DEDAŞ
HASBİHAL
Köşe Yazarı
HASBİHAL
 

BEDEN TEMİZLİĞİ KADAR, KALP TEMİZLİĞİ DE ÖNEMLİ

Vücudumuzla birlikte kalbimizi, dilimizi, düşüncelerimizi de temiz tutmak, yaygın biçimde ortalıkta dolaşan kirliliklerden, fesaddan korumak, Rabbimizin emaneti olan bu organlarımızı Rabbimizin rızası istikametinde kullanmak zorundayız. Yaşadığımız günler bir fırsat, muhasebe zamanıdır. Hastalık riskinden ötürü alınan tedbirler sayesinde dünya hayatında daha uzun ve sağlıklı yaşamayı hedefliyoruz. Bunun makul bir hassasiyet ve önemli bir çaba olduğuna kuşku yok. Peki, sonsuz ahret hayatı için yapıp ettiklerimiz, biriktirdiklerimiz üzerinde de düşünüyor muyuz? Bu konuda ne tür bir hazırlık içindeyiz? Rabbimizin huzuruna çıkarken elimizde ‘mazeretimiz’ diyebileceğimiz hayırlı ve salih amellerimiz var mı? Tedbir alma, tedbiri elden bırakmamak zorundayız. Hastalığı kapmamaya ve başkalarına da taşımamaya gayret etmeliyiz. Tedbirsizlik neticesinde zarar vermek de, zarar görmek de zulümdür. Bir hadiste Hz. Peygamber (s) şöyle buyurmuştur: “Mümin dilinden ve elinden bütün insanların zarar görmediği, emin olduğu kimsedir” Bu manada elbette kendimizi, yakınlarımızı ve çevremizi korumalı, zarar verebilecek şeylere, tehlikelere karşı dikkatli, tedbirli olmalıyız. Bilhassa bünyelerinde rahatsızlık hissedenler daha dikkatli davranmalı, hastalık bulaştırma kaygısını göz önünde bulundurarak hareket etmeli, gerek fiziki, gerek psikolojik olarak insanları rahatsız etmekten kaçınmalıdırlar. Ortamlarımızı temiz tutmak önemlidir. Nezafet müminlere yakışır. Aynı şekilde yediğimiz içtiğimize dikkat etmek de önemlidir. Bilinen bir sözdür, “insanlar ağızlarına giren ve ağızlarından çıkan şeye dikkat etseler huzur bulurlar” denilmiştir. Gerçekten de temizlik önemlidir ama sadece virüs bulaştırmama kaygısının belirleyici olduğu bir temizlik anlayışı yetmez. Vücudumuzla birlikte kalbimizi, dilimizi, düşüncelerimizi de temiz tutmak, yaygın biçimde ortalıkta dolaşan kirliliklerden, fesaddan korumak, Rabbimizin emaneti olan bu organlarımızı Rabbimizin rızası istikametinde kullanmak zorundayız. Müminler Rabbimizin hayata ilişkin kurallar koyduğunu bilirler, işlerini, eylemlerini başıboşluğa bırakmaz, bu kurallara göre tanzim ederler ama aynı zamanda her şeyi yoktan var eden yüce Rabbimizin istediği anda her şeyi bizim düşündüğümüzden, beklediğimizden, hatta hak ettiğimizden çok farklı bir tarzda irade buyurabileceğine de iman ederler. Rabbimiz isterse nimetlerini arttırabilir,  zayıflığımızı giderebilir, hastalığımızı şifaya, yenilgimizi zafere çevirebilir. Çünkü O yoktan var edendir, kadiri mutlaktır ve hâkimiyetinde ortağı bulunmayandır. Bir başka yazıda buluşuncaya dek, hoşça kalın, mutlu kalın,  sağlıklı kalın.
Ekleme Tarihi: 20 Ağustos 2022 - Cumartesi

BEDEN TEMİZLİĞİ KADAR, KALP TEMİZLİĞİ DE ÖNEMLİ

Vücudumuzla birlikte kalbimizi, dilimizi, düşüncelerimizi de temiz tutmak, yaygın biçimde ortalıkta dolaşan kirliliklerden, fesaddan korumak, Rabbimizin emaneti olan bu organlarımızı Rabbimizin rızası istikametinde kullanmak zorundayız.

Yaşadığımız günler bir fırsat, muhasebe zamanıdır. Hastalık riskinden ötürü alınan tedbirler sayesinde dünya hayatında daha uzun ve sağlıklı yaşamayı hedefliyoruz. Bunun makul bir hassasiyet ve önemli bir çaba olduğuna kuşku yok. Peki, sonsuz ahret hayatı için yapıp ettiklerimiz, biriktirdiklerimiz üzerinde de düşünüyor muyuz? Bu konuda ne tür bir hazırlık içindeyiz? Rabbimizin huzuruna çıkarken elimizde ‘mazeretimiz’ diyebileceğimiz hayırlı ve salih amellerimiz var mı?

Tedbir alma, tedbiri elden bırakmamak zorundayız. Hastalığı kapmamaya ve başkalarına da taşımamaya gayret etmeliyiz. Tedbirsizlik neticesinde zarar vermek de, zarar görmek de zulümdür.

Bir hadiste Hz. Peygamber (s) şöyle buyurmuştur: Mümin dilinden ve elinden bütün insanların zarar görmediği, emin olduğu kimsedir”

Bu manada elbette kendimizi, yakınlarımızı ve çevremizi korumalı, zarar verebilecek şeylere, tehlikelere karşı dikkatli, tedbirli olmalıyız. Bilhassa bünyelerinde rahatsızlık hissedenler daha dikkatli davranmalı, hastalık bulaştırma kaygısını göz önünde bulundurarak hareket etmeli, gerek fiziki, gerek psikolojik olarak insanları rahatsız etmekten kaçınmalıdırlar.

Ortamlarımızı temiz tutmak önemlidir. Nezafet müminlere yakışır. Aynı şekilde yediğimiz içtiğimize dikkat etmek de önemlidir. Bilinen bir sözdür, “insanlar ağızlarına giren ve ağızlarından çıkan şeye dikkat etseler huzur bulurlar” denilmiştir.

Gerçekten de temizlik önemlidir ama sadece virüs bulaştırmama kaygısının belirleyici olduğu bir temizlik anlayışı yetmez. Vücudumuzla birlikte kalbimizi, dilimizi, düşüncelerimizi de temiz tutmak, yaygın biçimde ortalıkta dolaşan kirliliklerden, fesaddan korumak, Rabbimizin emaneti olan bu organlarımızı Rabbimizin rızası istikametinde kullanmak zorundayız.

Müminler Rabbimizin hayata ilişkin kurallar koyduğunu bilirler, işlerini, eylemlerini başıboşluğa bırakmaz, bu kurallara göre tanzim ederler ama aynı zamanda her şeyi yoktan var eden yüce Rabbimizin istediği anda her şeyi bizim düşündüğümüzden, beklediğimizden, hatta hak ettiğimizden çok farklı bir tarzda irade buyurabileceğine de iman ederler.

Rabbimiz isterse nimetlerini arttırabilir,  zayıflığımızı giderebilir, hastalığımızı şifaya, yenilgimizi zafere çevirebilir. Çünkü O yoktan var edendir, kadiri mutlaktır ve hâkimiyetinde ortağı bulunmayandır.

Bir başka yazıda buluşuncaya dek, hoşça kalın, mutlu kalın,  sağlıklı kalın.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.