DEDAŞ
Mehmet Beşir Ayanoğlu
Köşe Yazarı
Mehmet Beşir Ayanoğlu
 

Mardin Demokrasi uygulamaları üzerine; katılımcı, müzakereci ve tenkit kültürü.(1)

Hayata dair konuşmak gerek. Bir sıkışıklık halindeyiz! Toplumsal bünye kriz geçiriyor.  Suriye savaşı, terör, koronavirüs süreci, hayat pahalılığı krizimizi daha çok derinleştirmektedir.   Her bir işsiz genç evde bir stres vesilesidir. işte tüm bunlar toplum olarak bizi “geriyor/gerginleştiriyor.”  Toplumsal krizden çıkmanın formülü Mardin’dir…! Mardin şifadır….! İbn-i Haldun derki; “Şehirlerin de bir ruhu vardır. Bir şehirde yaşayan insanlar zamanla yaşadığı şehrin ruhuyla karakteristik açıdan özdeşleşirler.'' Bir yazar şunu der;  “Şehirler toplum ruhunun yansımasıdır.”  Aslında biz, bin yıl öncesi atalarımızın ruhunu yaşıyoruz. Merhamet dolu bir yürekle yaşamışlar ve imar etmişler şehri. Dönemin sorunlarını, streslerini aşarak yaşamışlar.  Öyle bir ruh ile yaşamışlar ki Kudüs’ün kurtuluşu için Mardin’den ta Kudüs’e gitmişler.  Selahattin Eyyubiye yardım etmişler.  İşte böyle “ruhu zengin bir şehirde yaşıyoruz.”  Bu sebeple savaşın ve ekonomi krizinin negatifliğini, işsizlik sorununu, salgının olumsuzluğunu, aşmak içinde; yaşadığımız şehrin ruhu bize yeter de artar.  Toplumsal dayanışmayı en üst kategoride yaşamış şehirdir Mardin.  Mardin’i güzelleştiren tarihten gelen mini demokrasi uygulamalarıdır! Mardin demokrasisinde; “katılımcı”,  “müzakereci” ve “tenkit kültürü” vardır.  Hâyır üzerinde istişare vardır ve işler meşveret ile yapılmıştır.  Daha önce bir evin kızına talipli çıktığı zaman, evin babası istişare ve meşveret için müsade talep eder. Baba; genç kızın amcasına, dayısına, halasına, büyüklerine, bazen mahallelisine, imam efendiye fikir danışır, işin içine onları da katardı. Onlarda görüşlerini arz ederdi.  Kızı talep eden gencin “bilinmeyeni/görünmeyeni” bu istişare grubu görebiliyordu. Bu nedenle aile, sağlam bir istişare mekanizması üzerine inşa edilirdi.  Bu meşveret hali bile, mini demokrasi modelinin; katılımcı/müzakereci ve tenkit yönünü gösterirdi. Mardin’de “tenkit kültürü” nevi şahsına münhasırdır.  Rahmetli Ali Fuat başgil şunu derdi” “Emin olunuz ki yeryüzünde zararlı tek fikir tenkit sürecinden geçmeyendir.  Kabul ediniz ki sizden başka ve belki daha iyi düşünenler vardır. Müsade ediniz fikirler serbestçe münakaşa edilsin.” Biz “katılımcı”, “müzakereci”, “tenkit kültürlü” demokrasiden bahsederken aslında bunu kast ediyoruz.  Fikirler tartışılsın…..! 
Ekleme Tarihi: 26 Nisan 2022 - Salı

Mardin Demokrasi uygulamaları üzerine; katılımcı, müzakereci ve tenkit kültürü.(1)

Hayata dair konuşmak gerek. Bir sıkışıklık halindeyiz! Toplumsal bünye kriz geçiriyor. 

Suriye savaşı, terör, koronavirüs süreci, hayat pahalılığı krizimizi daha çok derinleştirmektedir.  

Her bir işsiz genç evde bir stres vesilesidir. işte tüm bunlar toplum olarak bizi “geriyor/gerginleştiriyor.” 

Toplumsal krizden çıkmanın formülü Mardin’dir…!
Mardin şifadır….!

İbn-i Haldun derki;
“Şehirlerin de bir ruhu vardır. Bir şehirde yaşayan insanlar zamanla yaşadığı şehrin ruhuyla karakteristik açıdan özdeşleşirler.''

Bir yazar şunu der; 
“Şehirler toplum ruhunun yansımasıdır.” 
Aslında biz, bin yıl öncesi atalarımızın ruhunu yaşıyoruz. Merhamet dolu bir yürekle yaşamışlar ve imar etmişler şehri. Dönemin sorunlarını, streslerini aşarak yaşamışlar. 

Öyle bir ruh ile yaşamışlar ki Kudüs’ün kurtuluşu için Mardin’den ta Kudüs’e gitmişler. 
Selahattin Eyyubiye yardım etmişler. 
İşte böyle “ruhu zengin bir şehirde yaşıyoruz.” 
Bu sebeple savaşın ve ekonomi krizinin negatifliğini, işsizlik sorununu, salgının olumsuzluğunu, aşmak içinde; yaşadığımız şehrin ruhu bize yeter de artar. 
Toplumsal dayanışmayı en üst kategoride yaşamış şehirdir Mardin. 

Mardin’i güzelleştiren tarihten gelen mini demokrasi uygulamalarıdır!

Mardin demokrasisinde; “katılımcı”,  “müzakereci” ve “tenkit kültürü”
vardır. 
Hâyır üzerinde istişare vardır ve işler meşveret ile yapılmıştır. 

Daha önce bir evin kızına talipli çıktığı zaman, evin babası istişare ve meşveret için müsade talep eder. Baba; genç kızın amcasına, dayısına, halasına, büyüklerine, bazen mahallelisine, imam efendiye fikir danışır, işin içine onları da katardı. Onlarda görüşlerini arz ederdi. 
Kızı talep eden gencin “bilinmeyeni/görünmeyeni” bu istişare grubu görebiliyordu. Bu nedenle aile, sağlam bir istişare mekanizması üzerine inşa edilirdi. 
Bu meşveret hali bile, mini demokrasi modelinin; katılımcı/müzakereci ve tenkit yönünü gösterirdi.

Mardin’de “tenkit kültürü” nevi şahsına münhasırdır. 

Rahmetli Ali Fuat başgil şunu derdi” “Emin olunuz ki yeryüzünde zararlı tek fikir tenkit sürecinden geçmeyendir. 
Kabul ediniz ki sizden başka ve belki daha iyi düşünenler vardır.
Müsade ediniz fikirler serbestçe münakaşa edilsin.”

Biz “katılımcı”, “müzakereci”, “tenkit kültürlü” demokrasiden bahsederken aslında bunu kast ediyoruz. 
Fikirler tartışılsın…..! 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.