Her yıl Ramazan ayının 15. günü olarak kabul edilen Dünya Yetimler Günü bu yıl el ele, gönül gönüle sevgi dolu iftar sofrasında il protokolü ile yetim çocuklar, aynı masa etrafında iftar açtı. Özel bir otelde gerçekleşen iftar yemeğine hem basın hem de Mardin İHH İl Yönetim Kurulu üyesi olarak bende davet edilmiştim. İftara doğru programın yapılacağı salonunun kapısından içeri girer girmez çocukların o sımsıcak gülümsemesiyle karşılaştım. Salon rengarenk süslenmişti ve her şeyçok güzeldi. Salonun girişinde bulunan görevliler çocukların yüzlerini boyarken bir yandan da çocuklara balon dağıtıyorlardı. Çocukların bu hali solona ayrı bir renk katıyordu. Yüzlerce çocuğun aynı salonda olması ve hiç bir çocuğun sahnede yada masaların etrafında koşmamaları ise ayrı bir güzeldi. Çocukların hem heyecanlı hem de mutlu oldukları her hallerinden belliydi. Yüzü boyalı, elinde balonuyla etrafı seyreden yetim bir çocuğa yaklaşıp fotoğraf çektikten sonra "Mutlumusun" diye sorduğumda can-ı gönülden 'Evet' demesi beni çok mutlu etmişti. Masada ki çikolatayı göstererek, 'Bak burada çikolata da var"  deyince o zaman çocukken yetim olmanın ne anlama geldiğini bir kez daha iyi anladım. Evet, bende yetim kaldım ama onun yaşında değil. Salonda bir anons duyuldu, sayın valimiz salona teşrif ediyordu. Çocukların yüzü hep birden kapıya doğru çevrildi. Sayın Valimiz ve muhterem eşi Beyhan hanım salonda bulunan masaları tek tek dolaşarak, çocukları yakından sevip, başlarını okşadılar. Akabinde kürsüye geçen Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mahmut Demirtaş, her kesi selamlayarak; 15 gündür iftar programları düzenlendiklerini ancak bugünkü iftarın çok farklı ve önemli olduğunu belirterek, "Çocuklarımızı el üstünde tutmak, onları koruyup kollamak, tüm ihtiyaçlarını gidermek ve onları hayata bağlamak temel önceliğimiz olmalıdır” dedi. İlk defa Valiyle, müftüyle, kaymakamla, komutanlarla aynı masada yemek yiyecek olan çocukların heyecanları yüzlerine yansıyordu. Aslında çocuklar yemekten ziyade ortama odaklanmışlardı. İftar saatinde salonda bir imam tarafından ezan okunması bile onlar için çok farklıydı. Çünkü onlar ezanı hep minareden duymuşlardı. Ezandan ve yapılan duanın ardından iftarlar açıldı. Salonda ney ve kaşık sesinden başka bir ses duyulmuyordu. Çocuklar hepsi çok renkli ve mutluydular. Osmanlı kıyafeti giydirilmiş iki çocuğun güzelliği ortama ayrı bir güzellik katıyordu. Büyüklerde de ayrı bir heyecan vardı. İftar saati geçtiği halde hala iftarlarını açamayanlar vardı. Çünkü onlar, bir yetimi sevindirmenin, onu mutlu etmenin Allah katında ki mükâfatını, ecrini iyi biliyorlardı. Bu mükâfatı ve ecri alabilmek için birbirleriyle adeta yarışıyorlardı. Çocuklara çeşitli hediyeler dağıtmayı da ihmal etmeyen Vali Demirtaş, çocuklarla sohbet edip, bol bol fotoğraf çektirdi. Hediyeleriyle ve ellerindeki balonlarla salondan ayrılan çocukların mutlulukları görülmeye değerdi. Bu programda büyük emeği geçen başta sayın Valimiz Mahmut Demirtaş olmak üzere Mardin İHH ve KIZILAY teşkilatlarına ayrıca teşekkür ediyoruz.