DEDAŞ
Mehmet Beşir Ayanoğlu
Köşe Yazarı
Mehmet Beşir Ayanoğlu
 

ŞEHİRLEŞME VE SORUNLARI (4)

Auyusto Barrera Quito Bld Bşk Ekvator ( UCLG Eş Başkanı ) :  2030’da yağmur suyunu dindirme gibi sorunumuz olacak. Çünkü yağmur yağışı artık “serpinti şeklinde” değil, “hücre kaçış/boşalması(sendromu)” şeklinde aniden yağıp sellere sebep olan bir yağış şekline dönüşmüştür.  Metro ve teknolojik değişimler sorunumuz olacak.  Finansman yeteneğinin geliştirilmesi gerek çünkü şehirleri yeniden üreteceğiz.  Şehirler arasında rekabet olacağından, vergiyi kim toplayacak (Hükümet mi? Bld mi?) gibi bir sorunumuz olacak ve bunu tartışmalıyız.  2030 da emniyetli kentler kurmalıyız. Çünkü devasa metropol şehirlerin “güvenlik sorunu” en üst ve büyük sorun olarak karşımıza çıkacaktır. Yoksul vatandaşlara hizmet götürmeliyiz.  Kırılgan hafızamız var. Haiti depremi kritik bir eşikti  buna itiraz etmeliydik. Enerji modelini değiştirmeliyiz. Daha az enerji harcayan araçlar üretmeliyiz. Kültürel kodlarımızı bu nedenle değiştirmemiz gerekir.    Kadir Topbaş:            1330, 1730, 1930 yılların da dünya şehirleri geometrik olarak artmıştır. Kentler birbirlerinden farklıdır. Her şehrin kendine özgü özellikleri var. Bu çerçevede şehirlerle ilgili bilgi üretmek gerekiyor.             Teknoloji ve bilgiyi çok iyi kullanmak gerekir.              Tarihsel olarak güç dengeleri de değişiyor. Güç dengeleri, batıdan doğuya geçiyor.               Sınırlar ortadan kalktığından bir kentin sorunları diğer kenti de etkiliyor. Güvenlik sorunu ön plana çıkıyor.              Şehirler yaşlandığından dolayı yenilenmeleri/gençleştirilmeleri gerek. Buna ihtiyaçları var. 2030’da bunu yapılması gerek.      Çarpık yapıların sağlıklaştırılması için çalışmak gerekir.            Çevre dostu yapılara eğilmek gerek, doğal besinlere yönelmek gerek.             Yerel yönetimler olarak, halkı sürece ne kadar katabilirsek o derece başarılı oluruz.                   Bizde Mevlana Hazretlerinin güzel bir sözü var; BİR NESLİN GELECEĞİNİ, BİR ÖNCEKİ NESİL BELİRLER. Bu sebeple bilgi deneyimlerini paylaşmamız gerek.             Yine Mevlana hazretlerinin sözü ile devam edelim. İNSANOĞLU HERŞEYİ AFFEDER AMA İNSAN YERİNE KONULMAMAYI AFFETMEZ.  Bu bile gelecek nesiller tarafından hoş görülmemiz için uymamız gereken temel ahlaki kuraldır.  Ekolojik felaketten bahsediliyor. Bu konuda merkezi hükümet karar alıyor ve konuyu yerel yönetimler yıkıyor. “Al bunu sen uygula diyor.”Yerel yönetimler bunun altında kalkamazlar. Bu sebeple bu yerel yönetimlere verilmeli.              İstanbul’da seller yaşandı ve insanlar öldü. İstanbul da çevre düzeni planı 2023’e göre hazırlandı. 16 milyon insan olacak şekilde kurguladık bu çerçevede politikalar oluşturduk. İstanbul Türkiye nin % 20’si, ekonominin % 40’nı karşılıyor.  Bu yüzyıl, şehir ve şehirlerin yüzyılıdır. Ulaşımda çok ciddi yatırımlar yapıyoruz. 635 km Metro yapmamız gerekiyor ve bunun da çok ciddi maliyeti var.          Doğalgaz kullanımı İstanbul’da %99 dur.         Metrobüslerde, günde 700 bin insanı taşıyoruz. Bu tedbir havaya salınan zehirli gazı da engelliyor ama bütçemiz yetmiyor.          Yeni açılan imar bölgelerinde rantlar doğuyor ama yerel yönetimler yararlanmıyor…….” (Devamı var….)
Ekleme Tarihi: 09 Mart 2023 - Perşembe

ŞEHİRLEŞME VE SORUNLARI (4)

Auyusto Barrera Quito Bld Bşk Ekvator ( UCLG Eş Başkanı ) : 
2030’da yağmur suyunu dindirme gibi sorunumuz olacak. Çünkü yağmur yağışı artık “serpinti şeklinde” değil, “hücre kaçış/boşalması(sendromu)” şeklinde aniden yağıp sellere sebep olan bir yağış şekline dönüşmüştür.
 Metro ve teknolojik değişimler sorunumuz olacak. 
Finansman yeteneğinin geliştirilmesi gerek çünkü şehirleri yeniden üreteceğiz. 
Şehirler arasında rekabet olacağından, vergiyi kim toplayacak (Hükümet mi? Bld mi?) gibi bir sorunumuz olacak ve bunu tartışmalıyız. 
2030 da emniyetli kentler kurmalıyız. Çünkü devasa metropol şehirlerin “güvenlik sorunu” en üst ve büyük sorun olarak karşımıza çıkacaktır.
Yoksul vatandaşlara hizmet götürmeliyiz. 
Kırılgan hafızamız var. Haiti depremi kritik bir eşikti  buna itiraz etmeliydik.
Enerji modelini değiştirmeliyiz. Daha az enerji harcayan araçlar üretmeliyiz. Kültürel kodlarımızı bu nedenle değiştirmemiz gerekir. 
 
Kadir Topbaş: 
          1330, 1730, 1930 yılların da dünya şehirleri geometrik olarak artmıştır. Kentler birbirlerinden farklıdır. Her şehrin kendine özgü özellikleri var. Bu çerçevede şehirlerle ilgili bilgi üretmek gerekiyor.
            Teknoloji ve bilgiyi çok iyi kullanmak gerekir. 
            Tarihsel olarak güç dengeleri de değişiyor. Güç dengeleri, batıdan doğuya geçiyor. 
             Sınırlar ortadan kalktığından bir kentin sorunları diğer kenti de etkiliyor. Güvenlik sorunu ön plana çıkıyor. 
            Şehirler yaşlandığından dolayı yenilenmeleri/gençleştirilmeleri gerek. Buna ihtiyaçları var. 2030’da bunu yapılması gerek. 
    Çarpık yapıların sağlıklaştırılması için çalışmak gerekir. 
          Çevre dostu yapılara eğilmek gerek, doğal besinlere yönelmek gerek. 
           Yerel yönetimler olarak, halkı sürece ne kadar katabilirsek o derece başarılı oluruz.      
            Bizde Mevlana Hazretlerinin güzel bir sözü var; BİR NESLİN GELECEĞİNİ, BİR ÖNCEKİ NESİL BELİRLER. Bu sebeple bilgi deneyimlerini paylaşmamız gerek.
            Yine Mevlana hazretlerinin sözü ile devam edelim. İNSANOĞLU HERŞEYİ AFFEDER AMA İNSAN YERİNE KONULMAMAYI AFFETMEZ. 
Bu bile gelecek nesiller tarafından hoş görülmemiz için uymamız gereken temel ahlaki kuraldır. 
Ekolojik felaketten bahsediliyor. Bu konuda merkezi hükümet karar alıyor ve konuyu yerel yönetimler yıkıyor. “Al bunu sen uygula diyor.”Yerel yönetimler bunun altında kalkamazlar. Bu sebeple bu yerel yönetimlere verilmeli. 
            İstanbul’da seller yaşandı ve insanlar öldü. İstanbul da çevre düzeni planı 2023’e göre hazırlandı. 16 milyon insan olacak şekilde kurguladık bu çerçevede politikalar oluşturduk. İstanbul Türkiye nin % 20’si, ekonominin % 40’nı karşılıyor. 
Bu yüzyıl, şehir ve şehirlerin yüzyılıdır. Ulaşımda çok ciddi yatırımlar yapıyoruz. 635 km Metro yapmamız gerekiyor ve bunun da çok ciddi maliyeti var. 
        Doğalgaz kullanımı İstanbul’da %99 dur.
        Metrobüslerde, günde 700 bin insanı taşıyoruz. Bu tedbir havaya salınan zehirli gazı da engelliyor ama bütçemiz yetmiyor. 
        Yeni açılan imar bölgelerinde rantlar doğuyor ama yerel yönetimler yararlanmıyor…….”
(Devamı var….)
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.