DEDAŞ
Mehmet Beşir Ayanoğlu
Köşe Yazarı
Mehmet Beşir Ayanoğlu
 

YAŞAMIN KIYISI

Yaşamın kıyısından geçiyoruz. Ölüm yüzümüzü yalıyor. Hangi tarafa baksak yaşanmış anılar. Anılar, anılar, anılar,., Sormaz mısınız kendinize, nereden geldik, nereye gidiyoruz. Bütün inatçılığımızla hızla yol alıyoruz. Ömrümüzü tüketiyoruz. Yar diyoruz, sevgi diyoruz, mutlu olmanın hayalini kuruyoruz. Büyük, büyük hayaller kuruyoruz. Fakat bir noktadan sonra küçülttüğümüz hedeflerimizle hayata dört elle sarılmaya başlıyoruz. Ne kadar garip ve meçhulüz! Kendimizi bazen tanımlayamıyoruz. Sonsuzluk fikirlerini kabul etmiyoruz, düşünmek bile istemiyoruz. Çünkü sonsuzluk fikri, bizi korkutuyor. Sonsuzluğa endekslenmiş sonraki yaşam aşamamızı hatırlamak istemiyoruz. Çünkü şu an bizi bu sınırlı yaşamımıza bağlayan birden çok unsur, birden çok cazip meşgaleler vardır. Ne kadar garip ve ne kadar bilinmeyen yönlerimiz var. Kendi kendimizi tanımıyoruz. Tanımlayamıyoruz da kendimizi, ve bu nedenle de, sürekli kendi kendimizin yabancısıyız. Kendi kendimize yabancılıktan dolayı bu aleme de yabancıyız. Bu nedenle garibiz. İçinde bulunduğumuz anın sürekli mutluluk vermesini istiyoruz. Hayatın dengesini bu nedenle yitiriyoruz. Sahici mutluluklar yerine, sahte mutluluklar ile hayatımız idame ettirmeye çalışıyoruz. Hayata dair kendimizin tanımladığı ve keşfettiği çok az değer vardır. Bunun sebebi; hikmeti yitirişimizdendir. Ve biz, sahici mutluluklar yerine, sahte mutlulukları tercih ettiğimizdendir. Pişmanlık duyduğumuz anlar o kadar çok ki, sanki hayatımızın kurgusu pişmanlık üzerine kurgulu. Fakat hiçbir pişmanlıktan da ders almıyoruz. Yine ve gene sahte mutlulukları denemeye devam ediyoruz. Bazen de; ah bir çocuk olsaydım da hayatı yeniden yaşamaya başlasaydım, diyoruz. Fakat hayatın kıyısından geçtiğimiz için bu arzu da nafile. Geçip yitiyor ömür. Nereye baksak, ayaklarımızın altından toprağın kayıp gittiğini görürüz. Ve sadece toprağın kaymasını seyreder dururuz. Çünkü zaman elimize verilmemiş, biz zaman'ın emrine verilmişiz. Ne kadar garip bu insanoğlu! Kendi sevdiğini kara toprağın eline teslim etmekte ve yine sahte dünyasına dönebilmekte. Mutlu olduğunu zannetmekte. Zaten hayat zan üzerine kurgulanmıştır, onun için. İnsanın içindeki o tatmin edilemez duyguların, cennet için yaratıldığını fakat yaşadığı bu dünya mekânı itibarı ile, bu duyguları burada tatmin etmenin mümkün olmadığını, bir türlü anlamaz. Taşıdığımız sonsuzluk duyguları bu sahte yaşam alanında tatmin edilmeye çalışıldığı için kaos doğmakta ve insanoğlu birbirini yok etmeye çalışmakta. Hayatımızdan tefekkürü kovduğumuzdan, çoğu zaman da akıl etmeyiz. Hayat; ince bir çizgi ile bize kendisine çekmekte. Bunalımlar, depresyonlar, kaoslar bu nedenle insana. Sonsuzluk hayal ve ideallerini yitirdiğinden bir türlü arzuladığı sahici cennete de kavuşamamakta. Halbuki biraz akıl etse ve düşünse, yitirdiği hikmete kavuşur. Yaşamın kıyısından geçiyoruz. Sahici-sonsuz mutluluğa erişmek için tefekkür edelim. Tefekkür ile arınalım. Sahici mutluluğumuzu arzulayalım.
Ekleme Tarihi: 13 Mayıs 2022 - Cuma

YAŞAMIN KIYISI

Yaşamın kıyısından geçiyoruz.

Ölüm yüzümüzü yalıyor. Hangi tarafa baksak yaşanmış anılar. Anılar, anılar, anılar,., Sormaz mısınız kendinize, nereden geldik, nereye gidiyoruz. Bütün inatçılığımızla hızla yol alıyoruz. Ömrümüzü tüketiyoruz.

Yar diyoruz, sevgi diyoruz, mutlu olmanın hayalini kuruyoruz. Büyük, büyük hayaller kuruyoruz. Fakat bir noktadan sonra küçülttüğümüz hedeflerimizle hayata dört elle sarılmaya başlıyoruz.

Ne kadar garip ve meçhulüz! Kendimizi bazen tanımlayamıyoruz. Sonsuzluk fikirlerini kabul etmiyoruz, düşünmek bile istemiyoruz. Çünkü sonsuzluk fikri, bizi korkutuyor. Sonsuzluğa endekslenmiş sonraki yaşam aşamamızı hatırlamak istemiyoruz. Çünkü şu an bizi bu sınırlı yaşamımıza bağlayan birden çok unsur, birden çok cazip meşgaleler vardır.

Ne kadar garip ve ne kadar bilinmeyen yönlerimiz var. Kendi kendimizi tanımıyoruz. Tanımlayamıyoruz da kendimizi, ve bu nedenle de, sürekli kendi kendimizin yabancısıyız. Kendi kendimize yabancılıktan dolayı bu aleme de yabancıyız. Bu nedenle garibiz.

İçinde bulunduğumuz anın sürekli mutluluk vermesini istiyoruz. Hayatın dengesini bu nedenle yitiriyoruz. Sahici mutluluklar yerine, sahte mutluluklar ile hayatımız idame ettirmeye çalışıyoruz.

Hayata dair kendimizin tanımladığı ve keşfettiği çok az değer vardır. Bunun sebebi; hikmeti yitirişimizdendir. Ve biz, sahici mutluluklar yerine, sahte mutlulukları tercih ettiğimizdendir.

Pişmanlık duyduğumuz anlar o kadar çok ki, sanki hayatımızın kurgusu pişmanlık üzerine kurgulu. Fakat hiçbir pişmanlıktan da ders almıyoruz. Yine ve gene sahte mutlulukları denemeye devam ediyoruz. Bazen de; ah bir çocuk olsaydım da hayatı yeniden yaşamaya başlasaydım, diyoruz. Fakat hayatın kıyısından geçtiğimiz için bu arzu da nafile.

Geçip yitiyor ömür. Nereye baksak, ayaklarımızın altından toprağın kayıp gittiğini görürüz. Ve sadece toprağın kaymasını seyreder dururuz. Çünkü zaman elimize verilmemiş, biz zaman'ın emrine verilmişiz.

Ne kadar garip bu insanoğlu! Kendi sevdiğini kara toprağın eline teslim etmekte ve yine sahte dünyasına dönebilmekte. Mutlu olduğunu zannetmekte. Zaten hayat zan üzerine kurgulanmıştır, onun için.

İnsanın içindeki o tatmin edilemez duyguların, cennet için yaratıldığını fakat yaşadığı bu dünya mekânı itibarı ile, bu duyguları burada tatmin etmenin mümkün olmadığını, bir türlü anlamaz.

Taşıdığımız sonsuzluk duyguları bu sahte yaşam alanında tatmin edilmeye çalışıldığı için kaos doğmakta ve insanoğlu birbirini yok etmeye çalışmakta.

Hayatımızdan tefekkürü kovduğumuzdan, çoğu zaman da akıl etmeyiz. Hayat; ince bir çizgi ile bize kendisine çekmekte.

Bunalımlar, depresyonlar, kaoslar bu nedenle insana. Sonsuzluk hayal ve ideallerini yitirdiğinden bir türlü arzuladığı sahici cennete de kavuşamamakta. Halbuki biraz akıl etse ve düşünse, yitirdiği hikmete kavuşur.

Yaşamın kıyısından geçiyoruz. Sahici-sonsuz mutluluğa erişmek için tefekkür edelim. Tefekkür ile arınalım. Sahici mutluluğumuzu arzulayalım.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.