Yazmak; Günümüzün hal ve ahvalinden haberdar olmanın internet olduğu bir dünyada, düşünce ve okumalarımızı, büyüklerimizden almaya çalıştığımız feyiz ile tecrübemizi, , edebimizi ve irfanımızı bilerek gönül dünyamızın çerçevesinde bir vesile ile paylaşmaktır.
İnsanoğlunun tabiatında konuşarak veya yazarak meramını ifade eder,ama bunu edep ve nezaketle birlikte maksadına uygun olarak da yapmalı. Burada din ve ahlakla beraber ilim ve tecrübenin çok büyük önemi vardır. Bu yüzden eskiler "üslubu beyan, aynıyla insan" derlerdi. Konuşurken yalan, dolan, iftira vs.ile konuşmak elbette çirkindir. Söylenen sözün doğru olması gerektiği gibi, her doğrunun da her yerde söylenmez" olduğunu da bilmeli insan.
Evet, yaşadığımız şehrimizin çok dilli, yaşayan dillerin ve dinlerin şehri, çok kültürlü! bir toprakta hayat sürmenin de üzerimize yüklediği büyük sorumluluğun farkında olarak gördüğümüz olayları ve çevremizde olup bitenlerin sorumluluğunu hissederek hayata bakmak durumundayız.
Geçmiş tarihi itibariyle medeniyet şehrimizin en önemli mevkii; çevresindeki birçok ilden tarih ve kültürel miras yönünden zengin olan ama hakkettiği konuma yaraşır bir seviyede olmaması hepimizi düşündürmeli ve nedenleri üzerinden gerçeklere yürümeliyiz. Nüfus ve sosyal hareketlilik yönüyle Mardin yeni gelişmeler gösterdiği bir gerçek. Bu konuda girişimcilerinin, yöneticilerinin, basın kuruluşlarının sivil toplum kuruluşlarının önemli çalışmalar yapması gerektiği gibi yapılacak çalışmaların da mutlaka gelişen büyüyen şehrin dokusuna uygun şekilde yapılması ama öncelikle yerel düzeydeki hizmetlerin mutlaka etkin bir şekilde planlanması ve yürütülmesi gerekmektedir.
Şehir (Eski) coğrafi konum yönünden uzun yıllar yerel hizmetlerden mahrum kalmış bir görüntü verdiği aşikârdı. Ancak geçmişte sosyal dokusu, mimari yapısı ile gıpta edilen bir şehir iken Şehir (Yeni) yapılaşma yönüyle ne yazık ki gıpta ile izlenilecek bir durumda değil. Çünkü otoparkları, alış veriş merkezleri, dinlenme merkezleri, geniş caddeleri, bulvarları ile önemli hizmet eksiklikleri ile karşı karşıya kalmış bir il olması hasebiyle şehre ilk gelenlerin gözünde büyük bir kasaba görüntüsü veriyor. Bu doğrultu da ilde yaşayan, görev yapan herkesin, herkesimin mutlaka kendi yaşam kalitelerini geliştirmek için neler yapılması gerekiyor sorusunu kafa yorarak yapılması gerekenler neler ve bizler bu konuda gereken çalışmaları yapıyor muyuz? sorusunu kendilerine sorup cevaplarını düşünmeleri gerekiyor. Zira hepimiz seyir halinde bir gemide olduğumuzun misali şehirleşme noktasında yapılacak en ufak bir tahribatın batışımıza neden olacağını görev ve sorumluluklar konusunda duyarsız kalınmaması gerektiğini bilmeliyiz.
Herşeyin insanın hizmetine müsahhar kılındığı anlayışından hareketle, hizmet denilince akla insan gelmelidir. İnsana hizmette ise, yaşam kalitesini yükseltecektecektir. Kaliteli bir yaşam insana rahatlık, temizlik, kolaylık sağlayacak nitelikleri barındırması gerekmez mi? Bu temel niteliklerin, var olup olmadığı konusunda topluma hizmet amacıyla oluşturulmuş kurumların trafik akışının yoğun olduğu (Diyarbakır yolu güzergâhı) alanında yolcu indirme yeri olmayışı, ,Çöp arabasının trafiği engelleyecek saatlerde çöpleri toplaması, çöplerin etrafa yayılması şehir içinde ulaşımı karmaşaya dönüştürmektedir. Kaliteli bir şehir yaşamı adına bina sahiplerinin bu yönüyle uyarılması, takip edilmesi, yönlendirilmesi her tür çalışma konusunda halkın görüşlerinin alınması, memnuniyet anketleri uygulanması gibi çalışmalar yapılması gereken en önemli unsurlardan olup bu tür düzenlemeler şehir sakinşerinin yaşam kalitelerini kolaylaştırabilir. Bu düşüncelerle maksada vesile hayır ise; İstenilen… Arzu edilen… Bir Mardin için hayra vesile olması temennisi ile … şehirleşme alanında geriye giden bir Mardin’i, Mardin halkı hak etmemektedir.