Hiçbir şeye yetişemediğinizi düşündüğünüz oldu mu hiç? Sanki yıllar ay, aylar hafta, haftalar gün olmuş gibi… Zaman yetmiyor yakınmalarından kurtulmanın vakti gelmedi mi?
Zaman kavramı oldukça değerli bir kavramdır. Belki de dünya tarihinde insanlara eşit olarak dağıtılmış tek kavramdır. Zamanı yerine koyamaz, geri döndüremez, depolayamaz ve satın alamazsınız. Bizim zaman yönetimimizi diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda maalesef sınıfta kaldığımızı söyleyebilirim. Ayrıntılarda boğulma, prosedürlerin fazla olması, hata yapmamak için fazla mükemmeliyetçi davranma, günlük planlar yapmak yerine otomatik hareket etme, erteleme, dinleme becerimizin olmaması gibi zaman yönetimini sekteye uğratan durumlarla ülkemizde sıkça karşılaşılıyor.
Zaman yönetimi, verimsizliği gidermek, kariyer gelişimi sağlamak, belirlenen hedeflere ulaşmak ve görev gereklerini yerine getirmek açısından gereklidir. Bu kavramı doğru bir şekilde kullanabilirsek özellikle iş hayatımızda yaşadığımız stresi büyük ölçüde hafifletilebiliriz.
Gün içinde daha çok zamana ihtiyacınız olduğunu mu düşünüyorsunuz? Hazır mısınız?
Nasıl yapacağınızı aşağıda anlatıyorum;
1)Pomodoro Tekniği: Pomodoro tekniği, zaman yönetimi teknikleri arasında en çok bilinenlerden birisidir. Konsantrasyon süreçlerinde yaşanılan zorluklarda da Pomodoro tekniği kullanılır. Pomodoro tekniğinin amacı çalışma saatinin parçalara ayrılması ve düzenli zaman aralıklarıyla verilen molalarla tamamlanmayı içerir. Yapmanız gereken şey 25 dakika çalışmak ardından 5 dakika mola vermek. Bu noktada en önemli husus, devam eden 25 dakikalık Pomodoro’yu kesinlikle bölmemektir.
2) Eisenhower Matrisi: Yapılacak iş üzerinde önceden düşünüp hesaplanmasıdır. Aciliyet ve Önem Listesi dört kategoriden oluşuyor.
a. Acil ve önemli: Bu kategorideki işleri hemen yapmanız gerekir.
b. Acil ve önemsiz: Geleceğinizde fark yaratan uzun vadeli planlarınızın olduğu kategori.
c. Acil değil ama önemli: Genellikle size gelen e-postalar, susmayan telefonlar, başkalarının sizden istediği işler bu kategoriye girer. Yapabilirseniz bu işleri başka birisine devretmeye çalışın.
d. Acil değil ve önemli değil:Bu işleri yapsanız iyi olur ama yapmasanız da çok şey fark etmeyeceğiniz işler olarak tanımlanır.
3) "Hayır" ve "evet" demeyi öğrenin: Hayır demek yerine, insanlara "Belki" veya "Belki yapabilirim" diyen kişi karşısındakinin beklentilerini ve kendi üzerindeki baskıyı farkında olmadan artırır. Ve daha sonra söylenen şey yapılmadığında ise “Belki” dedikleri kişi hayal kırıklığına uğrar. Buda gereksiz bir strese sebep olur. Bunun yerine "Evet" veya "Hayır" demeyi ve hızlı karar almayı öğrenin. Fazla detaylara takılmayın. Basit bir "Hayır, yapamam" yeterlidir. Konuştuğunuz insan dürüstlüğünüzü takdir edecektir.
4) Mola verin / Tatil yapın: Çalışmaya başladıktan sonra her saat başı ortalama 5-10 dakikalık molalar vermek hem beden hem de zihin için çok faydalıdır.
*Zihninizi, duygularınızı, düşüncelerinizi bir lastik gibi düşünün esnetin, hayal kurun.
*Sizi gülümseten insanlarla gün içerisinde en az bir kez temasınız olsun.
*Doğayla bütünleşin, yağmurda ıslanın, güneşten enerji alın.
*Kendinize söylediğiniz her şey gerçeğiniz olur, kendinize yaşamak istediklerinizi
söyleyin.
*Geçmişi değiştiremeyiz ama yarını şekillendirebiliriz; sadece bugünü kontrol edebiliriz,
An’da kalın her nerdeyseniz orda olun.
Zaman yönetimi teknikleri daha fazla zaman mı demek?
Elbette, hayır. Zaman yönetim tekniklerini uyguladığınızda sihirli bir şekilde zamanınız artmayacak. Ama sahip olduğunuz zamanı daha etkili yönetmeyi öğreneceksiniz. Ve bu açıdan, ne yapabildiğiniz ve nasıl hissettiğiniz aradaki farkı anlamanızı sağlayacak.
Unutmayın ki;
“Zaman bazılarının düşündüğü gibi saatlere bölünmüş sabit bir yapı değildir” der Boris Vian. Kendine inan ve kendine yer aç!
Sağlıcakla kalın …