DEDAŞ
Mustafa İlhan
Köşe Yazarı
Mustafa İlhan
 

Panik Atak Nedir?

Panik atak bir kaç dakikadan bir kaç saate kadar sürebilen, ani olan, yoğun korku veya kaygı,endişe nöbeti olarak bilinir. Panik atak herhangi bir zamanda veya herhangi bir durumda ortaya çıkabilir. Herkes hayatının bir döneminde bunu deneyimleyebilir. Yaşanılan sıkıntının şiddetini en iyi bunu deneyimleyen kişiler bilebilir. Panik atakta sonraki süreci etkileyen duygu kaygıdır. Çevrem de beni gördüklerin de hemen hocam panik atağım geliyor kendimi iyi hissetmiyorum ne yapmalıyım acaba gibi sorularla karşılaşıyorum. Yine en çok karıştırılan bir diğer durum ise korku ve kaygıdır. Korku ve kaygı herkesin her dönem yaşayabileceği, temelde fizyolojik olan birer uyarı sinyalleridir. Yaklaşan bir tehlikeye karşı kişiyi uyarır ve bu tehlikeye karşı tedbirler almasına olanak tanır. Korku ve kaygı temelde benzerdir ama birbirlerinden farklı yönleri vardır. Korku bilinen, dışarıdan gelen, belirgin olan bir tehdide yanıt olarak ortaya çıkan bir duygudur. Kaygıda ise tehdit kaynağı bilinmez, içeriden gelir ve belirsizdir. Karşıdan karşıya geçerken hızlı bir şekilde üzerinize gelen bir arabanın sebep olduğu duygu ile yeni insanlarla tanışmak için ilk defa girdiğiniz bir ortamda hissettiğiniz belirsiz sıkıntı hissi şeklinde düşünülebilir. Korkunun ani olarak ortaya çıkması, kaygının ise sinsi bir şekilde ortaya çıkması temel fizyolojik farklılıklardır. PANİK ATAK BELİRTİLERİ NELERDİR? Çarpıntı Terleme Titreme Nefes almakta güçlük veya nefesi yetmeyecekmiş gibi olma Boğuluyormuş gibi olma Göğüs ağrısı veya sıkıntı hissi Bulantı veya karın ağrısı Vücutta sıcaklık hissi Baş dönmesi, kafada uyuşma Ellerde veya kollarda uyuşmalar Çevresinde veya kendisinde farklılık hissetme Kontrolünü kaybedecekmiş veya çıldıracakmış gibi olma Ölüm korkusu Panik bozukluk tanısı için, bu belirtilerden 4 veya daha fazlasının oluşması, dakikalar içinde şiddetlenen beklenmeyen ve tekrarlayıcı olan panik ataklar olmalıdır. Kişide tekrar atak geçirme ve olası sonuçları konusunda aşırı bir kaygı olur ve bazı kaçınma davranışları gelişebilir, örnek verecek olursak toplu taşıma kullanmama, evden yalnız çıkmama gibi.Panik atak yaşayan kişiler başlangıçta ne olduğunu idrak edemezler, tam bir kaos hali vardır, ilk olarak akla kardiyolojik ve/veya nörolojik bir hastalık varmış gibi düşünülür ve başvuru bu bölümlere olur. Panik bozukluk hastalarında oluşan belirtilerden bazıları başka tıbbi hastalıklarda da olabilir. Bazı kalp damar hastalıkları (kansızlık, hipertansiyon), solunum sistemi hastalıkları (astım), nörolojik hastalıklar (migren, epilepsi, beyin damar hastalıkları, vertigo),  endokrin sistem hastalıkları (şeker hastalığı, kan şekeri düşüklüğü, troid hastalıkları), madde zehirlenmeleri (esrar, kokain, alkol), B12 eksikliği ve enfeksiyonlar gibi. Bu durumlar hem panik ataklar için tetikleyici olabilir aynı zamanda eş zamanlı olarak panik ataklara eşlik edebilir. O yüzden ayrıntılı bir inceleme yapılması gerekmektedir. Panik atak ve panik bozukluk öncesinde uzun süreli bir stres mutlaka oluyor. Durduk yerde çıkmıyor çünkü panik atak bu insanlar, yakınlarındaki herkesin sorumluklarını üstlenmiş olabiliyorlar. Örneğin 15-20 yıl boyunca bu sorumluluk duygusunu yüklenmiş bir kadın görüyoruz mesela ya da yüksek tempolu bir iş yaşamı çıkıyor karşımıza veya çatışmalı, kişiyi hırpalayan bir ilişki olabiliyor. Bunların sonucunda panik atak ile bize geliyor insanlar. Bu ataklar ve en yüksek şiddetine 10 dakika içinde ulaşıyor hasta, hastane aciline gidene kadar panik atak geçiyor. Sonuç olarak hastanelerin acilinde kalp krizi  beklentisi ile sıra bekleyen panik atak hastaları muayene sonucunda kalbinde bir şey olmadığını öğreniyor ve doktorlar onu eve gönderiyor. Hastalığın ne olduğun   tanımak ve belirtilerini bilmek önemli. Bu hastalığın öldürmediğini bilmek de çok önemli tabii ki. Bir panik ataklı kişinin geçirdiği atak sırasında yakınları da  panik oluyor çünkü. Bu atakların tehlikeli olmadığını bilmek şu anlamda önemli; çünkü bilindiği zaman her yeni atakta onu tekrar hastaneye götürmek gerekmiyor.Hasta yakınları, tedavinin düzenli sürmesine yardımcı olmalı. Atakların ortadan kalkması için 6-8 hafta gerektiği de bilinmeli.   Tedavi yöntemlerine gelecek olursak bilişsel davranışçı terapi yöntemi ile obsesif kompulsif bozukluklar, panik bozukluklar gibi sorunlarda uygulanan bilişsel terapiler var. Burada hedef alınan şeyler zihindeki olumsuz düşüncelerdir. Panik atakla ilgili olarak örneğin, bu atak beni öldürecek, çıldıracağım gibi korkuların daha sağlıklı düşüncelerle yer değiştirmesi sağlanır. Kişinin kaçınmaları varsa bu durumda da davranışçı boyut devreye girer ve kişinin bunların üzerine adım adım gitmesi sağlanır. Bunu da kişi haftalık seanslarda belirlenen ödevleri uygulayarak gerçekleştirir ve aşmaya çalışır. Gerektiğinde psikoloğundan yardım ister, burada öğrenme mekanizmaları devreye sokuluyor. 
Ekleme Tarihi: 29 Kasım 2022 - Salı

Panik Atak Nedir?

Panik atak bir kaç dakikadan bir kaç saate kadar sürebilen, ani olan, yoğun korku veya kaygı,endişe nöbeti olarak bilinir. Panik atak herhangi bir zamanda veya herhangi bir durumda ortaya çıkabilir. Herkes hayatının bir döneminde bunu deneyimleyebilir. Yaşanılan sıkıntının şiddetini en iyi bunu deneyimleyen kişiler bilebilir. Panik atakta sonraki süreci etkileyen duygu kaygıdır. Çevrem de beni gördüklerin de hemen hocam panik atağım geliyor kendimi iyi hissetmiyorum ne yapmalıyım acaba gibi sorularla karşılaşıyorum. Yine en çok karıştırılan bir diğer durum ise korku ve kaygıdır.

Korku ve kaygı herkesin her dönem yaşayabileceği, temelde fizyolojik olan birer uyarı sinyalleridir. Yaklaşan bir tehlikeye karşı kişiyi uyarır ve bu tehlikeye karşı tedbirler almasına olanak tanır. Korku ve kaygı temelde benzerdir ama birbirlerinden farklı yönleri vardır. Korku bilinen, dışarıdan gelen, belirgin olan bir tehdide yanıt olarak ortaya çıkan bir duygudur.

Kaygıda ise tehdit kaynağı bilinmez, içeriden gelir ve belirsizdir. Karşıdan karşıya geçerken hızlı bir şekilde üzerinize gelen bir arabanın sebep olduğu duygu ile yeni insanlarla tanışmak için ilk defa girdiğiniz bir ortamda hissettiğiniz belirsiz sıkıntı hissi şeklinde düşünülebilir. Korkunun ani olarak ortaya çıkması, kaygının ise sinsi bir şekilde ortaya çıkması temel fizyolojik farklılıklardır.

PANİK ATAK BELİRTİLERİ NELERDİR?

Çarpıntı

Terleme

Titreme

Nefes almakta güçlük veya nefesi yetmeyecekmiş gibi olma

Boğuluyormuş gibi olma

Göğüs ağrısı veya sıkıntı hissi

Bulantı veya karın ağrısı

Vücutta sıcaklık hissi

Baş dönmesi, kafada uyuşma

Ellerde veya kollarda uyuşmalar

Çevresinde veya kendisinde farklılık hissetme

Kontrolünü kaybedecekmiş veya çıldıracakmış gibi olma

Ölüm korkusu

Panik bozukluk tanısı için, bu belirtilerden 4 veya daha fazlasının oluşması, dakikalar içinde şiddetlenen beklenmeyen ve tekrarlayıcı olan panik ataklar olmalıdır. Kişide tekrar atak geçirme ve olası sonuçları konusunda aşırı bir kaygı olur ve bazı kaçınma davranışları gelişebilir, örnek verecek olursak toplu taşıma kullanmama, evden yalnız çıkmama gibi.Panik atak yaşayan kişiler başlangıçta ne olduğunu idrak edemezler, tam bir kaos hali vardır, ilk olarak akla kardiyolojik ve/veya nörolojik bir hastalık varmış gibi düşünülür ve başvuru bu bölümlere olur. Panik bozukluk hastalarında oluşan belirtilerden bazıları başka tıbbi hastalıklarda da olabilir. Bazı kalp damar hastalıkları (kansızlık, hipertansiyon), solunum sistemi hastalıkları (astım), nörolojik hastalıklar (migren, epilepsi, beyin damar hastalıkları, vertigo),  endokrin sistem hastalıkları (şeker hastalığı, kan şekeri düşüklüğü, troid hastalıkları), madde zehirlenmeleri (esrar, kokain, alkol), B12 eksikliği ve enfeksiyonlar gibi. Bu durumlar hem panik ataklar için tetikleyici olabilir aynı zamanda eş zamanlı olarak panik ataklara eşlik edebilir. O yüzden ayrıntılı bir inceleme yapılması gerekmektedir. Panik atak ve panik bozukluk öncesinde uzun süreli bir stres mutlaka oluyor. Durduk yerde çıkmıyor çünkü panik atak bu insanlar, yakınlarındaki herkesin sorumluklarını üstlenmiş olabiliyorlar. Örneğin 15-20 yıl boyunca bu sorumluluk duygusunu yüklenmiş bir kadın görüyoruz mesela ya da yüksek tempolu bir iş yaşamı çıkıyor karşımıza veya çatışmalı, kişiyi hırpalayan bir ilişki olabiliyor. Bunların sonucunda panik atak ile bize geliyor insanlar. Bu ataklar ve en yüksek şiddetine 10 dakika içinde ulaşıyor hasta, hastane aciline gidene kadar panik atak geçiyor. Sonuç olarak hastanelerin acilinde kalp krizi  beklentisi ile sıra bekleyen panik atak hastaları muayene sonucunda kalbinde bir şey olmadığını öğreniyor ve doktorlar onu eve gönderiyor. Hastalığın ne olduğun   tanımak ve belirtilerini bilmek önemli. Bu hastalığın öldürmediğini bilmek de çok önemli tabii ki. Bir panik ataklı kişinin geçirdiği atak sırasında yakınları da  panik oluyor çünkü. Bu atakların tehlikeli olmadığını bilmek şu anlamda önemli; çünkü bilindiği zaman her yeni atakta onu tekrar hastaneye götürmek gerekmiyor.Hasta yakınları, tedavinin düzenli sürmesine yardımcı olmalı. Atakların ortadan kalkması için 6-8 hafta gerektiği de bilinmeli.  

Tedavi yöntemlerine gelecek olursak bilişsel davranışçı terapi yöntemi ile obsesif kompulsif bozukluklar, panik bozukluklar gibi sorunlarda uygulanan bilişsel terapiler var. Burada hedef alınan şeyler zihindeki olumsuz düşüncelerdir. Panik atakla ilgili olarak örneğin, bu atak beni öldürecek, çıldıracağım gibi korkuların daha sağlıklı düşüncelerle yer değiştirmesi sağlanır. Kişinin kaçınmaları varsa bu durumda da davranışçı boyut devreye girer ve kişinin bunların üzerine adım adım gitmesi sağlanır. Bunu da kişi haftalık seanslarda belirlenen ödevleri uygulayarak gerçekleştirir ve aşmaya çalışır. Gerektiğinde psikoloğundan yardım ister, burada öğrenme mekanizmaları devreye sokuluyor. 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.