dicle elektirk

TARİHİN AYNASINDA SUÛD HANEDANI'NIN GERÇEĞİ (II)

KIR'ATIM GÜNCEL HABERLER (KIRATIM HABER) - KIR'ATIM GAZETESİ | 29.05.2025 - 10:44, Güncelleme: 29.05.2025 - 10:51
 

TARİHİN AYNASINDA SUÛD HANEDANI'NIN GERÇEĞİ (II)

Yahudi bir babanın oğlu olan Mordehay'ın Mârk Ran ismi Arap diline uygun olarak Mukrin olarak değiştirilmiş, daha sonra aynı Mukrin/مقرن veya Mârk Ran'ın Muhammed ismini taktığı bir oğlu olmuş, bilâhare bu oğula "SUÛD" adı verilmiş ve bundan böyle âilenin tüm torunlarına "Âl Suûd" nâmı verilmiştir.
Nâsır es-Saîd/ناصر السعيد, Washington Post'un 17 Eylül 1969 tarihli sayısında, atıf yaparak "Kral FAYSAL"a atfedilen bir cümle yazmıştı:    “Yahudiler Bizim Kuzenlerimizdir ve Onları Denize Dökmeyi Kabul Etmiyoruz.”    SUÛD Hanedanı'nın bu hikâyesi, Nâsır Saîd tarafından yazılan "Târihu Âl SUÛD/تاریخ آل سعود /SUÛD HANEDANI'nın TARİHİ" adlı kitapta ayrıntılı olarak okunabilir.    Peki, GAZETECİ Nâsır es-Saîd’e ne oldu dersiniz? Gelin kısaca anlatayım:    - Saîd, Suûdî Arabistanlı bir yazar ve Arap Yarımadası Halk Birliği'nin (APPU) kurucusuydu. Suûdî Kraliyet Âilesinin En önemli eleştirmenlerinden biriydi. Aralık 1979'da LÜBNÂN'ın BEYRÛT kentinde kaçırıldı ve o zamandan beri nerede olduğu bilinmiyor.    SAÎD'in kaçırılmasında, Fetih hareketinin üst düzey Suûdî ajanları yardım etti. Bu işbirliğinin arabulucusu ise Krallık tarafından kendisine büyük bir meblağ ödenen el-Fetih lideri Yaser Arafat'tı.    SAÎD’in davası, Suûdî Arabistan tarafından devlet destekli kaçırılmanın bildirilen ilk örneğidir.    Ve hatırlayacaksınız, geçenlerde yazdığım Mısırlı mücadeleci Şâir Abdurrahmân Yûsuf Abdullâh el-KARADÂVÎ’nin KAÇIRILMA hâdisesi var. O da 8 Ocak 2025'te LÜBNÂN tarafından kaçırılıp BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ'ne TESLİM edilmişti. Ne garip tesadüf değil mi?    Durun durun daha bitmedi. Bir de Suûd Krallığından muhalif gazeteci Cemâl HÂŞUKCÎ var. el-Arab News Channel'ın eski Genel Yayın Yönetmeni.. O da Veliaht Emîr Muhammed İbn SELMÂN’ın emri üzerine 2 Ekim 2018'de Suûdî Arabistan yetkilileri tarafından İSTANBUL'daki Suûdî konsolosluğunda SUİKASTE uğrayarak öldürülmüştü.    Bu kadar yeter, şimdi ana konuya dönelim:    “Târîhu’l Bilâdi’l-Arabiyyeti’s-Suûdiyye” adlı esere göre Suûd bin Muhammed'in soyu Rabî'a İbn Mâni’e kadar uzanıyor ve bu esere göre o, Rabî'a kabilesine mensuptu.    Suûd Hanedanı'nın kendi yazdırdığı bir diğer kitap olan “Unvânu’l-Mecd fî Târîhi’n-NECD/ عنوان المجد فی تاریخ النجد = Necd Tarihinde Şan ve Şeref Unvanı” adlı eserin 99. sayfasında Suûd Hanedanı'nın Anze bin Esed bin RABÎA ile akraba olduğunu belirtirken, Sünnî okulun sahih tarih kitabı "el-Muhtasar fi’l-Ahbâri’l-BEŞER/ المختصر فی الاخبار البشر", diye bilinen meşhur eser "Târîhu Ebû’l-Fidâ/ تاریخ ابی الفداء", Suûd Hanedanı'nın bu atası hakkında şu gerçeği aktarır:     "ANZE bin ESED, aslında HAYBER'in YAHUDİ kabilesi olan Benû ANZE'dendir.”    Bu durum, Harvard Üniversitesi'ne bağlı bir araştırma ve düşünce kuruluşu olan Harvard Orta Doğu Stratejisi/Middle East Strategy at Harvard (MESH) adlı web sitesinde de dile getirildi.    Söz konusu internet sitesinde yer alan habere göre, SADDAM rejiminin devrilmesinden sonra ABD ordusunun Saddam'ın resmi sarayından ele geçirdiği önemli belgeler arasında, Irak istihbaratının Suûd ÂİLESİ'ne ilişkin raporlarını kaleme aldığı gizli bir rapor da yer alıyor.    Bu raporlar İngilizceye çevrilerek Pentagon'un Askerî Araştırma Ajansı tarafından yayımlandı. Söz konusu Irak belgelerine göre Âl Suûd, yani SUÛD Âilesi aslında antik çağlarda NECD'e yerleşmiş bir YAHUDİ âilesiydi.    Sözünü ettiğimiz bu Site, Harvard Üniversitesi'ndeki John M. Olin Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün bir projesidir.    Harvard’ın bu hakikatleri yaymış olması; ABD başkanı Donald Trump’ı şimdilerde Harvard Üniversitesi DÜŞMANI kılmıştır. Başka sebepler de vardır fakat temel sebep budur. Zira başkan Trump aşırı bir Yahudi/Siyonist severdir. Kızı Ivanka’yı da, Siyonist Jared Corey Kushner ile evlendirmiştir.    Ancak Suûd Hanedanı'nın soyunun YAHUDİ kabilelerine dayandığı tarihi bir gerçektir ve SUÛDÎ ÂİLESİNİN KALBİNDE YAHUDİLERE KARŞI DUYULAN SEMPATİ ve derin saygı her zaman SUÛD HANEDANI'NIN TARİHİ BİR VARLIĞI OLMUŞTUR.    Bu bağlamda, sosyal medyada Suûdi Kralı SELMÂN'ın, Yahudilerin Suûd Hanedanlığı'nın atalarıyla birlikte yönetimini sürdürmedeki katılımını ortaya koyduğu ve onlar hakkında sempatik ifadelerle konuştuğu, onlar için merhamet dilediği videosunu da görmek mümkün.    Bu bahsettiklerimiz Suûd Hanedanlığı'nın ŞECERESİNE ilişkin bazı kısa sunumlardır. Araştırılırsa, buz dağının altında daha ne cevherler çıkar.    “Yahudi ve Hıristiyanları Dost ve Veli Edinmeyin. Zira Onlar Ancak Birbirlerinin Dostlarıdır. Sizden Kim Onları Dost Edinirse O da Onlardandır. Şüphesiz ALLÂH, Zalimler Topluluğunu Hidayete Erdirmez.” (MÂİDE: 51)      - B İ T T İ -  
Yahudi bir babanın oğlu olan Mordehay'ın Mârk Ran ismi Arap diline uygun olarak Mukrin olarak değiştirilmiş, daha sonra aynı Mukrin/مقرن veya Mârk Ran'ın Muhammed ismini taktığı bir oğlu olmuş, bilâhare bu oğula "SUÛD" adı verilmiş ve bundan böyle âilenin tüm torunlarına "Âl Suûd" nâmı verilmiştir.

Nâsır es-Saîd/ناصر السعيد, Washington Post'un 17 Eylül 1969 tarihli sayısında, atıf yaparak "Kral FAYSAL"a atfedilen bir cümle yazmıştı:
   “Yahudiler Bizim Kuzenlerimizdir ve Onları Denize Dökmeyi Kabul Etmiyoruz.”
   SUÛD Hanedanı'nın bu hikâyesi, Nâsır Saîd tarafından yazılan "Târihu Âl SUÛD/تاریخ آل سعود /SUÛD HANEDANI'nın TARİHİ" adlı kitapta ayrıntılı olarak okunabilir.
   Peki, GAZETECİ Nâsır es-Saîd’e ne oldu dersiniz? Gelin kısaca anlatayım:
   - Saîd, Suûdî Arabistanlı bir yazar ve Arap Yarımadası Halk Birliği'nin (APPU) kurucusuydu. Suûdî Kraliyet Âilesinin En önemli eleştirmenlerinden biriydi. Aralık 1979'da LÜBNÂN'ın BEYRÛT kentinde kaçırıldı ve o zamandan beri nerede olduğu bilinmiyor.
   SAÎD'in kaçırılmasında, Fetih hareketinin üst düzey Suûdî ajanları yardım etti. Bu işbirliğinin arabulucusu ise Krallık tarafından kendisine büyük bir meblağ ödenen el-Fetih lideri Yaser Arafat'tı.
   SAÎD’in davası, Suûdî Arabistan tarafından devlet destekli kaçırılmanın bildirilen ilk örneğidir.
   Ve hatırlayacaksınız, geçenlerde yazdığım Mısırlı mücadeleci Şâir Abdurrahmân Yûsuf Abdullâh el-KARADÂVÎ’nin KAÇIRILMA hâdisesi var. O da 8 Ocak 2025'te LÜBNÂN tarafından kaçırılıp BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ'ne TESLİM edilmişti. Ne garip tesadüf değil mi?
   Durun durun daha bitmedi. Bir de Suûd Krallığından muhalif gazeteci Cemâl HÂŞUKCÎ var. el-Arab News Channel'ın eski Genel Yayın Yönetmeni.. O da Veliaht Emîr Muhammed İbn SELMÂN’ın emri üzerine 2 Ekim 2018'de Suûdî Arabistan yetkilileri tarafından İSTANBUL'daki Suûdî konsolosluğunda SUİKASTE uğrayarak öldürülmüştü.
   Bu kadar yeter, şimdi ana konuya dönelim:
   “Târîhu’l Bilâdi’l-Arabiyyeti’s-Suûdiyye” adlı esere göre Suûd bin Muhammed'in soyu Rabî'a İbn Mâni’e kadar uzanıyor ve bu esere göre o, Rabî'a kabilesine mensuptu.
   Suûd Hanedanı'nın kendi yazdırdığı bir diğer kitap olan “Unvânu’l-Mecd fî Târîhi’n-NECD/ عنوان المجد فی تاریخ النجد = Necd Tarihinde Şan ve Şeref Unvanı” adlı eserin 99. sayfasında Suûd Hanedanı'nın Anze bin Esed bin RABÎA ile akraba olduğunu belirtirken, Sünnî okulun sahih tarih kitabı "el-Muhtasar fi’l-Ahbâri’l-BEŞER/ المختصر فی الاخبار البشر", diye bilinen meşhur eser "Târîhu Ebû’l-Fidâ/ تاریخ ابی الفداء", Suûd Hanedanı'nın bu atası hakkında şu gerçeği aktarır:
    "ANZE bin ESED, aslında HAYBER'in YAHUDİ kabilesi olan Benû ANZE'dendir.”
   Bu durum, Harvard Üniversitesi'ne bağlı bir araştırma ve düşünce kuruluşu olan Harvard Orta Doğu Stratejisi/Middle East Strategy at Harvard (MESH) adlı web sitesinde de dile getirildi.
   Söz konusu internet sitesinde yer alan habere göre, SADDAM rejiminin devrilmesinden sonra ABD ordusunun Saddam'ın resmi sarayından ele geçirdiği önemli belgeler arasında, Irak istihbaratının Suûd ÂİLESİ'ne ilişkin raporlarını kaleme aldığı gizli bir rapor da yer alıyor.
   Bu raporlar İngilizceye çevrilerek Pentagon'un Askerî Araştırma Ajansı tarafından yayımlandı. Söz konusu Irak belgelerine göre Âl Suûd, yani SUÛD Âilesi aslında antik çağlarda NECD'e yerleşmiş bir YAHUDİ âilesiydi.
   Sözünü ettiğimiz bu Site, Harvard Üniversitesi'ndeki John M. Olin Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün bir projesidir.
   Harvard’ın bu hakikatleri yaymış olması; ABD başkanı Donald Trump’ı şimdilerde Harvard Üniversitesi DÜŞMANI kılmıştır. Başka sebepler de vardır fakat temel sebep budur. Zira başkan Trump aşırı bir Yahudi/Siyonist severdir. Kızı Ivanka’yı da, Siyonist Jared Corey Kushner ile evlendirmiştir.
   Ancak Suûd Hanedanı'nın soyunun YAHUDİ kabilelerine dayandığı tarihi bir gerçektir ve SUÛDÎ ÂİLESİNİN KALBİNDE YAHUDİLERE KARŞI DUYULAN SEMPATİ ve derin saygı her zaman SUÛD HANEDANI'NIN TARİHİ BİR VARLIĞI OLMUŞTUR.
   Bu bağlamda, sosyal medyada Suûdi Kralı SELMÂN'ın, Yahudilerin Suûd Hanedanlığı'nın atalarıyla birlikte yönetimini sürdürmedeki katılımını ortaya koyduğu ve onlar hakkında sempatik ifadelerle konuştuğu, onlar için merhamet dilediği videosunu da görmek mümkün.
   Bu bahsettiklerimiz Suûd Hanedanlığı'nın ŞECERESİNE ilişkin bazı kısa sunumlardır. Araştırılırsa, buz dağının altında daha ne cevherler çıkar.

   “Yahudi ve Hıristiyanları Dost ve Veli Edinmeyin. Zira Onlar Ancak Birbirlerinin Dostlarıdır. Sizden Kim Onları Dost Edinirse O da Onlardandır. Şüphesiz ALLÂH, Zalimler Topluluğunu Hidayete Erdirmez.” (MÂİDE: 51)
     - B İ T T İ -

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.