Uluslar arası İklim Değişikliği Bşk: Meksika farklı insanların bir araya geldiği kent değil farklı ruhların bir araya geldiği kenttir.            2030 dünya nüfusu % 60 kentlerde olacak ve bunu % 80 ni Avrupa da olacak, Afrika da olacak ( yani kent nüfusunun artışı bu iki kıtada olacak ) İklim değişikliği için önlem alınmalı.               Eskiden doğayla iç içeydi yaşam ve bu sebeple doğanın ne yaptığını görülebiliyordu ama kentler insan ile doğa arasında ki ilişkiyi koparak doğanın nasıl tahrip olduğunu görülemez oldu.  İklim değişikliği için önlem alınmalı.              Sera gazı kentlerden kaynaklanıyor. Kentleşmeden, ısıdan oluşuyor. Kent faaliyetleri nedeniyle sera gazı salınıyor doğaya. (Endüstrileşme, sanayileşme vs. )              İklim değişikliklerini gelecekte en çok ADA devletlerini etkileyecek. Denizin alt katmanda olan şehirler su basacak ve su artışı olacak. Şu an sera salınımı nedeniyle 17 C derece sıcaklığı artırdı. Adalarda yaşayanlar şuan sera gazı nedeniyle hassas noktadadırlar.  Yaşlılar, özürlüler imtiyazsız kesimler en çok olumsuz etkilenecek kesimlerdir. Fakirler etkileneceklerdir. 2020 yılında bile 70-100 milyon kişi susuz yaşamak zorunda kalacak ve bu bütün dünyanın sorunudur.             Gıda güvenliği çok önemlidir. Yaşanacak susuzluk nedeniyle gıda sağlanmasında önemli problemler yaşanacaktır. Gıda olmayışından dolayı bu durum sağlık üzerinde olumsuz etkileri olacak. Hastalıklarda artış olacak, adaptasyon sıkıntısı olacak.             İklim değişikliği kaçınılmazdır. Burada önemli olan bu süreçte adaptasyon aşamalarında neyi, nasıl ve ne zaman yapmamız gerektiğidir.             İklim değişikliği 10 ila 20 yıl sonra çok ciddi negatif anlamda bir etkisi olacak. Bu süreçte adaptasyon süresince uyum süreci için şehir liderlerine büyük bir iş düşüyor. Şehirlerin sera gazı salınması ile ilgili tedbirlerin alınması gerekir. Ör: ulaşımda –  etrafı kirleten ulaşım olmamalıdır. Herkese eşit ve havayı az kirleten ulaşım olmalı metro  -  tren v.s. gibi İklim değişikliği ile ilgili ve imar da yeni bir anlayış,  konsept oluşturulmalı geliştirilmeli ve uygulanmalıdır.           Küçük kentler kapasiteye ve yeteneğe ihtiyaçları olacak.  İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için var olan fon’a ilişkin nasıl kaynak temin edebiliriz. Herkes bu fona katılsın eşit şartlarda herkes buna katkı sunsun ve nimetini yararını görsün.    Gandi yemek yemeyen bir insandı ve pasif direnişçisiydi ve yanlışa karşı direndi. Bu bize ilham olabilir.   Habitat İcra Müdürü: UCLG büyük bir kurumdur. Meksika City güzel bir şehir ve medeniyetler görmüş bir şehirdir.              Yeni bir çağa giriyoruz, yeni bir sorunla karşı karşıyayız.  Eğer önemli bir sorundan bahsedilecekse; bu kentselleşme sorunudur. Yoksulluğun artması sorunudur.              Dünyada büyük bir göç olgusu ile karşı karşıyayız ve Bld Bşk’ları çok büyük bir sorunla karşı karşıyadır. Gelişmiş ülkelerin en büyük sorunu göç dalgasının gelişidir.                     Demografik sorun baş gösteriyor. Çatışmalar ve savaşlar ortaya çıkıyor. Bu demografik baskıya ve değişime neden oluyor.             Göçten dolayı yeni bir diyalog, aktif ilişki ortaya çıkıyor. Göç olgusundan dolayı göçmen ve yerleşik insanlar arasında “eşit olmama durumu” burada kendini gösteriyor. Küreselleşme ile bu sorun gündeme gelmiştir. Sosyal ihtiyaçlar ortaya çıkmıştır. “Küreselleşme ile zengin fakir ayırımı keskin olmuştur.”  Küreselleşme, sera gazı ile karşılaşma sorunudur. Sorun % 80 şehirleşme olgusu ile ilgilidir. Kentsel alanda üretiliyor bu gazlar.             Gazların olumsuz etkilerinin giderilmesi için ne yapabiliriz?             Şehirlerin ülkelerin suçlu sayılması yanlış düşüncedir. Gelişmiş ülkeler gelişmekte olan ülkelere “Gelişmeyin çünkü havayı kirletiyorsunuz” demeleri yanlıştır.             Yapılması gereken hava kirliliği engelleyecek aşamaları ve kriterleri belirleyip, herkesin -gelişen, gelişmekte olan ülkeler dahil- eşit derecede uygulamasının sağlanmasıdır.  Hepimiz ortak çalışmalıyız ve ortak sürdürülebilir bir kalkınma modeli bulmalıyız. Çevreyi kirletmeyen bir model hak ve kardeşlik çerçevesinde olmalıdır.             UCLG bunu yapabilir ve ortak kalkınma modeli ortaya koyabilir. Daha farklı araçlar üretebiliriz daha az enerji tüketen çevre dostu bir şeyler.             Metro, yer altı ulaşım güzel örneklerdir. Meksika da olduğu gibi.             Beraber çalışmalıyız. Yerel finansmanı halledebilmeliyiz. Geri dönüşümlü enerji üretebilmeliyiz. Şehirleri kalkınmaya sürükleyebilecek modeller olmalıdır.             Kentsel planlamalar geriye doğru gidiyor. Planlamaları tekrar tartışmalıyız. Kentsel planlar önemlidir.             Şehirlerde önemli bir planlama modeli ve yönetimi ortaya koymalıyız. Sorunları masaya yatırmalıyız. 5-10 yılda bir duruş/model ortaya koymalıyız.            Yeni bir bakış açısını ortaya koymalıyız. Refah seviyesini arttırmalıyız. Dünya yerel yönetimlerin başarılı ve başarısız modellerini paylaşalım ki başarısızlıklar denenmesin. Bütün dünya ülke yerel yönetimlerine bu durum yol gösterici olsun. (Devamı var….)