DEDAŞ
Mehmet Beşir Ayanoğlu
Köşe Yazarı
Mehmet Beşir Ayanoğlu
 

MİLLETE GEMİLERİ YAKTIRMA KARARINI ALDIRMAYIN….!

Ünlü İslam komutanı Tarık bin Ziyad, komutasındaki ordusu ile birlikte gemilerle Cebeli Tarık boğazından İspanya’ya geçmiş. Tarık bin Ziyad ve askerleri karaya ayak bastıklarında, İspanya kralının yüz bin kişilik bir ordu hazırladığı ve saldırıya geçeceği söylentisi yayılmaya başlamış. Tarık bin Ziyad, askerlerinin endişe duymaya başladığını fark eder. Bütün askerlerin yüksekçe bir tepeye çıkmasını emreder ve sahilde bıraktığı birkaç askere ise gemilerin yakılmasını emrini verir. Gemiler alev alır ve cayır cayır yanarlar Tarık b. Ziyad ve askerleri tepeden gemilerin bu yanışını izler. Durum karşısında ne yapacaklarını şaşıran askerlere dönüp, tarihe iz bırakan şu konuşmayı yapar: “Gemileri yaktık…artık geriye dönüşümüz yok. Ya gelen İspanya ordusuyla savaşıp ilerleriz, ya da ölürüz!” İslam ordusu, İspanya kralının ordusuyla çarpışıp galip gelir. Böylece Endülüs Emevi devletinin temelleri atılmış olur. Bu öykü umutsuzluğa, bitmişliğe bir isyandır aynı zamanda bir uyarıdır….! Bugünlere bu gemi yakma öyküsünü birilerine iyi anlatmak gerekir. Millete gemileri yakma kararını aldırmayın! Bu millet kadirşinaslığını korumasını bilir ama müstekbir ve keyfi tutum takınanlara karşı da gemileri yakar ve karşı mücadeleye geçer.  Biz önemliyiz, adımız sanımız var dedirtmez karşı atağa geçer.  Vatandaşımız her şeyi affeder ama insan yerine konulmamayı affetmez.  Milletin iradesinin önünde hiç bir güç duramaz. Millete gemileri yaktırmayın……! 
Ekleme Tarihi: 01 Aralık 2022 - Perşembe

MİLLETE GEMİLERİ YAKTIRMA KARARINI ALDIRMAYIN….!

Ünlü İslam komutanı Tarık bin Ziyad, komutasındaki ordusu ile birlikte gemilerle Cebeli Tarık boğazından İspanya’ya geçmiş. Tarık bin Ziyad ve askerleri karaya ayak bastıklarında, İspanya kralının yüz bin kişilik bir ordu hazırladığı ve saldırıya geçeceği söylentisi yayılmaya başlamış.

Tarık bin Ziyad, askerlerinin endişe duymaya başladığını fark eder. Bütün askerlerin yüksekçe bir tepeye çıkmasını emreder ve sahilde bıraktığı birkaç askere ise gemilerin yakılmasını emrini verir.
Gemiler alev alır ve cayır cayır yanarlar Tarık b. Ziyad ve askerleri tepeden gemilerin bu yanışını izler. Durum karşısında ne yapacaklarını şaşıran askerlere dönüp, tarihe iz bırakan şu konuşmayı yapar:

“Gemileri yaktık…artık geriye dönüşümüz yok.
Ya gelen İspanya ordusuyla savaşıp ilerleriz, ya da ölürüz!”

İslam ordusu, İspanya kralının ordusuyla çarpışıp galip gelir. Böylece Endülüs Emevi devletinin temelleri atılmış olur.
Bu öykü umutsuzluğa, bitmişliğe bir isyandır aynı zamanda bir uyarıdır….!
Bugünlere bu gemi yakma öyküsünü birilerine iyi anlatmak gerekir. Millete gemileri yakma kararını aldırmayın!
Bu millet kadirşinaslığını korumasını bilir ama müstekbir ve keyfi tutum takınanlara karşı da gemileri yakar ve karşı mücadeleye geçer. 
Biz önemliyiz, adımız sanımız var dedirtmez karşı atağa geçer. 
Vatandaşımız her şeyi affeder ama insan yerine konulmamayı affetmez. 
Milletin iradesinin önünde hiç bir güç duramaz.
Millete gemileri yaktırmayın……! 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.