DEDAŞ
Fahri Erkar
Köşe Yazarı
Fahri Erkar
 

Her Türlü Bağımlılık Ruh ve Beden Sağlığını Bozar

Dinimiz,  dünyayı daha iyi yaşanır hale getirmek ve, insanca bir hayat sürebilmek için çalışıp kazanmayı, Allah'ın verdiği nimetlerden olabildiğince yararlanmayı emir ve tavsiye eder. Ancak, davranışlarımızdaki temel değer, ölçüsünü oluşturan meşruiyet şartı, çalışıp kazanma faaliyetleri için de geçerlidir.                 Bu sebeple Müslümanın, meşruiyet alanı içinde ve helal yolla gerçekleşmeyen işleri yapması yasaklanmıştır.                 Kazancın helal olması, meşru yollardan elde edilmesine bağlıdır. Geçimin helal yollardan sağlanması. Dinimizce ibadet olarak değerlendirilmiştir. “Hangi kazanç en temiz ve en helal yolla elde edilmiş olur? diye sorulduğunda Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), “Kişinin el emeği ile ve kimseyi aldatmaksızın yaptığı meşru ticaret yoluyla elde ettiği kazançtır.” cevabını vermiştir. Temel kazanç prensiplerine aykırı olması, çalışıp üretme yeteneğini köreltmesi ve çalışmadan kazanma arzusunu kamçılaması gibi daha pek çok olumsuz sonuç doğuran kumar, Dinimizce kesin olarak yasaklanmıştır. Kumar oyunlarının temel niteliği, hiçbir emek sarf edilmeden, haksız yere kazanılmış olmasıdır. Bütün kötü alışkanlıklar gibi kumar da, müptelasını kendine esir ederek onun üretkenliğini elinden alır, ruh ve beden sağlığını bozar, onu toplumla uyumsuz bir birey haline getirir, cinayete, hırsızlığa ve soygunlara yöneltir. Bir çok aile felaketinin arkasında da kumar illeti yatmaktadır. Gelişen teknolojik şartlar, artık kumarı masa başında ve birkaç kişi tarafından oynanır olmaktan çıkarıp; büyük kitlelerin iştirak ettiği sayısız kumar türünü de ortaya koymuştur. Bugün sanal ortamda, kumar rahatlıkla oynanabilmektedir. Bu sebeple, çocuklarımız, gençlerimiz kumarın ve diğer kötü alışkanlıkların pençesine düşme tehlikesi ile her zamankinden daha fazla karşı karşıya kalmaktadırlar. Onun için, çocuklarımızın bu konuda koruma ve yönlendirmemize muhtaç oldukları gerçeğini göz önünde tutalım. Onların bir hastalığa yakalanmaması için nasıl gerekli önlemleri almaya çalışıyorsak, aynı şekilde onların kumar gibi kötü alışkanlıklara yakalanmamaları için de her türlü tedbiri almalıyız. Nisâ Suresinin 29. ayetinin mealiyle bitirmek istiyorum: “Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret dışında, birbirinizin mallarını haksızlıkla yemeyin.”
Ekleme Tarihi: 23 Nisan 2022 - Cumartesi

Her Türlü Bağımlılık Ruh ve Beden Sağlığını Bozar

Dinimiz,  dünyayı daha iyi yaşanır hale getirmek ve, insanca bir hayat sürebilmek için çalışıp kazanmayı, Allah'ın verdiği nimetlerden olabildiğince yararlanmayı emir ve tavsiye eder. Ancak, davranışlarımızdaki temel değer, ölçüsünü oluşturan meşruiyet şartı, çalışıp kazanma faaliyetleri için de geçerlidir.

                Bu sebeple Müslümanın, meşruiyet alanı içinde ve helal yolla gerçekleşmeyen işleri yapması yasaklanmıştır.

                Kazancın helal olması, meşru yollardan elde edilmesine bağlıdır. Geçimin helal yollardan sağlanması. Dinimizce ibadet olarak değerlendirilmiştir. “Hangi kazanç en temiz ve en helal yolla elde edilmiş olur? diye sorulduğunda Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), “Kişinin el emeği ile ve kimseyi aldatmaksızın yaptığı meşru ticaret yoluyla elde ettiği kazançtır.” cevabını vermiştir.

Temel kazanç prensiplerine aykırı olması, çalışıp üretme yeteneğini köreltmesi ve çalışmadan kazanma arzusunu kamçılaması gibi daha pek çok olumsuz sonuç doğuran kumar, Dinimizce kesin olarak yasaklanmıştır. Kumar oyunlarının temel niteliği, hiçbir emek sarf edilmeden, haksız yere kazanılmış olmasıdır.

Bütün kötü alışkanlıklar gibi kumar da, müptelasını kendine esir ederek onun üretkenliğini elinden alır, ruh ve beden sağlığını bozar, onu toplumla uyumsuz bir birey haline getirir, cinayete, hırsızlığa ve soygunlara yöneltir. Bir çok aile felaketinin arkasında da kumar illeti yatmaktadır. Gelişen teknolojik şartlar, artık kumarı masa başında ve birkaç kişi tarafından oynanır olmaktan çıkarıp; büyük kitlelerin iştirak ettiği sayısız kumar türünü de ortaya koymuştur. Bugün sanal ortamda, kumar rahatlıkla oynanabilmektedir. Bu sebeple, çocuklarımız, gençlerimiz kumarın ve diğer kötü alışkanlıkların pençesine düşme tehlikesi ile her zamankinden daha fazla karşı karşıya kalmaktadırlar. Onun için, çocuklarımızın bu konuda koruma ve yönlendirmemize muhtaç oldukları gerçeğini göz önünde tutalım. Onların bir hastalığa yakalanmaması için nasıl gerekli önlemleri almaya çalışıyorsak, aynı şekilde onların kumar gibi kötü alışkanlıklara yakalanmamaları için de her türlü tedbiri almalıyız.

Nisâ Suresinin 29. ayetinin mealiyle bitirmek istiyorum: “Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret dışında, birbirinizin mallarını haksızlıkla yemeyin.”

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.