HASBİHAL
Köşe Yazarı
HASBİHAL
 

HAYAT KADAR ÖLÜM DE GERÇEKTİR!

Kahir ekseriyetle insanlar ölüm gerçeği üzerinde düşünmüyor, hesabını buna göre yapmıyorlar. Hatta ölümü hatırlatan şeylerden rahatsızlık duyuyor, kaçıp saklanmaya çalışıyorlar. Bu günlerde biraz hafiflemiş görünse de korona virüs tüm dünyayı rehin almıştı.  Vaziyeti küresel bir kriz olarak tanımlamak abartılı olmaz. Tüm dünya adeta salgın hastalık korkusuna kilitlenmiş idi. Aslında bu gündem hayat ve ölüm hakkında düşünmek, ibret almak için insanoğluna bir fırsat da sunmakta. Hayat temposunun her geçen gün biraz daha hız kazandığı, adeta bitmeyen bir koşuşturmaya dönüştüğü bir ortamda biraz durup dinlenmek, kafa yormak, yapıp ettiklerimizi sorgulamak, sadece nasıl üzerinde değil, neden diye de düşünmek gayet hayırlı sonuçlar doğurabilir. Ama ne yazık ki, gündemler asıllar değil, detaylar üzerinde gelişmektedir. Gerçek manada hayatı kazanmaya değil, günü kurtarmaya yönelik çabalar öne çıkmakta. Ve Nihayet Ölüm Gelip Çattığında! Maalesef ölümü görmezden gelen, erteleyen, hatta yüz yüze gelindiği ana kadar yok sayan bir hayat tarzı hepimizi bir şekilde sarmıştır. Kahir ekseriyetle insanlar ölüm gerçeği üzerinde düşünmüyor, hesabını buna göre yapmıyorlar. Hatta ölümü hatırlatan şeylerden rahatsızlık duyuyor, kaçıp saklanmaya çalışıyorlar. Yapacak hep çok işimiz olduğunu düşünüyoruz; her zaman bizi bekleyen tamamlanmamış işlerimiz ve sonuçta da ölüm gelip çattığında yarım kalmış hayatlarımız oluyor. Oysa biliyoruz ki ölüm de hayat gibi haktır. Ve hüküm Allah’ındır. Rabbimiz Tevbe suresi 116. ayette şöyle buyuruyor: “Gerçek şu ki, göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır; diriltir ve öldürür. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.” Aynı gerçek, Cuma suresinin 8. ayetinde de şöyle bildiriliyor: “De ki: "Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. Sonra gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah'a döndürüleceksiniz de, O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.” Ölümü Unutturan Bir Hayat Tarzı Asla İslami değildir!  Bir hadiste ise Resulullah’ın (s) şöyle buyurduğu bildirilmiştir: “Lezzetleri kökünden kesip atan ölümü çokça zikredin.” Evet, ağızların tadını kaçıran ölüm haktır. Asıl olan, kalıcı olan ise daha uzun yaşamak değil, daha güzel yaşamak, mümince yaşamaktır.
Ekleme Tarihi: 06 Ağustos 2022 - Cumartesi

HAYAT KADAR ÖLÜM DE GERÇEKTİR!

Kahir ekseriyetle insanlar ölüm gerçeği üzerinde düşünmüyor, hesabını buna göre yapmıyorlar. Hatta ölümü hatırlatan şeylerden rahatsızlık duyuyor, kaçıp saklanmaya çalışıyorlar.

Bu günlerde biraz hafiflemiş görünse de korona virüs tüm dünyayı rehin almıştı.  Vaziyeti küresel bir kriz olarak tanımlamak abartılı olmaz. Tüm dünya adeta salgın hastalık korkusuna kilitlenmiş idi. Aslında bu gündem hayat ve ölüm hakkında düşünmek, ibret almak için insanoğluna bir fırsat da sunmakta. Hayat temposunun her geçen gün biraz daha hız kazandığı, adeta bitmeyen bir koşuşturmaya dönüştüğü bir ortamda biraz durup dinlenmek, kafa yormak, yapıp ettiklerimizi sorgulamak, sadece nasıl üzerinde değil, neden diye de düşünmek gayet hayırlı sonuçlar doğurabilir. Ama ne yazık ki, gündemler asıllar değil, detaylar üzerinde gelişmektedir. Gerçek manada hayatı kazanmaya değil, günü kurtarmaya yönelik çabalar öne çıkmakta.

Ve Nihayet Ölüm Gelip Çattığında!

Maalesef ölümü görmezden gelen, erteleyen, hatta yüz yüze gelindiği ana kadar yok sayan bir hayat tarzı hepimizi bir şekilde sarmıştır. Kahir ekseriyetle insanlar ölüm gerçeği üzerinde düşünmüyor, hesabını buna göre yapmıyorlar. Hatta ölümü hatırlatan şeylerden rahatsızlık duyuyor, kaçıp saklanmaya çalışıyorlar. Yapacak hep çok işimiz olduğunu düşünüyoruz; her zaman bizi bekleyen tamamlanmamış işlerimiz ve sonuçta da ölüm gelip çattığında yarım kalmış hayatlarımız oluyor.

Oysa biliyoruz ki ölüm de hayat gibi haktır. Ve hüküm Allah’ındır. Rabbimiz Tevbe suresi 116. ayette şöyle buyuruyor: “Gerçek şu ki, göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır; diriltir ve öldürür. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.”

Aynı gerçek, Cuma suresinin 8. ayetinde de şöyle bildiriliyor: De ki: "Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. Sonra gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah'a döndürüleceksiniz de, O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.”

Ölümü Unutturan Bir Hayat Tarzı Asla İslami değildir! 

Bir hadiste ise Resulullah’ın (s) şöyle buyurduğu bildirilmiştir: Lezzetleri kökünden kesip atan ölümü çokça zikredin. Evet, ağızların tadını kaçıran ölüm haktır. Asıl olan, kalıcı olan ise daha uzun yaşamak değil, daha güzel yaşamak, mümince yaşamaktır.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.