Mardin STK Platformu, PKK'nın Kendini Feshetmesini Destekliyoruz
Mardin STK Platformu, PKK'nın Kendini Feshetmesini Destekliyoruz
Terör örgütü PKK kendini feshettiğini duyurmasının ardından herkesimden olduğu gibi Mardin STK Platformundan da bir açıklama geldi.
Türkiye'yi 40 yıl boyunca kana bulayan terör örgütü PKK'nın kendini feshetmesinin ardından Mardin STK Platformu tarafından yapılan açıklamada adalet, hukuk ve kardeşlik İkliminin yeniden inşası için herkesi katkıda bulunlaya çağırıyoruz denildi.
Açıklamasının devamında, "Son yıllarda dünyanın farklı coğrafyalarında ve özellikle de bölgemizde yaşanan iç çatışmalar, dış müdahaleler, işgaller ve terör saldırıları nedeniyle büyük bedeller ödendi ve huzursuzluklar yaşandı; ülkemiz de bu huzursuzluklardan payını aldı ve ağır bedeller ödendi.
Osmanlı’nın dağılmasından sonra, küresel emperyalist güçlerin İslam coğrafyasına yönelik işgalleri ve oluşturdukları kukla yönetimleri üzerinden halkına karşı ceberrut ve acımasız, dış güçlerin karşısında ise pusmuş ve tavizkar bir sistem oluşturuldu.
İkinci dünya savaşından sonra dünya ülkeleri yapay olarak Sovyet Rusya ve ABD arasında bölüştürülerek soğuk savaş fırtınalarına maruz bırakıldı. Küresel güçler maddi ve sosyal açıdan paylarını artırırken, diğer ülkeler; monarşiler, dikta rejimleri, iç savaş, darbeler ve sefalet içinde kendileriyle meşgul edilmeye zorlandı.
Sosyalizm, Kapitalizm, Şovenizm söylem ve ideolojilerinin, bu kötü durumdan çıkışı zorlaştırdığı, hatta bizzat çatışmayı beslediği ortaya çıkmıştır.
Kadim İslam Medeniyeti, çok dilli, çok dinli, çok mezhepli ve çok kültürlü bir tecrübeyi ihtiva eder. Bu köklü medeniyet; hak, hukuk, adalet, kardeşlik, eşitlik ve insan onurunun esas alındığı; inanç, din, cinsiyet ve kültür farklılıkların birer “Allah’ın ayetleri” olarak kabul edilip hürmet edildiği ve “Salih Amel” (yani bireysel ve toplumsal iyilik) dışında hiçbir kişi ya da zümrenin öne çıkmadığı bir perspektif sunmaktadır.
Ülkemizde ve bölgemizde iç sorunlarımızı çözerek milletimizi tahkim edecek ve dış dayatmalara karşı ortak bilinç ve müdafaayı kuvvetlendirecek yegane çıkış yolunun bu perspektif olduğu inancı içindeyiz.
Farklı beşeri ve sosyal olguları çatıştıran, kendi geleceğini başkalarının inkar ve asimilasyonu üzerinden inşa etmeye çalışan, bir toplumu başka bir topluma karşı dil, cins, mezhep, ırk veya renk üzerinden imtiyazlı kılmaya çalışan bütün politika ve anlayışların kimseye fayda sağlamadığı gibi; herkese büyük ve ağır bedeller ödediği görülmüştür.
Mardin Sivil Toplum Kuruluşları olarak bu inanç ve değerlendirmeler müvacehesinde;
1-Cumhuriyetin kuruluşundan sonra tek parti uygulamaları ile resmi ideolojiye dönüşen ayırımcı, dışlayıcı, dayatmacı, çatışmacı ve “Hukukun Üstünlüğü” ilkesini umursamayan katı-laikçi ve ultra-milliyetçi anlayışın ülkenin refah ve güvenliğini sağlamadığı gibi toplumun birlik, güven ve huzurunu da sağlamadığının anlaşılması ve bu anlayıştan vazgeçilmesini;
2-Haklı ve meşru taleplerin terör, şiddet gibi gayri meşru yöntem ve illegal yollarla sağlanmaya çalışmanın ve Müslüman Kürt halkına dayatılan Marksist ideolojinin bu bünyede asla tutmayacağının, küresel dış odaklardan beslenerek kardeş kavgasının kimseye fayda sağlamayacağının anlaşılması ve görülmesini;
3-Örgütün silahlarını bırakıp kendisini fesh etmesini ve Devletin Temel İnsan Hakları, Demokrasi ve Hukuk Devleti ekseninde ikna ve müzakere yolunu tercih etmeyi öne çıkarmasını ülkemiz, bölgemiz ve insanlarımız için hayırlı ve büyük bir gelişme olarak görüyor ve destekliyoruz. Bütün siyasi partilere, Sivil Toplum dinamiklerine, basın kuruluşlarına ve aydınlara, bu tarihi ve önemli sürecin aktörlerini cesaretlendirmeye ve olumlu katkı sunmaya çağırıyoruz." açıklamasında bulundu.