba vermeyiz. Arabanın her durumuna vakıf olacak ki arabayı yolda bırakmasın diye. Genç kaptanımızı da böyle yetiştirdik dedi.

Toroslar bitikten sonra ikinci mola yeri meşhur ŞEKERSU/ŞEKERPINARINA gelindi.

Şekerpınar'ı tesislerinin önü her gecesi ana baba günüydü.

İstanbul'dan, İzmir'den, Bursa'dan gelen ve doğu illerine gidecek otobüsler burada mola verdiği gibi Doğudan İstanbul'a , İzmir'e, Bursa'ya gidecek olan otobüsler de burda mola verirdi. DEVAM EDECEK

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.