BİNYAMİN NETANYAHU'NUN “BÜYÜK İSRAİL PLANI” ARAP DÜNYASININ BAŞININ ÜZERİNDE SALLANAN BİR KILIÇTIR

KIR'ATIM GÜNCEL HABERLER (KIRATIM HABER) - KIR'ATIM GAZETESİ | 16.08.2025 - 13:48, Güncelleme: 16.08.2025 - 13:50
 

BİNYAMİN NETANYAHU'NUN “BÜYÜK İSRAİL PLANI” ARAP DÜNYASININ BAŞININ ÜZERİNDE SALLANAN BİR KILIÇTIR

İşgalci İTsrail Başbakanı B. Netanyahu, acımasız emellerini bir kez daha açıkça itiraf etti. Bir televizyon kanalına verdiği röportajda Netanyahu, utanmaz ve küstahça, sözde "BÜYÜK İTSRAİL"i kurmak için "Tarihi ve Manevi Bir Misyon" üstlendiğini İLÂN etti.
 Bu sefil plan, işgal altındaki FİLİSTİN topraklarının tamamını yutmakla kalmayacak, aynı zamanda ÜRDÜN, LÜBNAN, SURİYE ve MISIR topraklarını da ele geçirecek.   Netanyahu'nun, özellikle GAZZE'de devam eden SOYKIRIM ve toplu KATLİÂM sebebiyle savaş suçlarından dolayı Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından arandığı ve savaş suçlusu ilan edildiği ise unutulmamalıdır.   Şaşırtıcı olan; bu açıklamaların gizli bir toplantının veya gizli bir belgenin parçası olmayıp, doğrudan dünya kamuoyuna bir röportajla yapılmış olması, İŞGALCİ İSRAİLLİLERİN YAYILMACI EMELLERİNİN ARTIK GİZLİ OLMADIĞINI gösteriyor.     HAMÂS'ın Net Mesajı   İslami direniş hareketi HAMÂS, Arap ülkelerini Netanyahu'nun açıklamalarına karşı net ve sert bir tavır almaya çağırdı. Bu açıklamalar arasında ilişkilerin kesilmesi, büyükelçilerin geri çekilmesi ve her türlü aşağılayıcı ilişki normalleştirme girişiminin durdurulması yer alıyor. HAMÂS, bu planın, “Hiçbir Arap Ülkesini Vahşetinden Esirgemeyecek Olan Faşist Siyonist Devletin Tehlikeli Niyetlerini Açığa Çıkardığını” belirtti.    Arap Dünyasının Tepkisi   Suudi Arabistan, Katar, Ürdün, Mısır ve Arap Birliği, bu açıklamaları sert bir dille KINAYARAK, “Bunların Arap Ülkelerinin Egemenliğine Bir Saldırı Olarak” nitelendirdi. Suudi Arabistan, işgalci gücün yayılmacı politikalarını sert bir dille reddederek, bunların bölgesel barış ve küresel güvenliğe tehdit oluşturduğunu belirtti. [Suûdîlerin bu beyânatı açıkçası Gözlerimi YAŞARTTI. Her ân AĞLAYABİLİRİM (!).]   KATAR, bunu “Siyonist Kibir, Kriz Çıkarma ve Uluslararası Hukukun Açık Bir İhlali Olarak” nitelendirdi. Ürdün, bu açıklamaları tehlikeli provokasyonlar olarak nitelendirdi ve kabul edilemez olduğunu işaret etti. MISIR ise bu davranışın bölgede tüm barış umutlarını yok ettiğini ve tek çözümün GAZZE'deki savaşın sona erdirilmesi ve 1967 sınırlarında bir FİLİSTİN DEVLETİNİN kurulması olduğunu tasrih etti.     NETANYAHU'nun Gerçek Gündemi   Uzmanlar, Netanyahu'nun "Büyük İsrail" planını, yalnızca Filistinlilerin değil, diğer Arap halklarının da zorla yerinden edilmesi anlamına gelen "Üçüncü NEKBE" olarak nitelendiriyor. İşgalci İsrail, bu hedefler doğrultusunda Nil'den Fırat'a kadar olan bölgeyi ele geçirmeyi hayal ediyor.      HALKIN Öfke ve Farkındalığı   Netanyahu'nun açıklamalarına sosyal medyada binlerce kişi sert tepki göstererek, bunun “Kişisel Bir Görüş Olmadığını, Açık Bir SAVAŞ İLANI Olduğunu” ifade etti.   Birçok kullanıcı, FİLİSTİN DİRENİŞİNİN teslim olmasından bahsedenlerin aslında işgalci İsraillilerin YAYILMACI PLANINI güçlendirdiğini hatırlattı. Halk, Filistin direnişinin şu anda ulusun son savunma hattı olduğu ve zayıflamasının Siyonist egemenliğin bölge genelinde yayılması anlamına geldiği konusunda uyardı.     NORMALİZASYONDA Çarpma   Gözlemcilere göre bu açıklamalar, işgalci İsrail ile ilişkilerini iyileştirmeye çalışan Arap hükûmetlerine açık bir meydan okuma ve tokat niteliğinde.   Netanyahu, sadece FİLİSTİN'i işgal etmekle yetinmediğini, tüm bölgeyi yutma planına doğru ilerlediğini açıkça belirtti.   Asıl soru şu:   “Hâlâ Sessiz Kalmak İçin Bir Gerekçe Var mı?”
İşgalci İTsrail Başbakanı B. Netanyahu, acımasız emellerini bir kez daha açıkça itiraf etti. Bir televizyon kanalına verdiği röportajda Netanyahu, utanmaz ve küstahça, sözde "BÜYÜK İTSRAİL"i kurmak için "Tarihi ve Manevi Bir Misyon" üstlendiğini İLÂN etti.

 Bu sefil plan, işgal altındaki FİLİSTİN topraklarının tamamını yutmakla kalmayacak, aynı zamanda ÜRDÜN, LÜBNAN, SURİYE ve MISIR topraklarını da ele geçirecek.
  Netanyahu'nun, özellikle GAZZE'de devam eden SOYKIRIM ve toplu KATLİÂM sebebiyle savaş suçlarından dolayı Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından arandığı ve savaş suçlusu ilan edildiği ise unutulmamalıdır.
  Şaşırtıcı olan; bu açıklamaların gizli bir toplantının veya gizli bir belgenin parçası olmayıp, doğrudan dünya kamuoyuna bir röportajla yapılmış olması, İŞGALCİ İSRAİLLİLERİN YAYILMACI EMELLERİNİN ARTIK GİZLİ OLMADIĞINI gösteriyor.
    HAMÂS'ın Net Mesajı
  İslami direniş hareketi HAMÂS, Arap ülkelerini Netanyahu'nun açıklamalarına karşı net ve sert bir tavır almaya çağırdı. Bu açıklamalar arasında ilişkilerin kesilmesi, büyükelçilerin geri çekilmesi ve her türlü aşağılayıcı ilişki normalleştirme girişiminin durdurulması yer alıyor. HAMÂS, bu planın, “Hiçbir Arap Ülkesini Vahşetinden Esirgemeyecek Olan Faşist Siyonist Devletin Tehlikeli Niyetlerini Açığa Çıkardığını” belirtti.
   Arap Dünyasının Tepkisi
  Suudi Arabistan, Katar, Ürdün, Mısır ve Arap Birliği, bu açıklamaları sert bir dille KINAYARAK, “Bunların Arap Ülkelerinin Egemenliğine Bir Saldırı Olarak” nitelendirdi. Suudi Arabistan, işgalci gücün yayılmacı politikalarını sert bir dille reddederek, bunların bölgesel barış ve küresel güvenliğe tehdit oluşturduğunu belirtti. [Suûdîlerin bu beyânatı açıkçası Gözlerimi YAŞARTTI. Her ân AĞLAYABİLİRİM (!).]
  KATAR, bunu “Siyonist Kibir, Kriz Çıkarma ve Uluslararası Hukukun Açık Bir İhlali Olarak” nitelendirdi. Ürdün, bu açıklamaları tehlikeli provokasyonlar olarak nitelendirdi ve kabul edilemez olduğunu işaret etti. MISIR ise bu davranışın bölgede tüm barış umutlarını yok ettiğini ve tek çözümün GAZZE'deki savaşın sona erdirilmesi ve 1967 sınırlarında bir FİLİSTİN DEVLETİNİN kurulması olduğunu tasrih etti.
    NETANYAHU'nun Gerçek Gündemi
  Uzmanlar, Netanyahu'nun "Büyük İsrail" planını, yalnızca Filistinlilerin değil, diğer Arap halklarının da zorla yerinden edilmesi anlamına gelen "Üçüncü NEKBE" olarak nitelendiriyor. İşgalci İsrail, bu hedefler doğrultusunda Nil'den Fırat'a kadar olan bölgeyi ele geçirmeyi hayal ediyor.
     HALKIN Öfke ve Farkındalığı
  Netanyahu'nun açıklamalarına sosyal medyada binlerce kişi sert tepki göstererek, bunun “Kişisel Bir Görüş Olmadığını, Açık Bir SAVAŞ İLANI Olduğunu” ifade etti.
  Birçok kullanıcı, FİLİSTİN DİRENİŞİNİN teslim olmasından bahsedenlerin aslında işgalci İsraillilerin YAYILMACI PLANINI güçlendirdiğini hatırlattı. Halk, Filistin direnişinin şu anda ulusun son savunma hattı olduğu ve zayıflamasının Siyonist egemenliğin bölge genelinde yayılması anlamına geldiği konusunda uyardı.
    NORMALİZASYONDA Çarpma
  Gözlemcilere göre bu açıklamalar, işgalci İsrail ile ilişkilerini iyileştirmeye çalışan Arap hükûmetlerine açık bir meydan okuma ve tokat niteliğinde.
  Netanyahu, sadece FİLİSTİN'i işgal etmekle yetinmediğini, tüm bölgeyi yutma planına doğru ilerlediğini açıkça belirtti.
  Asıl soru şu:
  “Hâlâ Sessiz Kalmak İçin Bir Gerekçe Var mı?”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.