DEDAŞ
Mehmet Beşir Ayanoğlu
Köşe Yazarı
Mehmet Beşir Ayanoğlu
 

MARDİN’İN YETİŞTİRDİĞİ BİR DEĞER; AYTEN BAŞABAŞ DİRİER

-Şu Arabî, bu Türkî, biz neciyiz?” denildiğinde;  “Ne şu, ne bu, biz Mardinliyiz!”  sözleriyle, Selçuklu-Artuklu zengin kültürünü içinde barındıran  bir şehride doğup büyüdü Ayten Başabaş Ablamız. Bu kültürün izlerini tüm yaşantısında görmek mümkün.    1960 darbesinin olduğu yıl ilkokula başlar. Birkaç kelime dışında Türkçe bilmez, çünkü anadili Arapça. Rahmetli annesi Türkçe bilmezdi, okuma yazması da yoktu. Ama her konuda çok yetenekli ve birikimliydi. Tavırları ölçülü ve asilceydi. Bu durum Mardin’in eşraf ailelerinden Paşavat’lara mensup olmasından kaynaklanmaktaydı. Babaannesi’de 93 Harbini görmüş dominant karekterli bir Osmanlı-Cumhuriyet karmasıydı. Babaannesinin masal tadında anlattığı tarihî olaylar, tehcir ve fabllar onun ruh dünyasının şekillenmesinde etkili olur. Rahmetli babası Ata amca da  Türkçe’yi ve harfleri askerlikte öğrenmiş, uzun yol şoförüydü. Dürüst, mütevazı, faziletli ve çevreye uyumlu bir kişiliğe sahipti.      Cumhuriyet İlkokulu 1. sınıfta hem okuma yazma, hem Türkçeyi öğrenir. Babasının aldığı hikâye ve masal kitaplarıyla dilini geliştirir. Başöğretmen Gani Taşkent, Vehbiye Yersel ve Şebnem Güler Uralcan'dan(Prof.Dr) epey donanımla bezenir.        Kız Meslek Lisesi Orta bölüme başlayınca dikiş makinesi alınır kendisine ve annesiyle dışarıya dikiş dikmeye başlar. Bu okulda Çağlayan Öztürk Güral ve Jale Aybar'dan çok şey öğrenir. 1968’de Ortaokulu bitirdiğinde, Kız meslek Lisesi Müdüresi Yıldız Şatana  dikişte çok yetenekli olduğunu keşfeder ve okulda devam etmesini ister. Lise Giyim bölümüne  devam etseydi yüksek tasarımcılar arasına girebilecek kapasitesi olacağı açıktı. Mardinli ünlü tasarımcı Suat Aysan’nın sanat estetiğinde etkilendiği ve öykündüğü bir gerçekti. Ortaokul çizim defterleri arkadaşlarının lisede kullandığı bir çizim örneğiydi.         1968’de Orta 3. sınıfındayken annesini kaybedince, sessiz çığlıklarını şiirlerle dillendirdi.  Şafak ve Kır’atım yerel gazetelerinde şiirleri yayınlandı.    Göç olgusunun anlatıldığı şiir ve yazılarıyla kendisinin de bir gün yaşayacağı göçü durdurmak için çok uğraşır ama dönemin toplumsal yapısı göçü içselleştirmiş bir şekilde doğudan batıya doğru akar.  Toplumsal ve millî günlerle ilgili şiir çalışmaları olur. Törenlerde görev alır.       Hayatının travması olacak bir olayda babası Hacı Ata amca ölümlü trafik kazası  yapar ve bu olay aile yaşantısı üzerinde derin bir travma etkisi bırakır.     1968’de öğretmenlerinin teşvikiyle,  Mardin Lisesi’ne kaydını yapar. Kalabalık sınıfta ve farklı kültürlerin olduğu okulda kısa sürede uyum gösterir, aldığı başarılı sınav sonuçlarıyla ve kültürel faaliyetlerle kısa sürede kendisinden söz ettirir. Artık tanınan popüler öğrencidir. Tiyatro, önemli günlerdeki etkinlikler, anma günleri, koro çalışmaları, duvar gazetesi çalışmaları bu etkinliklerden bazılarıydı.         İngilizce öğretmeni Mardin Valisi Vali Celâl Kaya Can’ın eşi Yıldız Can hanımefendi, Ayten Dirier’in yaşantısında derin izler bırakır. Güler içinsel'in Edebiyat dersi asistanı gibidir. Tarih hocası Güner Ensari son sınıfta Ayten Basabaş'ın  hatırâ defterine;  “Türkiye’yi yönetecek on kişi arasında yer alacağına inanıyorum.” şeklindeki yazısı,  yeteneğine ve ufkuna vurgudur.        1971’de Mardin Lisesini dereceyle bitirdiği halde, 1968’deki rahmetli babasının yapmış olduğu trafik kazası davasının yeniden başlaması sebebiyle o yıllar üniversite sınavına katılamaz. 1971'de evlenir. Üniversiteye girinceye kadar boş oturmamak için 1972 yılında Mardin Millî Eğitim Müdürlüğü’ne sınavla memur olarak işe başlar.  12 Mart darbesinin olduğu bu yılın yazında bir erkek evlada sahip olur. 1973 yılında çalıştığı yerde Kültür servisi şefi oldur. Bu sebeple  Cumhuriyet’in 50. Yıl etkinliklerinde aktif görev alır. Bu dönemde Hanna Dolabönü'nün Mardin kitabının yeniden  yazımı ve diğer çalışmalarla uğraşmaya başlar.           Ayten Dirier’in üniversiteye başlaması Kıbrıs Barış Harekâtının olduğu 1974 yılına rastlar. Aynı zamanda İzmir’e taşındığı ve İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilimlerde okumaya başladığı yıldır. 1980 öncesi olaylar sebebiyle üniversite tahsilinde zor günler yaşayan Ayten Dirier mezun olduğunda 47 kiloya kadar düşer. Agâh Efendi Ortaokulunda göreve başlar.1985 yılında Balçova Lisesi’ne tayini çıkar ve burada yedi yıl Tarih öğretmenliği yapar. Adi Zaman Yolcusuna çıkar. Öğrencilerini teşvikiyle kızı üç  yaşındayken 1987 yılında DEÜ Tarih bölümünü bitirir, 1989-92 de DEÜ -TC.İnkılâp Tarihi bölümünde kariyere  başlar. Selma Yiğitalp Lisesine nakil yapan Ayten Dirier, kariyer için  İzmir dışına çıkamayınca, 1995'te emekli olur.   2000 yılında kurulan İzmir Ekonomi Üniversitesi için yazdığı marşı, İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş kısa sürede Ali Kocatepe tarafından  bestelennmesini ve törenlerde çalınmasını sağlar. Bunun üzerine yazma arzusu tekrar tetiklenir. Ardından İzmir’in Tarihi’ni kapsayan “İzmir’den Epik ve Lirik Kesitler”,  “Çaka Bey Destanı” şiir kitaplarını yazar. Yazı hayatına seri bir şekilde devam eder. Kitaplarının çoğu araştırmaya dayalı, bazıları epik şiir şeklinde. Romanlar ise belgeselle ve kurgu harmanıyla yazılmış eserler şeklindedir.   Ölüm, ayrılık, sıkıntılı süreçler, başarılar, yazılar onun hayatında hep vardır. Yazmak ona göre hüzün sarmalında çöktüğü bir sırada; özünü hatırlatan, yeniden dirilten işaret fişeği gibidir.   Herkesi kendisi gibi sanmak!  Oysa çevre, kötü niyetlilerle dolu… Keşkelerimizin az, ama bu kadar merhametli ve uysal olmasaydık dediğimiz anlar da çoktur hayatında… İşte böylesi durumlar yaşamış Sayın Dirier. Yine de “Veren el, alan elden üstündür” fıtratına sahiptir. Affedenin üstün olduğu kuralı  en büyük tesellisidir…..   “Kültür Bahçesi” adlı bloğu ,  yazıları ve araştırmaları bu blogda kapsayip, kısa sürede gunde 5 bin alirken, kurucusu genisletmek için kapatır ve bir daha açamaz. Aynı zamanda Milliyet Blog, Edebiyat Evi, Australia Türk, Florida Türk siteleri ve Egeli Sabah, Artuklu Haber, Ilkses,  Ilkhaber ve Hakimiyet  gazetelerinde yazıları  yayınlanır.  Genelde kültür ağırlıklı makaleler yazmış Sayın Dirier. Yesevî Sevgi Dergisi ile Yeni Türkiye Dergisinde araştırmaları yayınlanmış. Halen  Akademik Tarih ve Düşünce dergisi, Artuklu Üniversitesi Dergisi ve Türkiye Yazarlar Birliği sempozyumlarında bilimsel makaleleri yayınlandı.    Yazdıgı Marş niteliğindeki  şiirlerle birçok ödül almış;  Göztepe Kulübü Başkanı, İş Bankası Halkla İlişkiler Müdürlüğü  ve İEÜ.Rektörü’nün teşekkürleri ve İzmir’i Sevenler Platformu Başkanı Sancar Maruflu'dan  en iyi Şiir ve Şair ödülü, Ümraniye Belediyesi teşekkürü, Emniyet Genel Müdürlüğü teşekkürü, blog sitelerinde  yarışmalarında hikâye birinciliği, 2010 Milliyet Miss Blog birinciliği bunlardan bazıları…   Sayın Dirier yazı yazma ile ilgili düşüncesinde;  “Araştırmaya dayalı bir kitabın hazırlanması daha çabuk biter. Kurgu ise geniş bir hayal ve birikime dayanır. Kolay gibi görünse de, araştırmadan daha uzun bir süreci kapsar. Bazen şiirde bir kelime, bir cümle için bütün gün uğraşırım. Hiç ummadığım bir anda, yolda veya uyurken zihnimde çiçek gibi açar. Roman kahramanları ise gölgem gibi hep benimle… Okuduğum bir deyiş, duyduğum bir ada hemen sahip çıkarlar.” şeklinde açıklar.   Yazı onun hayat kaynağıdır. Yetiştirdiği inlerce öğrencisi ve takipçisi ile hayatta onlara rol modellik yapmaktadır.      Asilan Türk Anadolu'da, Atatürk Ilkeler, M.ÂKİF, Türkiyede Anayasa Hareketleri, Çanakkale Serefrazı, Cumhuriyet Destanı, Sende Geçiyor Rüyalarım(Mardin),  Emir Çaka Bey kitaplarınının yanısıra; 100. yıla armağan ettiği ve 4 yapraklı yonca dediği kitapları basımevinde  bekliyor. İzmir Yollarında Oratoryo kitabı yakında kitapçılarda yerini alacak... Sempozyumlara pandemi nedeniyle Doç. Dr. Cemil İnan, Uz.Bulent Ayanoğlu ve Nazan Tunay'ın aracılığıyla katıldı. Azim ve mücadele sembolü Ayten Başabaş Dirier ablamız,  çok kardeşimize okuma yolunda örnek olduğu gibi 2008'den beri Mardin tanıtımını her kulvarda yapmakta, hazırladığı kliplerle bize destek olmaktadır. Cebinden ödeyerek tek başına Mardin'imizin güzellikleri, hoşgörüsü ve hasletlerini objektif olarak tanıtan örnek hocamızın başarısının daim olması temennisiyle birçok esere imza atmasını dilerim.   
Ekleme Tarihi: 24 Kasım 2022 - Perşembe

MARDİN’İN YETİŞTİRDİĞİ BİR DEĞER; AYTEN BAŞABAŞ DİRİER

-Şu Arabî, bu Türkî, biz neciyiz?” denildiğinde; 
“Ne şu, ne bu, biz Mardinliyiz!” 
sözleriyle, Selçuklu-Artuklu zengin kültürünü içinde barındıran 
bir şehride doğup büyüdü Ayten Başabaş Ablamız. Bu kültürün izlerini tüm yaşantısında görmek mümkün. 
 
1960 darbesinin olduğu yıl ilkokula başlar. Birkaç kelime dışında Türkçe bilmez, çünkü anadili Arapça. Rahmetli annesi Türkçe bilmezdi, okuma yazması da yoktu. Ama her konuda çok yetenekli ve birikimliydi. Tavırları ölçülü ve asilceydi. Bu durum Mardin’in eşraf ailelerinden Paşavat’lara mensup olmasından kaynaklanmaktaydı. Babaannesi’de 93 Harbini görmüş dominant karekterli bir Osmanlı-Cumhuriyet karmasıydı. Babaannesinin masal tadında anlattığı tarihî olaylar, tehcir ve fabllar onun ruh dünyasının şekillenmesinde etkili olur. Rahmetli babası Ata amca da  Türkçe’yi ve harfleri askerlikte öğrenmiş, uzun yol şoförüydü. Dürüst, mütevazı, faziletli ve çevreye uyumlu bir kişiliğe sahipti.
    
Cumhuriyet İlkokulu 1. sınıfta hem okuma yazma, hem Türkçeyi öğrenir. Babasının aldığı hikâye ve masal kitaplarıyla dilini geliştirir. Başöğretmen Gani Taşkent, Vehbiye Yersel ve Şebnem Güler Uralcan'dan(Prof.Dr) epey donanımla bezenir.
 
     Kız Meslek Lisesi Orta bölüme başlayınca dikiş makinesi alınır kendisine ve annesiyle dışarıya dikiş dikmeye başlar. Bu okulda Çağlayan Öztürk Güral ve Jale Aybar'dan çok şey öğrenir. 1968’de Ortaokulu bitirdiğinde, Kız meslek Lisesi Müdüresi Yıldız Şatana  dikişte çok yetenekli olduğunu keşfeder ve okulda devam etmesini ister. Lise Giyim bölümüne  devam etseydi yüksek tasarımcılar arasına girebilecek kapasitesi olacağı açıktı. Mardinli ünlü tasarımcı Suat Aysan’nın sanat estetiğinde etkilendiği ve öykündüğü bir gerçekti. Ortaokul çizim defterleri arkadaşlarının lisede kullandığı bir çizim örneğiydi.
 
      1968’de Orta 3. sınıfındayken annesini kaybedince, sessiz çığlıklarını şiirlerle dillendirdi. 
Şafak ve Kır’atım yerel gazetelerinde şiirleri yayınlandı. 
 
Göç olgusunun anlatıldığı şiir ve yazılarıyla kendisinin de bir gün yaşayacağı göçü durdurmak için çok uğraşır ama dönemin toplumsal yapısı göçü içselleştirmiş bir şekilde doğudan batıya doğru akar. 
Toplumsal ve millî günlerle ilgili şiir çalışmaları olur. Törenlerde görev alır.
      Hayatının travması olacak bir olayda babası Hacı Ata amca ölümlü trafik kazası  yapar ve bu olay aile yaşantısı üzerinde derin bir travma etkisi bırakır.
    1968’de öğretmenlerinin teşvikiyle,  Mardin Lisesi’ne kaydını yapar. Kalabalık sınıfta ve farklı kültürlerin olduğu okulda kısa sürede uyum gösterir, aldığı başarılı sınav sonuçlarıyla ve kültürel faaliyetlerle kısa sürede kendisinden söz ettirir. Artık tanınan popüler öğrencidir.
Tiyatro, önemli günlerdeki etkinlikler, anma günleri, koro çalışmaları, duvar gazetesi çalışmaları bu etkinliklerden bazılarıydı.
        İngilizce öğretmeni Mardin Valisi Vali Celâl Kaya Can’ın eşi Yıldız Can hanımefendi, Ayten Dirier’in yaşantısında derin izler bırakır. Güler içinsel'in Edebiyat dersi asistanı gibidir.
Tarih hocası Güner Ensari son sınıfta Ayten Basabaş'ın  hatırâ defterine; 
“Türkiye’yi yönetecek on kişi arasında yer alacağına inanıyorum.” şeklindeki yazısı,  yeteneğine ve ufkuna vurgudur.
       1971’de Mardin Lisesini dereceyle bitirdiği halde, 1968’deki rahmetli babasının yapmış olduğu trafik kazası davasının yeniden başlaması sebebiyle o yıllar üniversite sınavına katılamaz. 1971'de evlenir. Üniversiteye girinceye kadar boş oturmamak için 1972 yılında Mardin Millî Eğitim Müdürlüğü’ne sınavla memur olarak işe başlar. 
12 Mart darbesinin olduğu bu yılın yazında bir erkek evlada sahip olur. 1973 yılında çalıştığı yerde Kültür servisi şefi oldur. Bu sebeple  Cumhuriyet’in 50. Yıl etkinliklerinde aktif görev alır. Bu dönemde Hanna Dolabönü'nün Mardin kitabının yeniden  yazımı ve diğer çalışmalarla uğraşmaya başlar. 
 
       Ayten Dirier’in üniversiteye başlaması Kıbrıs Barış Harekâtının olduğu 1974 yılına rastlar. Aynı zamanda İzmir’e taşındığı ve İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilimlerde okumaya başladığı yıldır. 1980 öncesi olaylar sebebiyle üniversite tahsilinde zor günler yaşayan Ayten Dirier mezun olduğunda 47 kiloya kadar düşer. Agâh Efendi Ortaokulunda göreve başlar.1985 yılında Balçova Lisesi’ne tayini çıkar ve burada yedi yıl Tarih öğretmenliği yapar. Adi Zaman Yolcusuna çıkar. Öğrencilerini teşvikiyle kızı üç  yaşındayken 1987 yılında DEÜ Tarih bölümünü bitirir, 1989-92 de DEÜ -TC.İnkılâp Tarihi bölümünde kariyere  başlar. Selma Yiğitalp Lisesine nakil yapan Ayten Dirier, kariyer için  İzmir dışına çıkamayınca, 1995'te emekli olur.
 
2000 yılında kurulan İzmir Ekonomi Üniversitesi için yazdığı marşı, İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş kısa sürede Ali Kocatepe tarafından 
bestelennmesini ve törenlerde çalınmasını sağlar. Bunun üzerine yazma arzusu tekrar tetiklenir. Ardından İzmir’in Tarihi’ni kapsayan “İzmir’den Epik ve Lirik Kesitler”,  “Çaka Bey Destanı” şiir kitaplarını yazar. Yazı hayatına seri bir şekilde devam eder.
Kitaplarının çoğu araştırmaya dayalı, bazıları epik şiir şeklinde. Romanlar ise belgeselle ve kurgu harmanıyla yazılmış eserler şeklindedir.
 
Ölüm, ayrılık, sıkıntılı süreçler, başarılar, yazılar onun hayatında hep vardır. Yazmak ona göre hüzün sarmalında çöktüğü bir sırada; özünü hatırlatan, yeniden dirilten işaret fişeği gibidir.
 
Herkesi kendisi gibi sanmak! 
Oysa çevre, kötü niyetlilerle dolu… Keşkelerimizin az, ama bu kadar merhametli ve uysal olmasaydık dediğimiz anlar da çoktur hayatında… İşte böylesi durumlar yaşamış Sayın Dirier. Yine de “Veren el, alan elden üstündür” fıtratına sahiptir. Affedenin üstün olduğu kuralı  en büyük tesellisidir…..
 
“Kültür Bahçesi” adlı bloğu ,  yazıları ve araştırmaları bu blogda kapsayip, kısa sürede gunde 5 bin alirken, kurucusu genisletmek için kapatır ve bir daha açamaz. Aynı zamanda Milliyet Blog, Edebiyat Evi, Australia Türk, Florida Türk siteleri ve Egeli Sabah, Artuklu Haber, Ilkses,  Ilkhaber ve Hakimiyet  gazetelerinde yazıları  yayınlanır. 
Genelde kültür ağırlıklı makaleler yazmış Sayın Dirier. Yesevî Sevgi Dergisi ile Yeni Türkiye Dergisinde araştırmaları yayınlanmış. Halen  Akademik Tarih ve Düşünce dergisi, Artuklu Üniversitesi Dergisi ve Türkiye Yazarlar Birliği sempozyumlarında bilimsel makaleleri yayınlandı. 
 
Yazdıgı Marş niteliğindeki  şiirlerle birçok ödül almış; 
Göztepe Kulübü Başkanı, İş Bankası Halkla İlişkiler Müdürlüğü  ve İEÜ.Rektörü’nün teşekkürleri ve İzmir’i Sevenler Platformu Başkanı Sancar Maruflu'dan  en iyi Şiir ve Şair ödülü, Ümraniye Belediyesi teşekkürü, Emniyet Genel Müdürlüğü teşekkürü, blog sitelerinde  yarışmalarında hikâye birinciliği, 2010 Milliyet Miss Blog birinciliği bunlardan bazıları…
 
Sayın Dirier yazı yazma ile ilgili düşüncesinde; 
“Araştırmaya dayalı bir kitabın hazırlanması daha çabuk biter. Kurgu ise geniş bir hayal ve birikime dayanır. Kolay gibi görünse de, araştırmadan daha uzun bir süreci kapsar. Bazen şiirde bir kelime, bir cümle için bütün gün uğraşırım. Hiç ummadığım bir anda, yolda veya uyurken zihnimde çiçek gibi açar. Roman kahramanları ise gölgem gibi hep benimle… Okuduğum bir deyiş, duyduğum bir ada hemen sahip çıkarlar.” şeklinde açıklar.
 
Yazı onun hayat kaynağıdır. Yetiştirdiği inlerce öğrencisi ve takipçisi ile hayatta onlara rol modellik yapmaktadır. 
    Asilan Türk Anadolu'da, Atatürk Ilkeler, M.ÂKİF, Türkiyede Anayasa Hareketleri, Çanakkale Serefrazı, Cumhuriyet Destanı, Sende Geçiyor Rüyalarım(Mardin),  Emir Çaka Bey kitaplarınının yanısıra; 100. yıla armağan ettiği ve 4 yapraklı yonca dediği kitapları basımevinde  bekliyor. İzmir Yollarında Oratoryo kitabı yakında kitapçılarda yerini alacak...
Sempozyumlara pandemi nedeniyle Doç. Dr. Cemil İnan, Uz.Bulent Ayanoğlu ve Nazan Tunay'ın aracılığıyla katıldı.
Azim ve mücadele sembolü Ayten Başabaş Dirier ablamız,  çok kardeşimize okuma yolunda örnek olduğu gibi 2008'den beri Mardin tanıtımını her kulvarda yapmakta, hazırladığı kliplerle bize destek olmaktadır. Cebinden ödeyerek tek başına Mardin'imizin güzellikleri, hoşgörüsü ve hasletlerini objektif olarak tanıtan örnek hocamızın başarısının daim olması temennisiyle birçok esere imza atmasını dilerim. 
 
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.