Bir okuyucumuz mahallelerinde yaşanan bir olaya dikkat çekmemi istemişti. Aslında bahsettiği sorun sadece onların mahallelerini ilgilendiren bir şey değil dünya genelinde bir sorundu; Uyuşturucu bağımlılığı. Bende naçizane bu haftaki köşe yazımda bu konuyla ilgili bir şeyler yazmak istiyorum. Dünya için bir tehlike dedik ama Türkiye’de de son 15 yılda madde bağımlılığı oldukça arttı. Duyduğumuz, gördüğümüz bir çok intiharın, cinayetin ve hatta kavgaların altından bile artık uyuşturucu çıkıyor. Bu illete bulaşanlar ya ölüyor ya öldürüyor ya da öldürülüyorlar maalesef. Peki, nedir bu bağımlılık ve sebepleri? Bağımlılık; herhangi bir maddeye (nesneye) duyulan fiziksel veya psikolojik gereksinimdir. Bağımlılık dendiğinde ilk akla gelen madde bağımlılığıdır. Fakat farkında olduğumuz ya da olmadığımız birçok bağımlılık türü vardır. Kumar bağımlılığı, ilişki bağımlılığı, alış- veriş bağımlılığı, spor bağımlılığı, iş bağımlılığı, internet bağımlılığı gibi. Kişinin iç dünyasında olumsuz kötü ve ona iyi gelmeyen duygular vardır. Bu duygulardan kurtulmak için haz veren bir şey arar zihin ve onu bulup bir kez deneyimlediğin de ise devamlı yapma isteği oluşur. Ve böylece bağımlılığa da ilk adımı atmış olur. Bağımlılığın sebeplerine gelecek olursak; Aile içi sorunlar bunun ilk sebebi diyebiliriz. Uyuşturucu kullanım yaşı ne yazık ki artık ilkokul çağlarına kadar düştü. Çocuklar sırf meraktan bile bu illete başlayabiliyor. Daha sonra arkadaş çevresinde kullanan birileri varsa onlara ayak uydurmak, kendilerini kabul ettirmek, bir nevi büyüdüklerini ispat etmek için deniyorlar. Bir başka sebep ekonomik ve sosyal çevrenin etkisi ve baskısı. Ebeveynlere duyulan üzüntü ve öfkeden uzaklaşma düşüncesi. Hayatın yükünü, sorumluluklarını ve stresini kaldıramadığını düşünüp rahatlama yolu olarak başlayanlar da var. Ve devamında depresyon, suçluluk ve utanma duyguları, duygusal acı ve acıyı dindirme arzusu, kendine saygının kaybolması, kendini topluma ait hissetmeme gibi gibi gibi… Bunlara benzer birçok konu bizleri farklı bağımlılıklara sürükleyebiliyor. Uyuşturucu kullanımı genelde dört aşamadan oluşuyor. Birinci aşama deneme amaçlı kullanım; ikincisi duygu durumundaki değişiklikleri arzulamak; üçüncüsü zararlı ve sürekli kullanım; dördüncü aşama ise bağımlılıktır. Madde kullanımının irade ile ilgisi yoktur, herkes bağımlı olabilir. Çoğu insan; ‘istediğim zaman bırakırım’ veya ‘iradem çok güçlü bağımlı olmam’ gibi düşüncelerle bu işe başlayıp bağımlı olmuşlardır. MADDE BAĞIMLILIĞINA YATKIN OLANLAR KİMLERDİR? 1. Psikolojik sorunları olan ve aile içi şiddete maruz kalan kişiler. 2. Kural belirsizliği içinde yetişen çocuklar. (Sınır konulmayan çocuklar) 3. Sosyal becerileri zayıf olan kişiler. 4. Okul başarısı düşük olan çocuklar. 5. Dışlanılan, soğuk davranılan çocuklar, ergenler. 6. Ailede bağımlılık, depresyon ve bipolar bozukluk hikayesi olanlar 7. Değersizlik duygusu taşıyanlar BU TEHLİKELİ BAĞIMLILIKLARDAN NASIL KORUNABİLİRİZ ? * Bağımlılar sıkıntılarını, problemlerini iletişim kurarak çözmek yerine uyuşturucu madde kullanarak çözmeye çalışırlar. Onun için sorun çözme becerileri geliştirilmeliyiz. *"HAYIR” demesini öğretmeli ve sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmalıyız. * Güçlü ve pozitif aile bağları kurmalıyız, İletişimimizi güçlendirmek ve doğru iletişim kurmak çok önemlidir. * Anne ve babanın çocukla olan ilgisi ve onlarla kaliteli zaman geçirmesi gereklidir. * Aile bireylerinin çocuklarının arkadaşlarından haberdar olması gerekir. * Kötü arkadaş çevresinden uzaklaşmak ise en önemli korunma  yollarından biridir. Uyuşturucuya karşı "mücadelenle" Yaşa! Diren! Sabret! Çözüm yolları ara! Sağlıcakla kalın…