Asrın felaketi olarak kabul edilen ve 10 ilimizde büyük yıkımlara neden olan depremin ardından hiç zaman kaybetmeden bir araya gelerek, "Deprem Koordinasyon Merkezi" kurma kararını alan Mardin STK Platformu bu önemli kararla deprem bölgesinden gelen birçok depremzede kardeşlerimize kucak açmış diğer bir deyişle yeniden 'Ensar' olma ruhunu yaşattı. Depremin ikinci gününden itibaren büyü bir heyecanla bir araya gelen "Deprem Koordinasyon Merkezi" üyeleri kısa sürede görev taksimi yaparak, yapılması gereken herşeyi planladı. Mardin'e misafir olarak gelen depremzede kardeşlerimizin koordinasyon merkezine ulaşmalarını sağlamak için hemen iki yeni telefon hattını kullanıma açarak, böylelikle depremzede kardeşlerimizin ihtiyaçlarına derman olmak ve dertleriyle hemhal olabilmek için büyük efor harcandı.  Yapılan paylaşımlarla bu telefon numaraları kısa sürede büyük bir kitleye ulaştırıldı. Akabinde başkan ve dört alt komisyon oluşturularak, görev taksimi yapıldı. Buradaki amaç yardımlar yapılırken karışıklığa mahal vermemek ve planlı bir şekilde yardımların depremzedelere ulaştırılması noktasında kordineyi sağlamaktı.  Depremzede ailelerden telefonla gelen talepler koordinasyon merkezi üzerinden yardım kuruluşlarına yönlendirilerek, kısa sürede bu yardımlar depremzede ailelere ulaştırıldı. Tabi kimi depremzede aileler ise bahsi geçen bu yardım kuruluşlarımıza giderek ihtiyaçlarını kendi elleriyle alma fırsatını yakaladı ki bu bana göre en güzel ihtiyaç giderme yöntemidir. Her ne kadar telefonla aile fertlerinin beden, yaş, cinsiyet ve numara alınıyor olsa da yinede mutlaka olumsuzluklar yaşanıyordu. Koordinasyon merkezimiz  çoğu zaman aileleri yönlendirerek zaruri ihtiyaçlarını bu şekilde karşılıyordu.  Bu süreçte büyük emek harcayan hayır vakıflarımız, derneklerimiz kapılarını ve depolarını birbirine açarak bu davranışları ile birlikteliğin en güzel örneğini sergilemişlerdi. Çoğu zaman yardım derneklerimiz gecenin geç saatlerine kadar hiç durmadan depremzede kardeşlerimizin yardımına koşuyor, onların dertleriyle hemhal oluyordu. Yardımların tedariki noktasında vatandaşlarımızın gayreti takdire şayandı. Temin ettikleri ne varsa yanlarına alarak yardım kuruluşlarına koşuyor, hayır yolunda adeta birbirleriyle yarışıyorlardı. İlk günden itibaren bu güne kadar hiç durmadan ve yorulmadan koordinasyon merkezi ile kordineli bir şekilde çalışan Mardin Artuklu üniversitesi, Mardin MEMUR-SEN, Mardin KIZILAYI, MÜSİAD, TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti'nin yanı sıra Mardin İHH İnsani Yardım Derneği, Umut Kervanı, Hayrat Vakfı, Artuklu Diyanet Vakfı, Taha Derneği, Çadır Kültür Medeniyet,  Beşir-Semerkand Derneği, Yedibaşak Derneği, Yetimler Vakfı, Merhamet Derneği, Reyhan Vakfı ve belkide şuanda ismini hatırlayamadığım dernek ve vakıflarımızın bu yolda gösterdiği birlik ve beraberliği başkalarına da örnek olmasını temenni ediyorum. Bu süreçte yardımlarını esirgemeyen tüm Mardin halkından Allah razı olsun diyorum. Asrın felaketi olan bu depremde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralı kardeşlerimize şifa, hayatta kalanlara ise büyük sabır diliyorum. Allah bizlere bir daha böyle acılar yaşatmasın.