Mustafa ERKAR
Köşe Yazarı
Mustafa ERKAR
 

Bir fotoğraf karesinde çıkmak bu kadar mı önemli..!

Çoğu zaman sizlerde şahit olmuşsunuzdur. Toplantılarda, etkinliklerde ve hatta birçok platformda bir fotoğraf karesinde çıkmak için insanların birbirleriyle nasıl yarıştıklarını görüyorsunuz.  Elbette hayattan herkesin beklentisi vardır ve olacaktır. Bu insanoğlunun yaratılış fıtratı ve geleceğin gayesidir. Ama hayattan beklentilerimizi öne sürerken bu amaç uğruna haysiyetimizi, şerefimizi ve kişiliğimizide rencide ederek, ayaklar altına almamalıyız.  Çok yerde görünmekle çok yere varılmaz. Eşref-i mahlukat olarak geldiğimiz bu dünyada bir hiç uğruna neden bu kadar kendimizi pasifize ediyoruz. Evet! Hayat maratonunda ilerlerken elbette var gücümüzle çalışmalıyız. Ama bu maratonu koşarken dürüst olmalıyız, adil olmalıyız, ilkeli olmalıyız. Sağımızdakine, solumuzdakine önümüzdekine çelme takmamalıyız ki vardığımız son mutlu sonumuz olsun.  Fotoğraf karesine sığınmakla, pişkin pişkin sırıtmakla olmuyor bu işler. Geleceğin adamı olmak istiyorsanız bir kere önce kıymet bileceksiniz. Kıymet bileceksiniz ki ileride sizinde kıymetiniz bilinsin. Her zaman Allah'ın kamerasına girmeye çalışın, kulun kamerasına değil. Sizleri ebedi saadete erdirecek Allah'ın kamerasıdır. Kulun kamerası değil. Kulun kamerasını neden bu kadar önemsiyorsunuz açıkçası onuda anlamış değilim. Belirli bir yaşa gelmişseniz ve hala bir yere ulaşmamışsanız biliniz ki 'Ya bu toplum sizi hakketmiyor yada siz bu toplumu hakketmiyorsunuz' bana göre asıl mesele bu. Elinizdeki ekonomik gücü, siyasi gücü yada insan gücünü kullanarak bir yere varamazsınız. Varsanız dahi burada fazla tutunamazsınız. Çünkü, mutlaka hak zuhur edecektir. Yalakalığada gerek yok! Her yere sığınmakla, orada görünmekle yada 'Bak! bende oradaydım' demekle bir yere varılmaz. Başlangıcı yanlış olan bir yolda doğruya varılmaz. Önce adam olacaksınız. Kişiliğinizi koruyacaksınız. Basamakları sağlam adımlarla çıkacaksınız ki istikametiniz  sağlam olsun. Ve Unutulmamalıdır ki büyük olma yolundaki ilk adım, dürüstlükten geçer. Buda her ortamda tutarlı ve onurlu duruşunuzu muhafaza eder. Bazılarımız makam, mevki sahibi veya kariyer sahibi şahsiyetlerle aynı fotoğraf karesinde bulunmak için can atıyoruz. Zamanla anladımki biz o sahsiyetlerin yanında dururken, kendi kişiliğimizde sanki bir eksiklik varmış gibi kendi kişiliğimizi onların sahsiyetleri üzerinden taçlandırmaya çalışıyoruz. Buda bizim kendi kişiliğimizde bir eksikliğin var olduğunu hissiyatını veriyor. Kendi kişiliğimizi kendi elimizle körertmiş oluyoruz. Siz siz olun, olmanız gereken yerde olun, olmamanız gereken yerde olursanız, unutmayınız ki orada siz bir hiçsiniz. Yoğunluğu bir tarafa bırakalım ve sakince kendimizi dinleyelim. Hedeflerimizi makul bir şekilde belirleyelim. İsabetli kararlar alıp bu yolda yalpa yapmadan, istişareyi ön planda tutarak, hedef ve gayemize ulaşalım. Unutmayalım ki görev istenmez, verilir. Hakketmişseniz, mutlaka o görev size tevdi edilecektir. Etmemişseniz veya dolaylı yollarla oraya getirilmişseniz bilinizki bu sizin için büyük bir vebal, sonu olmayan bir helak olacaktır.  Selam ve dua ile...
Ekleme Tarihi: 17 Temmuz 2025 -Perşembe

Bir fotoğraf karesinde çıkmak bu kadar mı önemli..!

Çoğu zaman sizlerde şahit olmuşsunuzdur. Toplantılarda, etkinliklerde ve hatta birçok platformda bir fotoğraf karesinde çıkmak için insanların birbirleriyle nasıl yarıştıklarını görüyorsunuz. 

Elbette hayattan herkesin beklentisi vardır ve olacaktır. Bu insanoğlunun yaratılış fıtratı ve geleceğin gayesidir. Ama hayattan beklentilerimizi öne sürerken bu amaç uğruna haysiyetimizi, şerefimizi ve kişiliğimizide rencide ederek, ayaklar altına almamalıyız. 

Çok yerde görünmekle çok yere varılmaz. Eşref-i mahlukat olarak geldiğimiz bu dünyada bir hiç uğruna neden bu kadar kendimizi pasifize ediyoruz. Evet! Hayat maratonunda ilerlerken elbette var gücümüzle çalışmalıyız. Ama bu maratonu koşarken dürüst olmalıyız, adil olmalıyız, ilkeli olmalıyız. Sağımızdakine, solumuzdakine önümüzdekine çelme takmamalıyız ki vardığımız son mutlu sonumuz olsun. 

Fotoğraf karesine sığınmakla, pişkin pişkin sırıtmakla olmuyor bu işler. Geleceğin adamı olmak istiyorsanız bir kere önce kıymet bileceksiniz. Kıymet bileceksiniz ki ileride sizinde kıymetiniz bilinsin. Her zaman Allah'ın kamerasına girmeye çalışın, kulun kamerasına değil. Sizleri ebedi saadete erdirecek Allah'ın kamerasıdır. Kulun kamerası değil. Kulun kamerasını neden bu kadar önemsiyorsunuz açıkçası onuda anlamış değilim.

Belirli bir yaşa gelmişseniz ve hala bir yere ulaşmamışsanız biliniz ki 'Ya bu toplum sizi hakketmiyor yada siz bu toplumu hakketmiyorsunuz' bana göre asıl mesele bu. Elinizdeki ekonomik gücü, siyasi gücü yada insan gücünü kullanarak bir yere varamazsınız. Varsanız dahi burada fazla tutunamazsınız. Çünkü, mutlaka hak zuhur edecektir.

Yalakalığada gerek yok! Her yere sığınmakla, orada görünmekle yada 'Bak! bende oradaydım' demekle bir yere varılmaz. Başlangıcı yanlış olan bir yolda doğruya varılmaz. Önce adam olacaksınız. Kişiliğinizi koruyacaksınız. Basamakları sağlam adımlarla çıkacaksınız ki istikametiniz  sağlam olsun. Ve Unutulmamalıdır ki büyük olma yolundaki ilk adım, dürüstlükten geçer. Buda her ortamda tutarlı ve onurlu duruşunuzu muhafaza eder.

Bazılarımız makam, mevki sahibi veya kariyer sahibi şahsiyetlerle aynı fotoğraf karesinde bulunmak için can atıyoruz. Zamanla anladımki biz o sahsiyetlerin yanında dururken, kendi kişiliğimizde sanki bir eksiklik varmış gibi kendi kişiliğimizi onların sahsiyetleri üzerinden taçlandırmaya çalışıyoruz. Buda bizim kendi kişiliğimizde bir eksikliğin var olduğunu hissiyatını veriyor. Kendi kişiliğimizi kendi elimizle körertmiş oluyoruz. Siz siz olun, olmanız gereken yerde olun, olmamanız gereken yerde olursanız, unutmayınız ki orada siz bir hiçsiniz.

Yoğunluğu bir tarafa bırakalım ve sakince kendimizi dinleyelim. Hedeflerimizi makul bir şekilde belirleyelim. İsabetli kararlar alıp bu yolda yalpa yapmadan, istişareyi ön planda tutarak, hedef ve gayemize ulaşalım. Unutmayalım ki görev istenmez, verilir. Hakketmişseniz, mutlaka o görev size tevdi edilecektir. Etmemişseniz veya dolaylı yollarla oraya getirilmişseniz bilinizki bu sizin için büyük bir vebal, sonu olmayan bir helak olacaktır. 
Selam ve dua ile...

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.