DEDAŞ
Mustafa ERKAR
Köşe Yazarı
Mustafa ERKAR
 

Bu Kadim Şehir Ödülü Hak Ediyor

Yardımlaşma sevgidir, muhabbettir, sadakattir ve dahi kaynaşmaktır. En ufak bir yardım bile belkide gönülleri fethetmektir. Yardımlaşmak, bir kardeşimizin tebessümüne mazhar olmaktır. Malumunuz, Kahramanmaraş merkezli yaşanan büyük depremin ardından binlerce vatandaşımız yerinden yurdundan oldu. Her biri bir tarafa dağıldı. Yaşanan bu büyük ve elim depremin ardından binlerce depremzede kardeşimiz diğer şehirlere olduğu gibi şehrimize de misafir oldu. Bizde onlara gönlümüzü açarak, onları en iyi en güzel şekilde nasıl misafir edebiliriz telaşına düşük.  Depremin yaşandığı ilk gününden itibaren kurulan Mardin STK Deprem Koordinasyon Merkezi üzerinden şehrimize misafir olan depremzede kardeşlerimizin ihtiyaçlarına cevap vermeye çalıştık ve bu anlamda depremzede kardeşlerimize tam manasıyla olmazsa da en azından ilk etapta onların zaruri ihtiyaçlarını gidermiş olduk, rahat bir nefes almalarını sağlamaya çalıştık.  Bunları yaparken de depremzede kardeşlerimizin yaşadıkları ortamları açıkçası merak etmiyor da değildik. Bu merakınızı gidermek için Deprem Koordinasyon Merkezi olarak mübarek Ramazan'ı şerif vesilesiyle, bize gelen çağrılar üzerinden her gün bir Suriyeli, iki Türk yada iki Suriyeli  bir Türk vatandaşı aileye ziyaretler gerçekleştirmeye karar verdik.  Gerçekleştirdiğimiz bu ziyaretler kapsamında kimi yerde yüreğimiz hüzünlendi gözlerimiz yaşardı, kimi yerde ise gönlümüze su serpildi rahatladı. Allah devletimizden, vatandaşlarımızdan ve yardım kuruluşlarımızdan razı olsun. Her gittiğimiz yerde mutlaka birilerinin eli depremzede kardeşlerimize ulaştığını gördük. Her ailenin ihtiyaçlarına cevap verildiğine şahit olduk. Moral motivasyon olsun diye her eve bir bayram havasıyla girdik, malum moral motivasyon çok önemli. Nasılsınız? diye sorduğumuz sorumuza abartısız gittiğimiz her yerde "Şükür" ile karşılık bulduk.  Mardin'i nasıl buldunuz? dediğimizde ise tebessümle ve memnuniyetle şu cevabı aldık. _"Biz buraya gelmeden önce o soğuk havada Mardin ve Mardin halkının sıcak yüreklerini yanımızda hissettik. Daha biz oradayken, enkazın başındayken Mardin'den gelen yardımların büyüklüğünü gördük. 47 plakalı araçlar hep dikkatinizi çekiyordu. Deprem bölgesine ilk ulaşan şehir hemen hemen Mardin oldu. Çadırların kurulduğunu gördük. Kurulan o çadırlarda sıcak çorbalar kaynatıldı, çaylar demlendi. Kurulan tezgahlarda ise ikramlar dağıtıldı. Mardin AFAD, Mardin KIZILAYI, İHH, Diyanet Vakfı  başta olmak üzere Mardin'den gelen onlarca yardım kuruluşu hep yanımızda oldular. Karnımızı doyurdular, hem içimizi  hem de dışımızı ısıttılar. Sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Allah kardeşlerimizden razı olsun.  Kesinlikle "Bu Kadim Şehir Ödülü Hak Ediyor." temennisinde bulundular. Gittiğimiz ailelerin yüzde doksanında babaların evde olmadığını gördük. Babalar ya bir iş bulmak için dışarı çıkmış yada deprem bölgesinde hasarlı evlerinin yanında kalmışlar. Çıkacak olan bir kararla belki de evde sağlam kalan birkaç eşyayı kurtarma teleşına düşmüşler. Bugün ziyaret ettiğimiz bir aile deprem korkusunu anlatırken; _"Hala deprem korkusunu üzerimizden atmış değiliz. Biz orada gerçek manada bir kıyameti yaşadk. Deprem bölgesinde bulunan evimi altınla kaplasalar ve bu senin deseler inan tekrar o girmek istemiyorum" diyor. 15 kişilik, 18 kişilik ve hatta 25 kişilik ailelerin bir evde iç içe yaşadığını gördük. Bunun başlıca nedeni ise hem ev bulamama hemde kiraların yüksek oluşundan yakınıyorlar Düşünebiliyormusunuz 25 kişi bir sofraya oturuyorsunuz, her gün mevlid yemeği veriyorsunuz, buna ne dayanır. Bana bu ziyaretlerden nasıl bir nasihat çıkardın deseler, bizlerin şu anda nasıl bir nimet içinde yüzdüğümüzü ve ne kadar da zengin olduğumuzu söylerim. İnsanın en büyük zenginliğin imamdan sonra barınma ve maişettedir. Çok dünya malı biriktirmek değildir. Şu anda depremzede kardeşlerimizin en büyük sıkıntısı bundan öte değildir. Mardin'de temelli kalmayı düşünen aileye neredeyse denk gelmedik. Malum memleket sevdası, o sevdanın içinde anılar var, yaşanmışlıklar var, dostluklar var, velhasıl aklınıza ne gelirse varda var. Empati yaptığımızda bunu daha iyi anlarız sanırım. Allah bizlere bir daha böyle acılar yaşatmasın. Sabır, güç, kuvvet versin ve büyük imtihanı kazanmayı nasip etsin...
Ekleme Tarihi: 11 Nisan 2023 - Salı

Bu Kadim Şehir Ödülü Hak Ediyor

Yardımlaşma sevgidir, muhabbettir, sadakattir ve dahi kaynaşmaktır. En ufak bir yardım bile belkide gönülleri fethetmektir. Yardımlaşmak, bir kardeşimizin tebessümüne mazhar olmaktır.

Malumunuz, Kahramanmaraş merkezli yaşanan büyük depremin ardından binlerce vatandaşımız yerinden yurdundan oldu. Her biri bir tarafa dağıldı. Yaşanan bu büyük ve elim depremin ardından binlerce depremzede kardeşimiz diğer şehirlere olduğu gibi şehrimize de misafir oldu. Bizde onlara gönlümüzü açarak, onları en iyi en güzel şekilde nasıl misafir edebiliriz telaşına düşük. 

Depremin yaşandığı ilk gününden itibaren kurulan Mardin STK Deprem Koordinasyon Merkezi üzerinden şehrimize misafir olan depremzede kardeşlerimizin ihtiyaçlarına cevap vermeye çalıştık ve bu anlamda depremzede kardeşlerimize tam manasıyla olmazsa da en azından ilk etapta onların zaruri ihtiyaçlarını gidermiş olduk, rahat bir nefes almalarını sağlamaya çalıştık. 

Bunları yaparken de depremzede kardeşlerimizin yaşadıkları ortamları açıkçası merak etmiyor da değildik. Bu merakınızı gidermek için Deprem Koordinasyon Merkezi olarak mübarek Ramazan'ı şerif vesilesiyle, bize gelen çağrılar üzerinden her gün bir Suriyeli, iki Türk yada iki Suriyeli  bir Türk vatandaşı aileye ziyaretler gerçekleştirmeye karar verdik. 

Gerçekleştirdiğimiz bu ziyaretler kapsamında kimi yerde yüreğimiz hüzünlendi gözlerimiz yaşardı, kimi yerde ise gönlümüze su serpildi rahatladı. Allah devletimizden, vatandaşlarımızdan ve yardım kuruluşlarımızdan razı olsun. Her gittiğimiz yerde mutlaka birilerinin eli depremzede kardeşlerimize ulaştığını gördük. Her ailenin ihtiyaçlarına cevap verildiğine şahit olduk. Moral motivasyon olsun diye her eve bir bayram havasıyla girdik, malum moral motivasyon çok önemli. Nasılsınız? diye sorduğumuz sorumuza abartısız gittiğimiz her yerde "Şükür" ile karşılık bulduk. 

Mardin'i nasıl buldunuz? dediğimizde ise tebessümle ve memnuniyetle şu cevabı aldık.
_"Biz buraya gelmeden önce o soğuk havada Mardin ve Mardin halkının sıcak yüreklerini yanımızda hissettik. Daha biz oradayken, enkazın başındayken Mardin'den gelen yardımların büyüklüğünü gördük. 47 plakalı araçlar hep dikkatinizi çekiyordu. Deprem bölgesine ilk ulaşan şehir hemen hemen Mardin oldu. Çadırların kurulduğunu gördük. Kurulan o çadırlarda sıcak çorbalar kaynatıldı, çaylar demlendi. Kurulan tezgahlarda ise ikramlar dağıtıldı. Mardin AFAD, Mardin KIZILAYI, İHH, Diyanet Vakfı  başta olmak üzere Mardin'den gelen onlarca yardım kuruluşu hep yanımızda oldular. Karnımızı doyurdular, hem içimizi  hem de dışımızı ısıttılar. Sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Allah kardeşlerimizden razı olsun.  Kesinlikle "Bu Kadim Şehir Ödülü Hak Ediyor." temennisinde bulundular.

Gittiğimiz ailelerin yüzde doksanında babaların evde olmadığını gördük. Babalar ya bir iş bulmak için dışarı çıkmış yada deprem bölgesinde hasarlı evlerinin yanında kalmışlar. Çıkacak olan bir kararla belki de evde sağlam kalan birkaç eşyayı kurtarma teleşına düşmüşler. Bugün ziyaret ettiğimiz bir aile deprem korkusunu anlatırken; _"Hala deprem korkusunu üzerimizden atmış değiliz. Biz orada gerçek manada bir kıyameti yaşadk. Deprem bölgesinde bulunan evimi altınla kaplasalar ve bu senin deseler inan tekrar o girmek istemiyorum" diyor.

15 kişilik, 18 kişilik ve hatta 25 kişilik ailelerin bir evde iç içe yaşadığını gördük. Bunun başlıca nedeni ise hem ev bulamama hemde kiraların yüksek oluşundan yakınıyorlar Düşünebiliyormusunuz 25 kişi bir sofraya oturuyorsunuz, her gün mevlid yemeği veriyorsunuz, buna ne dayanır. Bana bu ziyaretlerden nasıl bir nasihat çıkardın deseler, bizlerin şu anda nasıl bir nimet içinde yüzdüğümüzü ve ne kadar da zengin olduğumuzu söylerim. İnsanın en büyük zenginliğin imamdan sonra barınma ve maişettedir. Çok dünya malı biriktirmek değildir. Şu anda depremzede kardeşlerimizin en büyük sıkıntısı bundan öte değildir.

Mardin'de temelli kalmayı düşünen aileye neredeyse denk gelmedik. Malum memleket sevdası, o sevdanın içinde anılar var, yaşanmışlıklar var, dostluklar var, velhasıl aklınıza ne gelirse varda var. Empati yaptığımızda bunu daha iyi anlarız sanırım. Allah bizlere bir daha böyle acılar yaşatmasın. Sabır, güç, kuvvet versin ve büyük imtihanı kazanmayı nasip etsin...

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.