Öznur Tetikoğulları
Köşe Yazarı
Öznur Tetikoğulları
 

TOPLULUK ÖNÜNDE KONUŞMAK NEDEN ZOR? SİZ DE BU KORKUYU YAŞIYOR MUSUNUZ?

Topluluk önünde konuşmak neden zor?  Siz de bu korkuyu yaşıyor musunuz? Topluluk önünde konuşmak neden zor?  Siz de bu korkuyu yaşıyor musunuz? Topluluk önüne çıktığınızda; el titremesi, kalp çarpıntısı, nefes almada güçlük, bedende titreme, mide bulantısı, dikkat dağınıklığı, ağız kuruluğu, terleme gibi kaygı belirtileri gösteriyorsanız siz de bu kâbusu yaşayanlardansınız demektir. Ama şunu bilin ki, bunu yaşayan sadece siz değilsiniz. İnsanların yaklaşık yüzde 42’si, topluluk önünde konuşma korkusu yaşıyor. Yapılan araştırmalara göre; birçok insan için topluluk önünde konuşmak; örümcek, ölüm, yükseklik, uçak korkusunun önünde geliyor. Bu korkuya Glossofobi de deniyor. Birçok kişi topluluk önünde konuşmamak için türlü türlü bahaneler uyduruyor. İnsan neden tanıdıklarıyla konuşurken heyecanlanmaz da bir topluluk karşısında konuşurken eli ayağına dolaşır? Neden insan annesiyle babasıyla arkadaşlarıyla konuşurken son derece rahattır da, kalabalık karşısında konuşurken gerilir? Öncelikle şunu bilmeliyiz; bu korku doğal bir korkudur. Vücudunuzun verdiği bu kaygısal tepkiler de gayet doğaldır ve bu korkuyu kontrol etmenin yine kendi elimizde olduğunu unutmamalıyız. Peki, neden bu kadar korkuyoruz? İşte bize bunu yaşatan bazı olumsuz düşüncelerimiz: Kendimi aptal durumuna düşüreceğim. Yanlış bir şey söyleyip rezil olacağım. Beni yargılayacaklar. Kesin hata yapacağım. İnsanların önünde küçük düşeceğim. Başkaları kadar iyi konuşamam. Dinleyiciler benden hoşlanmayacak. Anlattıklarımı ve beni anlamayacaklar. Ya dikkatim dağılırsa ve konuyu karıştırırsam. Ya konuşamayıp, kekelemeye başlarsam. Komik duruma düşeceğim ve bana gülecekler. Bunlara benzer birçok olumsuz düşünce sarar bizi. Kendimizi huzursuz hissettiğimiz zaman tüm dikkatimizi kendi üzerimize yöneltiriz ve bu durumda bizim kaygı seviyemizi yükseltir. Yapmanız gereken şey ise, insanların karşısına çıktığınızda tüm dikkatinizi onlara yöneltmektir. Ne giyindiklerine bakın, davranışlarını ve hareketlerini gözlemleyin. Dikkatinizi kendi üzerinizden almak için bir sürü sebep bulacaksınız. Başka şeylerle ilgilendiğinizde kendinize olan güveninizin arttığını göreceksiniz.     Başarılı bir sunum için, konuşma sırasındaki bazı altın kuralları bilmeniz gerekiyor: Göz teması kurun. Dinleyicilerin arasında gezinirken mutlaka direkt göz teması kurun. Bunu yaparken belirli kişilere değil, her seferinde farklı kişilere bakmaya dikkat edin. Böylece dinleyiciler samimiyetinize inanacaklardır. Sesinizi iyi kullanın. Konuşma sırasında es'ler, ses iniş çıkışları ve tonlamalar kullanın. Böylece dinleyiciler monoton bir ses dinledikleri için dikkatlerini başka tarafa yöneltmezler ve uyuklamazlar. Jest ve mimik kullanın. Birçok konuşmacı beden dilini kullanırken zorluk çeker. Konuşma provanızı yaparken hareketlerinizi de işin içine katın. Bazen kelimeleri kullanmadan sadece beden dilinizi kullanarak prova yapmayı deneyin. Kişisel deneyimlerinize yer verin. Bilgileri sunarak insanların beyinlerine, kişisel deneyimlerimizi anlatarak da duygularına hitap ederiz. Komik olaylar, romantik anlar, arkadaşlık, aile, hayat, başarı ve kariyere dair hikayelerle dikkatlerini çekmeye çalışın. Duyguları ön plana çıkardığımızda yaptığımız konuşmalar dinleyici üzerinde daha kalıcı bir etki bırakır. Dinleyicileri uyanık tutun. Sunumunuz sırasında istemediğiniz şeylerden biri de dinleyicilerinizin uykuya dalmasıdır. Onları uyanık tutmak için, cevap amacı gütmeyen sorular sorun, espriler yapın, göz teması kurun, sesinizin tonunu değiştirin. Etrafınızı iyi kullanın. Tek bir yerde durmamaya çalışın. Size ayrılan alanın çoğunu kullanmaya gayret edin. Hareket edin. Eğer küçük bir toplantı odasında veya bir masada konuşuyorsanız beden dilinizin güçlü olmasına önem verin. Financial Times’ın en çok okunan köşe yazarlarından Lucy Kellaway yıllarca bu korkuyu yaşayanlardan biri. Bizlere etkili bir sunum yapmak için küçük tüyolar vermiş. Birkaç tanesi şöyle; 1. Konuşma sırasında espri yapacaksanız, size komik bir şey anlatacağım demeyin. Bırakın onlar komik bulup gülsün. 2. Konuşmaya başlarken herhangi bir neden için özür dilemeyin. Başından alt bir basamaktan başlamanıza gerek yok. 3. Tüm topluluğa konuşmaya çalışmayın, kişiler seçerek onlara anlatın, inanın bir kişiyle iletişim kuruyorsanız hepsi ile kurarsınız. 4. Seçtiğiniz kişileri hep yakın mesafeden seçmeyin, daha uzak mesafeye de ulaşarak etki alanınızı büyütün. 5. Konuyu çok iyi biliyorsanız bile bildiğiniz her şeyi anlatmayın, her şeyi anlatmaya çalışırsanız, dinleyiciler çok azını alacaktır. 6. En önemlisi, sık sık benzer konuşmalar yapıyor olsanız bile konuşmanıza önem verin ve mutlaka yeniden ve yeniden gözden geçirin. Siz konuşmanıza enerji vermeyi bırakırsanız eninde sonunda dışarıdan fark edilir. Sevgili okuyucularım; topluluk önünde konuşmak, bir yetenek değil, bir yetkinliktir. İsteyen herkes konuşma yaparken nelere dikkat edeceğini öğrenerek, iyi bir konuşmacı olabilir. Her insan, çalışıp öğrenerek, öğrendiklerini uygulayarak, zamanla deneyim kazanarak bu beceriyi kazanabilir. Korkusuz ve şahane konuşmalarda buluşmak üzere… Sağlıcakla kalın …
Ekleme Tarihi: 28 Mart 2023 - Salı

TOPLULUK ÖNÜNDE KONUŞMAK NEDEN ZOR? SİZ DE BU KORKUYU YAŞIYOR MUSUNUZ?

Topluluk önünde konuşmak neden zor?  Siz de bu korkuyu yaşıyor musunuz?
Topluluk önünde konuşmak neden zor?  Siz de bu korkuyu yaşıyor musunuz?
Topluluk önüne çıktığınızda; el titremesi, kalp çarpıntısı, nefes almada güçlük, bedende titreme, mide bulantısı, dikkat dağınıklığı, ağız kuruluğu, terleme gibi kaygı belirtileri gösteriyorsanız siz de bu kâbusu yaşayanlardansınız demektir. Ama şunu bilin ki, bunu yaşayan sadece siz değilsiniz.
İnsanların yaklaşık yüzde 42’si, topluluk önünde konuşma korkusu yaşıyor. Yapılan araştırmalara göre; birçok insan için topluluk önünde konuşmak; örümcek, ölüm, yükseklik, uçak korkusunun önünde geliyor. Bu korkuya Glossofobi de deniyor. Birçok kişi topluluk önünde konuşmamak için türlü türlü bahaneler uyduruyor.
İnsan neden tanıdıklarıyla konuşurken heyecanlanmaz da bir topluluk karşısında konuşurken eli ayağına dolaşır? Neden insan annesiyle babasıyla arkadaşlarıyla konuşurken son derece rahattır da, kalabalık karşısında konuşurken gerilir?
Öncelikle şunu bilmeliyiz; bu korku doğal bir korkudur. Vücudunuzun verdiği bu kaygısal tepkiler de gayet doğaldır ve bu korkuyu kontrol etmenin yine kendi elimizde olduğunu unutmamalıyız.
Peki, neden bu kadar korkuyoruz?
İşte bize bunu yaşatan bazı olumsuz düşüncelerimiz:
Kendimi aptal durumuna düşüreceğim.
Yanlış bir şey söyleyip rezil olacağım.
Beni yargılayacaklar.
Kesin hata yapacağım.
İnsanların önünde küçük düşeceğim.
Başkaları kadar iyi konuşamam.
Dinleyiciler benden hoşlanmayacak.
Anlattıklarımı ve beni anlamayacaklar.
Ya dikkatim dağılırsa ve konuyu karıştırırsam.
Ya konuşamayıp, kekelemeye başlarsam.
Komik duruma düşeceğim ve bana gülecekler.
Bunlara benzer birçok olumsuz düşünce sarar bizi. Kendimizi huzursuz hissettiğimiz zaman tüm dikkatimizi kendi üzerimize yöneltiriz ve bu durumda bizim kaygı seviyemizi yükseltir. Yapmanız gereken şey ise, insanların karşısına çıktığınızda tüm dikkatinizi onlara yöneltmektir. Ne giyindiklerine bakın, davranışlarını ve hareketlerini gözlemleyin. Dikkatinizi kendi üzerinizden almak için bir sürü sebep bulacaksınız. Başka şeylerle ilgilendiğinizde kendinize olan güveninizin arttığını göreceksiniz.
 
 
Başarılı bir sunum için, konuşma sırasındaki bazı altın kuralları bilmeniz gerekiyor:
Göz teması kurun. Dinleyicilerin arasında gezinirken mutlaka direkt göz teması kurun. Bunu yaparken belirli kişilere değil, her seferinde farklı kişilere bakmaya dikkat edin. Böylece dinleyiciler samimiyetinize inanacaklardır.
Sesinizi iyi kullanın. Konuşma sırasında es'ler, ses iniş çıkışları ve tonlamalar kullanın. Böylece dinleyiciler monoton bir ses dinledikleri için dikkatlerini başka tarafa yöneltmezler ve uyuklamazlar.
Jest ve mimik kullanın. Birçok konuşmacı beden dilini kullanırken zorluk çeker. Konuşma provanızı yaparken hareketlerinizi de işin içine katın. Bazen kelimeleri kullanmadan sadece beden dilinizi kullanarak prova yapmayı deneyin.
Kişisel deneyimlerinize yer verin. Bilgileri sunarak insanların beyinlerine, kişisel deneyimlerimizi anlatarak da duygularına hitap ederiz. Komik olaylar, romantik anlar, arkadaşlık, aile, hayat, başarı ve kariyere dair hikayelerle dikkatlerini çekmeye çalışın. Duyguları ön plana çıkardığımızda yaptığımız konuşmalar dinleyici üzerinde daha kalıcı bir etki bırakır.
Dinleyicileri uyanık tutun. Sunumunuz sırasında istemediğiniz şeylerden biri de dinleyicilerinizin uykuya dalmasıdır. Onları uyanık tutmak için, cevap amacı gütmeyen sorular sorun, espriler yapın, göz teması kurun, sesinizin tonunu değiştirin.
Etrafınızı iyi kullanın. Tek bir yerde durmamaya çalışın. Size ayrılan alanın çoğunu kullanmaya gayret edin. Hareket edin. Eğer küçük bir toplantı odasında veya bir masada konuşuyorsanız beden dilinizin güçlü olmasına önem verin.
Financial Times’ın en çok okunan köşe yazarlarından Lucy Kellaway yıllarca bu korkuyu yaşayanlardan biri. Bizlere etkili bir sunum yapmak için küçük tüyolar vermiş. Birkaç tanesi şöyle;
1. Konuşma sırasında espri yapacaksanız, size komik bir şey anlatacağım demeyin. Bırakın onlar komik bulup gülsün.
2. Konuşmaya başlarken herhangi bir neden için özür dilemeyin. Başından alt bir basamaktan başlamanıza gerek yok.
3. Tüm topluluğa konuşmaya çalışmayın, kişiler seçerek onlara anlatın, inanın bir kişiyle iletişim kuruyorsanız hepsi ile kurarsınız.
4. Seçtiğiniz kişileri hep yakın mesafeden seçmeyin, daha uzak mesafeye de ulaşarak etki alanınızı büyütün.
5. Konuyu çok iyi biliyorsanız bile bildiğiniz her şeyi anlatmayın, her şeyi anlatmaya çalışırsanız, dinleyiciler çok azını alacaktır.
6. En önemlisi, sık sık benzer konuşmalar yapıyor olsanız bile konuşmanıza önem verin ve mutlaka yeniden ve yeniden gözden geçirin. Siz konuşmanıza enerji vermeyi bırakırsanız eninde sonunda dışarıdan fark edilir.
Sevgili okuyucularım; topluluk önünde konuşmak, bir yetenek değil, bir yetkinliktir. İsteyen herkes konuşma yaparken nelere dikkat edeceğini öğrenerek, iyi bir konuşmacı olabilir. Her insan, çalışıp öğrenerek, öğrendiklerini uygulayarak, zamanla deneyim kazanarak bu beceriyi kazanabilir.
Korkusuz ve şahane konuşmalarda buluşmak üzere…
Sağlıcakla kalın …

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.