DEDAŞ

Tarihsel Meydan Okuma [Covid-19]

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 01.04.2020 - 09:37, Güncelleme: 11.04.2022 - 17:42
 

Tarihsel Meydan Okuma [Covid-19]

Bilim bir çeşit Tanrı mesabesine getirildi amma, insan da bilimle beraber kendisinde uluhiyet vehm etmeğe başladı. Çin u Maçin’de çıktığı söylenen, oradan da dünyaya yayılıp beşikteki bebeden, teneşire yakın ihtiyarları bile titreten bir büyük belâ Korona Virüs.        Güya; gözleri görmeyip de antenleriyle izbe mağaralarda hayat süren yarasalardan bulaşmış insanoğluna… Buldukları her bir haltı yiyen Çin insanı meşhur Balık Pazarı’ndan bu hastalığı kapmışmış!.. Kimine göre mutasyona uğramış bir virüs, kimine göre Laboratuvar ortamında oluşturulmuş bir belâ!…        Durum her ne hâl olursa olsun; insanoğlunu ürküten, büyük ölçüde korkutan bu sâri hastalığın birçok cepheden incelenmesi yararlı olacaktır. Öncelikle yüz yılımızın Tanrısı niteliğine büründürülen BİLİM, kolayca müşâhade edilebildiği gibi; tekno/pagan bir medeniyet oluşturdu. Antroposantrik bir anlayış da diyebileceğimiz bu anlayışta insan, tarihten devr aldığı tüm mirası neredeyse unuttu. Kalan ufak partikülleri de yok etme çabasına girdi.        Bilim bir çeşit Tanrı mesabesine getirildi amma, insan da bilimle beraber kendisinde uluhiyet vehm etmeğe başladı.. Gerçi mazide Firavunlar da böyle sanmıştı ancak bu yeni inanç, daha şümûllü  bir mana taşımaya başlamıştı.        Buna rağmen görülen ve yaşadığımız tarihî anlarda tanıklık edilen; acziyet ve şaşkınlıktır. Yöneten/yönetilen, zengin/fakir, inançlı/inançsız ayırımı yapmaksızın her kesime musallat olan bir mikro canlı, dünyanın ne derece EGOİST ve YARARCI  konumunu da gözler önüne serdi.        Hastalığın en yaygın olan ülkelerden biri olan İspanya’da, yaşlı insanlar evlerinde kimsenin haberi bile olmadan ölüyor. Ordu evlere girdiğinde bir çok ihtiyar cesediyle karşılaşıyor.. Gerek İspanya gerek İtalya’da Huzurevi dedikleri yaşlı ve aciz izolasyon merkezlerinde durum daha bir feci!… Kendilerine hastalık bulaşmasın diye bazı görevliler kaçışma içinde!… Gelen duyumlar, yerli ve yabancı basında çıkan haberler bu yönde…        AB kendi birliği içinde olan üyeleri bile desteklemiyor.. Kendilerine hayrı olmayan bu çatıya bağlı olan İngiltere (daha yeni ayrıldı), Almanya vb. ülkeler inandırıcılıklarını çoktan yitirdiler. Sadece kazancı, güçlü olmayı, hükmetmeyi, sömürmeyi seven bu topluluklar, sıkıntıya girince birbirlerine sırt çevirmekten asla geri durmamaktalar.        İşte size Batı Uygarlığı denen oluşumun hal-i pür melâli!… En ufak bir sıkıntıda düştükleri gayyaya bakın!…        Yazı başlığımızı İtalya Başbakan’ı Giuseppe Conte’nin; “Korona Virüs Salgını” nedeniyle Avrupa Birliği’ni eleştiren bir demecinden aldık.. Şöyle diyor Conte:        “.. Zirveye yakın, en akut aşamadayız. Bu «Tarihsel Bir Meydan Okumadır.» AB ya yaşayacak, ya da anti Avrupacılığı besleyecek/körükleyecektir.”        İspanyol El Pais gazetesinin Başbakan ile yaptığı röportajda; “..kısıtlamaların ne zaman hafifletileceğini söylemek için vakit henüz erken, ancak bunun çok yavaş yapılması gerekiyor..”       Brüksel ile ilişkiler konusunda: “Taleplerimize eski bir zihniyetle karşı çıkanlar, bu olağanüstü ve simetrik krize yetersiz bakış açısıyla bakıyor. Vatandaşlarımızın anayasal haklarını sınırlıyoruz ve Avrupa trajik hatalardan kaçınarak tepki göstermeli…”       Ekonomik kriz hakkında da; “Sorun durgunluktan çıkıp mümkün olan en kısa sürede kurtulmaktır.” [il Fatto Quotidiano.it; 30 Mart 2020]        Cont böyle diyor ancak başbakanı olduğu İtalya, şu an itibariyle salgın hastalığın yayıldığı ve ölümlerin en fazla olduğu ülke!… 10.779 ölümlü vakayla, içinde bulunduğu AB ve ittifak halinde olduğu ABD’den yeterli desteği ve yardımı alabilmiş değil! . Nitekim basın; Rus askerî birliklerinin tıbbî ekipmanlar,  epidemiyologlar, virologlar ve bilim adamlarıyla Floransa ve Bergamo şehrine ulaştığını yazıyor. [Gazeteler]        Gerçi Rusya’nın olsun, Çin’in olsun bu “global kriz”i fırsata çevirmek isteyecekleri bellidir. Kurtlar sofrasında “kim ne kapabilirse durumu”… Yeni ittifaklar, yeni yer kapmalar… Hile, hurda, desise.. İşte dünyanın hâli!..        Şu Batı Uygarlığı denen oluşumun; dünyanın zavallı insanlarına, özellikle İslâm memleketlerinde yalan, hile ve aldatmalarla yaptıkları kıyım ve sömürüye bakın!.. Verdikleri her türlü sözü unutuyorlar.. Ya da öyle görünüyorlar… Şimdi ise bir birlerini madikliyorlar… Marizliyorlar.. Etme bulma dünyası, ne diyelim!?        «Biz hristiyanlarız» diyenlerden de kesin sözlerini almıştık ama onlar da kendilerine zikredilen (verilen öğütlerin veya Kitab’ın) önemli bir bölümünü unuttular. Bu sebeple kıyamete kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Yakında Allah onlara yaptıklarını haber verecektir.  {Mâide:14}

Bilim bir çeşit Tanrı mesabesine getirildi amma, insan da bilimle beraber kendisinde uluhiyet vehm etmeğe başladı.

Çin u Maçin’de çıktığı söylenen, oradan da dünyaya yayılıp beşikteki bebeden, teneşire yakın ihtiyarları bile titreten bir büyük belâ Korona Virüs.

       Güya; gözleri görmeyip de antenleriyle izbe mağaralarda hayat süren yarasalardan bulaşmış insanoğluna… Buldukları her bir haltı yiyen Çin insanı meşhur Balık Pazarı’ndan bu hastalığı kapmışmış!.. Kimine göre mutasyona uğramış bir virüs, kimine göre Laboratuvar ortamında oluşturulmuş bir belâ!…

       Durum her ne hâl olursa olsun; insanoğlunu ürküten, büyük ölçüde korkutan bu sâri hastalığın birçok cepheden incelenmesi yararlı olacaktır. Öncelikle yüz yılımızın Tanrısı niteliğine büründürülen BİLİM, kolayca müşâhade edilebildiği gibi; tekno/pagan bir medeniyet oluşturdu. Antroposantrik bir anlayış da diyebileceğimiz bu anlayışta insan, tarihten devr aldığı tüm mirası neredeyse unuttu. Kalan ufak partikülleri de yok etme çabasına girdi.

       Bilim bir çeşit Tanrı mesabesine getirildi amma, insan da bilimle beraber kendisinde uluhiyet vehm etmeğe başladı.. Gerçi mazide Firavunlar da böyle sanmıştı ancak bu yeni inanç, daha şümûllü  bir mana taşımaya başlamıştı.

       Buna rağmen görülen ve yaşadığımız tarihî anlarda tanıklık edilen; acziyet ve şaşkınlıktır. Yöneten/yönetilen, zengin/fakir, inançlı/inançsız ayırımı yapmaksızın her kesime musallat olan bir mikro canlı, dünyanın ne derece EGOİST ve YARARCI  konumunu da gözler önüne serdi.

       Hastalığın en yaygın olan ülkelerden biri olan İspanya’da, yaşlı insanlar evlerinde kimsenin haberi bile olmadan ölüyor. Ordu evlere girdiğinde bir çok ihtiyar cesediyle karşılaşıyor.. Gerek İspanya gerek İtalya’da Huzurevi dedikleri yaşlı ve aciz izolasyon merkezlerinde durum daha bir feci!… Kendilerine hastalık bulaşmasın diye bazı görevliler kaçışma içinde!… Gelen duyumlar, yerli ve yabancı basında çıkan haberler bu yönde…

       AB kendi birliği içinde olan üyeleri bile desteklemiyor.. Kendilerine hayrı olmayan bu çatıya bağlı olan İngiltere (daha yeni ayrıldı), Almanya vb. ülkeler inandırıcılıklarını çoktan yitirdiler. Sadece kazancı, güçlü olmayı, hükmetmeyi, sömürmeyi seven bu topluluklar, sıkıntıya girince birbirlerine sırt çevirmekten asla geri durmamaktalar.

       İşte size Batı Uygarlığı denen oluşumun hal-i pür melâli!… En ufak bir sıkıntıda düştükleri gayyaya bakın!…

       Yazı başlığımızı İtalya Başbakan’ı Giuseppe Conte’nin; “Korona Virüs Salgını” nedeniyle Avrupa Birliği’ni eleştiren bir demecinden aldık.. Şöyle diyor Conte:

       “.. Zirveye yakın, en akut aşamadayız. Bu «Tarihsel Bir Meydan Okumadır.» AB ya yaşayacak, ya da anti Avrupacılığı besleyecek/körükleyecektir.”

       İspanyol El Pais gazetesinin Başbakan ile yaptığı röportajda; “..kısıtlamaların ne zaman hafifletileceğini söylemek için vakit henüz erken, ancak bunun çok yavaş yapılması gerekiyor..”

      Brüksel ile ilişkiler konusunda: “Taleplerimize eski bir zihniyetle karşı çıkanlar, bu olağanüstü ve simetrik krize yetersiz bakış açısıyla bakıyor. Vatandaşlarımızın anayasal haklarını sınırlıyoruz ve Avrupa trajik hatalardan kaçınarak tepki göstermeli…”

      Ekonomik kriz hakkında da; “Sorun durgunluktan çıkıp mümkün olan en kısa sürede kurtulmaktır.” [il Fatto Quotidiano.it; 30 Mart 2020]

       Cont böyle diyor ancak başbakanı olduğu İtalya, şu an itibariyle salgın hastalığın yayıldığı ve ölümlerin en fazla olduğu ülke!… 10.779 ölümlü vakayla, içinde bulunduğu AB ve ittifak halinde olduğu ABD’den yeterli desteği ve yardımı alabilmiş değil! . Nitekim basın; Rus askerî birliklerinin tıbbî ekipmanlar,  epidemiyologlar, virologlar ve bilim adamlarıyla Floransa ve Bergamo şehrine ulaştığını yazıyor. [Gazeteler]

       Gerçi Rusya’nın olsun, Çin’in olsun bu “global kriz”i fırsata çevirmek isteyecekleri bellidir. Kurtlar sofrasında “kim ne kapabilirse durumu”… Yeni ittifaklar, yeni yer kapmalar… Hile, hurda, desise.. İşte dünyanın hâli!..

       Şu Batı Uygarlığı denen oluşumun; dünyanın zavallı insanlarına, özellikle İslâm memleketlerinde yalan, hile ve aldatmalarla yaptıkları kıyım ve sömürüye bakın!.. Verdikleri her türlü sözü unutuyorlar.. Ya da öyle görünüyorlar… Şimdi ise bir birlerini madikliyorlar… Marizliyorlar.. Etme bulma dünyası, ne diyelim!?

       «Biz hristiyanlarız» diyenlerden de kesin sözlerini almıştık ama onlar da kendilerine zikredilen (verilen öğütlerin veya Kitab’ın) önemli bir bölümünü unuttular. Bu sebeple kıyamete kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Yakında Allah onlara yaptıklarını haber verecektir.  {Mâide:14}

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.