Belki de herkesin en büyük korkusu reddedilmek!Hayatımızın farklı dönemlerinde hepimizin başına gelir.Hoşlandığımız kadın/erkek duygularımıza karşılık vermez. İşveren işe almaz, davetimiz geri çevrilir, dost bildiklerimiz sırt çevirir.Eskiden, reddedilme olasılığımız yakın sosyal çevremizle sınırlıydı. Şimdiyse, sosyal medya sayesinde her birimiz yüzlerce, hatta binlerce insana bağlıyız. Paylaştıklarımızın veya mesajlarımızın sosyal medyada görmezden gelinmesi gibi basit bir şey bile bizlerde reddedilme hissine sebep olabiliyor.
Reddedilmek ve yaşattığı psikolojik travma, başlı başına bir yıkım. Net olarak bir fiziksel acı çekiyorsunuz.Peki neden böyle? Yaşadığınız bu durum beyninizde salgılanan kimyasallardan kaynaklanıyor. Yani ortada ilahi, ruhani veya dramatize edilecek bir durum yok.
Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme çalışmalarının sonuçlarına göre herhangi bir şey için reddedildiğimizde, fiziksel bir acıya maruz kaldığımız zaman beynimizde aktive olan alanların birebir aynısı harekete geçiyor. Yani beyinimizn reddedilmeye verdiği tepki ile gerçek acıya verdiği tepki nerdeyse aynı. Bu da reddedilmenin neden bu kadar çok acıttığını -nörolojik anlamda- açıklıyor.
Reddedilmekgerçekten de berbat bir şey. Yaşamınızı ya da ölmenizi doğrudan etkilemediğini zannediyor olabilirsinizama siz bu sebeple üzüldüğünüzde aslında neler olduğunu biliyor musunuz?
1. Platonik âşıklar buraya! Beyin, reddedilmeyi; herhangi bir fiziksel acıyla aynı şekilde kaydediyor.
2. Kalp kasları zayıflıyor.
3. Stres hormonlarınız (kortizon, adrenalin...) tavan yapıyor.
Reddedildikten sonra yaşadığınız stres, bağışıklık sisteminizi zayıflatıyor. Bu da sizi daha tartışmacı ve kavgaya meyilli bir insan yapıyor. Uykusuzluk ve inanılmaz hızlı kalp atışları oluyor. Bu durumlarda yapmanız gereken derin derin nefesler almak; Psikoterapist ve Yazar Doktor Mike Dow’un “Kontrolünüzü kaybettiğiniz zamanları hatırlayın. Hepsi geride kaldı. Demek ki bu da geçecek”sözünü hatırlamaktır.
4. Kendinize saygınız yok oluyor.
Bir şeyler için yetersiz olduğunuz kanaatine kapılırsınız ve eksikliğinizin bu redde sebep olduğunu düşünürsünüz. Peki, ne yapmalı? İnsan kendi kendine olumlu konuşmalar yapmalı! Bu en önemli motivasyon kaynaklarından biridir. Ayrıca kişinin kendi özelliklerini kabul eden aile ve arkadaşlara sahip olması kendini suçlamasını engeller. İlişki Uzmanı Susan Winter’ın, “Unutma o da bir insan. Onun seni sevmiyor oluşu senin sevilmeyen bir insan olduğunu göstermez!”sözü rehberiniz olabilir.
5. Neden istenmediğin konusunda derin derin düşünürsün.
Senin onu sevdiğin gibi, karşındaki seni sevmiyorsa kaç saatini derin düşünceler içinde harcadığını sayamazsın bile. Aşk kalleş ve tuhaf bir duygu! Aniden var olabildiği gibi şipşak tuzla buz da olabilir. “Keşke hiç yaşamasaydım” diyebilirsiniz. İnsanoğlu hiçbir zaman "İyi ki sevdim, sevildim ve kaybettim" demez. Ama şunu unutmayın; bu hayatınızın bir parçasıydı. Yaşadığınız her şey güzel ve gerçekti.
6. Duygularınız mantığınızı ezer geçer.
LoriSalkin,“Hala sevdiğiniz kişinin ilişkinizi bitirmesi... Böylece onun aslında sizin için doğru insan olmadığını anladığınız o reddedilme anı... Bu gerçekten rezalet bir şey! Ama klişe olsa da tek bir gerçek var: Zaman her şeyin ilacıdır! Ve biraz uzaklaşıp kendi bakış açınızı oluşturmak yapılabilecek en iyi şeydir”der. Hayatınızdan reddedilmeyi tamamen çıkarmak imkânsızdır! Ama dünya üzerindeki en mükemmel insanın bile hayatının bir yerinde küçük de olsa reddedildiğini unutmayın. Asıl olay şu ki; her zaman her istediğimizi alamayız!
Kimse mükemmel değildir. Sadece sizin için mükemmel olan kişiyi bulun!
Sağlıcakla kalın…