AÇLIĞA İSYAN
AÇLIĞA İSYAN
AÇLIĞA İSYAN
Gazze KITLIĞINI hatırlıyorum,
İlk ve zayıf çocukluğumdan kalma,
Tencere ve sahanla,
Siyonist devletinin:
"Yemek YASAK" mottosuyla sebep olunan!
İnsanların;
Kendi topraklarında,
Evlerinde ÖLDÜKLERİNİ hatırlıyorum,
Sürekli AĞLAYAN çocukları
Ve savunamadıkları hayatlarını!
Okula gitmek işkence gibiydi
Küçük, aç bir köy çocuğu için,
Kuru bir kamışın sapı kadar zayıf,
Karnı gurulduyor, çok ağrıyordu.
“Bana biraz YİYECEK ver” diye yalvarmıştım anneme,
Okula gidemeyeceğim!
Birlikte oturup ağladık,
Umutsuzca, çekişmesizce,
O YAPAY, acı dolu KITLIĞI
Ömrüm yettikçe hatırlayacağım!
O acı dolu sabah okula gittim,
Metindeki Elif, Bâ'lerimi öğrenmek için,
"Kulaklar" ile "Gözlerin" kaderini,
ve yazgının bizi bundan sonra nereye götüreceğini!
Şişmiş kardeşim ve aç kız kardeşimle
Tahıl arayacağız,
Kavruk tarlalarda ve uğursuz
Siyonist kâtillerin kanla ıslattığı tarlalarda!
Sokaklarda CESETLER;
Zulmün sonucu,
Hepsini GÖMEMEYEN insanlar,
Açlar Allâh’ın şefkatine haykırdılar:
“-Hepimiz düşmeden önce kurtulmamıza yardım et!”
Yürekler acıyla sızlıyordu,
Hâlâ hayatta olan anne ve babaların
Çocuklarını enkâzlarda ÖLMÜŞ görmek,
Bu bereketli topraklarda, tüm Filistin gelişebilirdi.
Annemin gözyaşlarını hatırlıyorum
Ve babamın pencerenin mavi camındaki üzgün yüzü,
Ah! O resimler sonsuza kadar canlı kalacak,
Asla solmayacak, asla geçmeyecek!
O ölümcül yılların açlık zamanlarında,
Bütün ülke harabeye dönmüşken
Ve tüm halk GÖZYAŞLARI içindeyken,
Ana babalar çocuklarına ne VEREBİLİRDİ?
İyi BESLENEN insanlar bizi anlayabilir mi,
O günlerde ne kadar acı çektiğimizi?
Bilinmeyen kaderi şekillendirirken,
Yine de "SİYONİSTLER" dualarımızı hiç İŞİTMEDİ!
İki dostum vardı, hatırlıyorum,
Biri ÖLMÜŞ, biri yaşıyordu,
Dünyaya kıtlığı anlatmak için,
Yok olmayacak, hayatta kalacağız!
Ey Unutulmaz ACIDAN yıllar,
Ve dünyanın ızdırap izlediği aylar,
Allâh’ım bize güç ver, bizi mukâvim kıl
Ve ülkemizi sonsuza dek ÖZGÜR bırak!