Yusuf Metin Yardımcı
Köşe Yazarı
Yusuf Metin Yardımcı
 

AVRUPA, İSRÂİL VE NETANYAHU'YA KARŞI

  İngiltere, Kanada, Avustralya, Portekiz ve diğer bazı Avrupa ülkeleri, kamuoyunun baskısı altında FİLİSTİN devletini tanıyor. SUUDİ ARABİSTAN ve FRANSA'nın planladığı bu hamle; İTSRÂİL'in BATI ŞERİA'daki E1 bölgesinde inşa ettiği yerleşim birimleri ve dünya çapında artan FİLİSTİN destekçilerine bir cevap niteliğinde.              E1 bölgesi, batıda KUDÜS'ün Fransız Tepesi Mahallesi (Hayyü’t-Telletü’l-Fransiyye/حي التلة الفرنسية), güneybatıda EBÛ DÎS/أبو ديس, güneyde KAYDÂR/قيدار, doğuda MAÂLEYYE EDÛMÎM/معاليه أدوميم ve kuzeyde ALMON/علمونile sınırlanmıştır. Dağlık bölge yaklaşık 3.000 dönümlük bir alanı kaplar.              İngiliz YouGow Araştırma ve Analitik Teknoloji kuruluşunun anketleri, İTsrâil'in Avrupa'daki net popülaritesinin tüm zamanların en düşük seviyesine ulaştığını gösteriyor:   "Almanya'da %44, Fransa'da %48, İspanya'da %55. Avrupalıların yalnızca yüzde 13 ila 21'i İTsrâil'e olumlu bakarken, yüzde 63 ila 70'i olumsuz bakıyor.              İNGİLTERE'de halkın %51'i İTSRÂİL'in GAZZE'deki eylemlerinin HAKSIZ olduğunu söylerken, %37'si FİLİSTİNLİLERE sempati duyuyor. İTSRÂİL'in başlıca destekçilerinin %42'si NETİNYAHU'nun çok ileri gittiğine inanıyor."              Bu sonuçlar ilk bakışta yüzeysel görünebilir ve Filistin'de onlarca yıl süren Siyonist suçlardan sonra "AŞIRI" deyiminin çok dar görüşlü olduğu algısı oluşabilir. Fakat İTSRÂİL'in AVRUPA ve AMERİKA'daki medya nüfuzu ve antisemitizmle ilgili hassasiyetler göz önüne alındığında, AVRUPA'nın İTsrâil'e verdiği desteğin ufak da olsa azalması önemlidir.              İNGİLİZ muhafazakârların bile şüpheyle yaklaşmasına yol açan bu dönüş, kamuoyunun dış politikayı yeniden tanımlamada oynadığı belirleyici rolü ortaya koyuyor. Bu durum Binyamin NETİNYAHU'yu diplomatik izolasyona ve muhtemel AVRUPA yaptırımlarına doğru itebilir.              Koordineli ve Stratejik Duyuru: Batı Diplomasisinde Paradigma Değişimi   FİLİSTİN'in eşgüdümlü tanınması, Batı dış politikasında bir paradigma değişiminin ilk işaretidir. Geçmişte bu alanda her türlü eylemin ihtiyat ve hoşgörüyle gerçekleştirildiği zamanlardan farklı olarak, bu sefer organize bir diplomatik dalgaya tanık olduk. BEŞ GÖZ* istihbarat ittifakının üç ana unsuru olan İngiltere, Kanada ve Avustralya, kararı aynı anda kamuoyuna duyurdu.              Dalga hızla PORTEKİZ'e ulaştı. PORTEKİZ Dışişleri Bakanı Paulo Artur dos Santos Castro de Campos RANGEL, ülkesinin kararını "Tutarlı Bir Politikanın Uygulanması" olarak nitelendirdi ve "İki Devletli Çözümün" "Adil ve Kalıcı Bir Barışa Ulaşmanın Tek Yolu" olduğunu vurguladı. Aynı zamanda Portekiz’in Avrupa Parlamentosu Üyesi olan RANGEL'in açıklamaları, bunun geçmiş tutumlardan tamamen kopuş ve kamuoyunun baskısına artık dayanamayan bir cephenin birleşmesi olduğunu açıkça ortaya koyuyor.              Ayrıca Belçika, Fransa, Lüksemburg, Malta, Yeni Zelanda ve Lihtenştayn Prensliği gibi mühim AVRUPA ülkeleri de FİLİSTİN'i tanıyan 147 ülkeye katılacaklarını duyurdu.   Bu eylemler yalnızca ahlaki bir tepki değil, aynı zamanda artık tamamen çöküşün eşiğinde olan iki devletli çözümü yeniden canlandırmak için hesaplanmış bir stratejidir. FRANSA ve SUUDİ ARABİSTAN'ın da katkılarıyla hazırlanan özel plan, bu strateji için bir fırlatma rampası görevi görmektedir.              FRANSA, bu hamlesiyle bölgede yeni bir diplomatik liderlik üstlenmiş ve Orta Doğu'daki Amerikan politikalarına meydan okumuştur.              Avrupa İTsrâil'e Karşı   YouGov'un 3 Ocak'ta Batı Avrupa'nın önemli ülkelerini kapsayan anketinde, İTsrâil'in net onay oranı tüm zamanların en düşük seviyesine ulaştı.              Anketteki tutumlar karşılaştırıldığında, İTSRÂİL'in "HAMÂS Saldırılarına Cevap Olarak GAZZE'ye Girdiğine ve Uygun Şekilde Karşılık Verdiğine" inananların oranının % 6 ila %16 arasında olduğu görülür. Bu oran, geçen yıl Ekim ayında yapılan anketten bu yana düşüşte. Ayrıca, İTSRÂİL'in askerî operasyonlarını haklı görenlerin oranı FRANSA, ALMANYA ve DANİMARKA'da yaklaşık % 25, İNGİLTERE'de % 18 ve İTALYA'da yalnızca % 9.              Sempati ve destek açısından, bu ülkelerde yalnızca % 18'i "İTSRÂİL'e en Fazla Sempati Duyduğunu" söylemiş! Bu, HAMÂS saldırılarından bu yana en düşük seviyelerden biri. Buna karşılık, %33'ü FİLİSTİNLİLERE en fazla sempati hissettiğini söylüyor. Bu oran ALMANYA'da; İTSRÂİL için %17 ve FİLİSTİNiçin %18.   Son olarak, Avrupalılar ORTA DOĞU'da kalıcı bir barış ihtimali konusunda da daha karamsar hale geldi. Tüm ülkelerde gerçek bir barış ihtimaline dair beklentiler, % 4 ila % 10 arasında azaldı.              İngiliz Muhafazakarları Arasında Bile Dönüş Var              Gelişmeleri analiz etmenin kilit noktası, kamuoyunun temel rolünü anlamaktır. BU DALGA; kuşkusuz, BRÜKSEL veya Batı başkentlerindeki diplomatik bir uzlaşının sonucu değil, KAMUOYUNDAKİ JEOPOLİTİK DEĞİŞİMİN YANSIMASIDIR. Ağustos ayı başlarında İNGİLTERE'de yapılan bir YouGov anketi, yadsınamaz bir gerçeği ortaya çıkardı.              İngilizlerin % 37'si FİLİSTİNLİLERE karşı öncelikli sempatisini dile getirdi. Bu oran, Ekim 2023'te Gazze savaşının başlamasından bu yana en yüksek seviye. İstatistik verileri, İngiliz toplumunun tutumunda köklü bir değişime işaret ediyor.              Verilerin Analizi Önemli Sonuçlar Doğuruyor   Vatandaşların önemli bir çoğunluğu, İTsrâil'in Gazze'deki askerî eylemlerini "HAKSIZ" buluyor. İTsrâil'in ilk destekçileri bile, "ÇOK İLERİ GİTTİĞİNİ" ve meşru müdafaa sınırlarını aştığını kabul ediyor. Bu, GAZZE'deki sivil kayıpların ciddiyet ve kapsamının, destekçilerin bile şüphe duymasına yol açtığının kanıtı.              Gelişmeler ülkelerin iç siyasetini doğrudan etkilemiştir. Özellikle sol kanattaki siyasi partiler, örneğin İngiliz İşçi Partisi, toplumsal taban ve aktivistleri tarafından yoğun baskı altına alınmıştır. Parti lideri Keir Rodney STARMER, tutum değişikliğini işaret eden açıklamasında, "BARIŞ ve İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM İHTİMALİNİN KORUNMASI" gerektiğini açıkça vurguladı.              Geleneksel olarak Siyonist yapının sadık destekçisi olan muhafazakarlar arasında bile, NETİNYAHU'nun politikalarına sorgusuz sualsiz destek vermenin diplomatik maliyetleri konusunda endişe belirtileri görülüyor.   Sokaklar, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarından kaynaklanan bu baskılar, hükûmet politikalarını yeniden değerlendirmeye yöneltti.   FİLİSTİN'in Tanınması Artık İsteğe Bağlı Bir Diplomatik Hamle Değil, Kamuoyunun Taleplerine Cevap Vermek İçin Siyasi Bir Zorunluluk Haline Geldi. ----              *BEŞ GÖZ (İngilizce: Five Eyes Intelligence Oversight and Review Council 'FIORC'), ABD ve BİRLEŞİK KRALLIK başta olmak üzere AVUSTRALYA, KANADA ve YENİ ZELANDA'nın oluşturduğu İstihbarat ittifakıdır.
Ekleme Tarihi: 23 Eylül 2025 -Salı

AVRUPA, İSRÂİL VE NETANYAHU'YA KARŞI

  İngiltere, Kanada, Avustralya, Portekiz ve diğer bazı Avrupa ülkeleri, kamuoyunun baskısı altında FİLİSTİN devletini tanıyor. SUUDİ ARABİSTAN ve FRANSA'nın planladığı bu hamle; İTSRÂİL'in BATI ŞERİA'daki E1 bölgesinde inşa ettiği yerleşim birimleri ve dünya çapında artan FİLİSTİN destekçilerine bir cevap niteliğinde.
             E1 bölgesi, batıda KUDÜS'ün Fransız Tepesi Mahallesi (Hayyü’t-Telletü’l-Fransiyye/حي التلة الفرنسية), güneybatıda EBÛ DÎS/أبو ديس, güneyde KAYDÂR/قيدار, doğuda MAÂLEYYE EDÛMÎM/معاليه أدوميم ve kuzeyde ALMON/علمونile sınırlanmıştır. Dağlık bölge yaklaşık 3.000 dönümlük bir alanı kaplar.
             İngiliz YouGow Araştırma ve Analitik Teknoloji kuruluşunun anketleri, İTsrâil'in Avrupa'daki net popülaritesinin tüm zamanların en düşük seviyesine ulaştığını gösteriyor:
  "Almanya'da %44, Fransa'da %48, İspanya'da %55. Avrupalıların yalnızca yüzde 13 ila 21'i İTsrâil'e olumlu bakarken, yüzde 63 ila 70'i olumsuz bakıyor.
             İNGİLTERE'de halkın %51'i İTSRÂİL'in GAZZE'deki eylemlerinin HAKSIZ olduğunu söylerken, %37'si FİLİSTİNLİLERE sempati duyuyor. İTSRÂİL'in başlıca destekçilerinin %42'si NETİNYAHU'nun çok ileri gittiğine inanıyor."
             Bu sonuçlar ilk bakışta yüzeysel görünebilir ve Filistin'de onlarca yıl süren Siyonist suçlardan sonra "AŞIRI" deyiminin çok dar görüşlü olduğu algısı oluşabilir. Fakat İTSRÂİL'in AVRUPA ve AMERİKA'daki medya nüfuzu ve antisemitizmle ilgili hassasiyetler göz önüne alındığında, AVRUPA'nın İTsrâil'e verdiği desteğin ufak da olsa azalması önemlidir.
             İNGİLİZ muhafazakârların bile şüpheyle yaklaşmasına yol açan bu dönüş, kamuoyunun dış politikayı yeniden tanımlamada oynadığı belirleyici rolü ortaya koyuyor. Bu durum Binyamin NETİNYAHU'yu diplomatik izolasyona ve muhtemel AVRUPA yaptırımlarına doğru itebilir.

             Koordineli ve Stratejik Duyuru: Batı Diplomasisinde Paradigma Değişimi
  FİLİSTİN'in eşgüdümlü tanınması, Batı dış politikasında bir paradigma değişiminin ilk işaretidir. Geçmişte bu alanda her türlü eylemin ihtiyat ve hoşgörüyle gerçekleştirildiği zamanlardan farklı olarak, bu sefer organize bir diplomatik dalgaya tanık olduk. BEŞ GÖZ* istihbarat ittifakının üç ana unsuru olan İngiltere, Kanada ve Avustralya, kararı aynı anda kamuoyuna duyurdu.
             Dalga hızla PORTEKİZ'e ulaştı. PORTEKİZ Dışişleri Bakanı Paulo Artur dos Santos Castro de Campos RANGEL, ülkesinin kararını "Tutarlı Bir Politikanın Uygulanması" olarak nitelendirdi ve "İki Devletli Çözümün" "Adil ve Kalıcı Bir Barışa Ulaşmanın Tek Yolu" olduğunu vurguladı. Aynı zamanda Portekiz’in Avrupa Parlamentosu Üyesi olan RANGEL'in açıklamaları, bunun geçmiş tutumlardan tamamen kopuş ve kamuoyunun baskısına artık dayanamayan bir cephenin birleşmesi olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
             Ayrıca Belçika, Fransa, Lüksemburg, Malta, Yeni Zelanda ve Lihtenştayn Prensliği gibi mühim AVRUPA ülkeleri de FİLİSTİN'i tanıyan 147 ülkeye katılacaklarını duyurdu.
  Bu eylemler yalnızca ahlaki bir tepki değil, aynı zamanda artık tamamen çöküşün eşiğinde olan iki devletli çözümü yeniden canlandırmak için hesaplanmış bir stratejidir. FRANSA ve SUUDİ ARABİSTAN'ın da katkılarıyla hazırlanan özel plan, bu strateji için bir fırlatma rampası görevi görmektedir.
             FRANSA, bu hamlesiyle bölgede yeni bir diplomatik liderlik üstlenmiş ve Orta Doğu'daki Amerikan politikalarına meydan okumuştur.

             Avrupa İTsrâil'e Karşı
  YouGov'un 3 Ocak'ta Batı Avrupa'nın önemli ülkelerini kapsayan anketinde, İTsrâil'in net onay oranı tüm zamanların en düşük seviyesine ulaştı.
             Anketteki tutumlar karşılaştırıldığında, İTSRÂİL'in "HAMÂS Saldırılarına Cevap Olarak GAZZE'ye Girdiğine ve Uygun Şekilde Karşılık Verdiğine" inananların oranının % 6 ila %16 arasında olduğu görülür. Bu oran, geçen yıl Ekim ayında yapılan anketten bu yana düşüşte. Ayrıca, İTSRÂİL'in askerî operasyonlarını haklı görenlerin oranı FRANSA, ALMANYA ve DANİMARKA'da yaklaşık % 25, İNGİLTERE'de % 18 ve İTALYA'da yalnızca % 9.
             Sempati ve destek açısından, bu ülkelerde yalnızca % 18'i "İTSRÂİL'e en Fazla Sempati Duyduğunu" söylemiş! Bu, HAMÂS saldırılarından bu yana en düşük seviyelerden biri. Buna karşılık, %33'ü FİLİSTİNLİLERE en fazla sempati hissettiğini söylüyor. Bu oran ALMANYA'da; İTSRÂİL için %17 ve FİLİSTİNiçin %18.
  Son olarak, Avrupalılar ORTA DOĞU'da kalıcı bir barış ihtimali konusunda da daha karamsar hale geldi. Tüm ülkelerde gerçek bir barış ihtimaline dair beklentiler, % 4 ila % 10 arasında azaldı.

             İngiliz Muhafazakarları Arasında Bile Dönüş Var
             Gelişmeleri analiz etmenin kilit noktası, kamuoyunun temel rolünü anlamaktır. BU DALGA; kuşkusuz, BRÜKSEL veya Batı başkentlerindeki diplomatik bir uzlaşının sonucu değil, KAMUOYUNDAKİ JEOPOLİTİK DEĞİŞİMİN YANSIMASIDIR. Ağustos ayı başlarında İNGİLTERE'de yapılan bir YouGov anketi, yadsınamaz bir gerçeği ortaya çıkardı.
             İngilizlerin % 37'si FİLİSTİNLİLERE karşı öncelikli sempatisini dile getirdi. Bu oran, Ekim 2023'te Gazze savaşının başlamasından bu yana en yüksek seviye. İstatistik verileri, İngiliz toplumunun tutumunda köklü bir değişime işaret ediyor.

             Verilerin Analizi Önemli Sonuçlar Doğuruyor
  Vatandaşların önemli bir çoğunluğu, İTsrâil'in Gazze'deki askerî eylemlerini "HAKSIZ" buluyor. İTsrâil'in ilk destekçileri bile, "ÇOK İLERİ GİTTİĞİNİ" ve meşru müdafaa sınırlarını aştığını kabul ediyor. Bu, GAZZE'deki sivil kayıpların ciddiyet ve kapsamının, destekçilerin bile şüphe duymasına yol açtığının kanıtı.
             Gelişmeler ülkelerin iç siyasetini doğrudan etkilemiştir. Özellikle sol kanattaki siyasi partiler, örneğin İngiliz İşçi Partisi, toplumsal taban ve aktivistleri tarafından yoğun baskı altına alınmıştır.
Parti lideri Keir Rodney STARMER, tutum değişikliğini işaret eden açıklamasında, "BARIŞ ve İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM İHTİMALİNİN KORUNMASI" gerektiğini açıkça vurguladı.
             Geleneksel olarak Siyonist yapının sadık destekçisi olan muhafazakarlar arasında bile, NETİNYAHU'nun politikalarına sorgusuz sualsiz destek vermenin diplomatik maliyetleri konusunda endişe belirtileri görülüyor.
  Sokaklar, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarından kaynaklanan bu baskılar, hükûmet politikalarını yeniden değerlendirmeye yöneltti.
  FİLİSTİN'in Tanınması Artık İsteğe Bağlı Bir Diplomatik Hamle Değil, Kamuoyunun Taleplerine Cevap Vermek İçin Siyasi Bir Zorunluluk Haline Geldi.
----
             *BEŞ GÖZ (İngilizce: Five Eyes Intelligence Oversight and Review Council 'FIORC'), ABD ve BİRLEŞİK KRALLIK başta olmak üzere AVUSTRALYA, KANADA ve YENİ ZELANDA'nın oluşturduğu İstihbarat ittifakıdır.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.