“İsim kişilerin kimliğini yansıtmada en önemli semboldür. İsim verme toplumun kültürünü yansıtan geleneklere sahip olduğu için her toplum kendi geleneklerine göre hareket etmişlerdir. Toplumda bireylere isimler verilirken bireylerin kökenini yansıtmanın yanı sıra kişiliğini de yansıtması bakımından önem arz ettiğini bilmek gerekir. Elbette bireyler kendi isimlerini seçme şansına sahip olmazken isimleri aileleri tarafından bireyler adına seçilmektedir. İsim seçiminde kültürel unsurlar, geçmişten gelen adetler ve inanışlar çok çok etkili olmuştur. Bu yönüyle isimler bireyin toplulukların birer parçası olmasında da önemli rol oynamaktadır. Her ne kadar İsim verme eylemi doğayı tanıma ve sınıflandırma amacıyla başlarken zaman içinde isimlerin anlamı değiştirerek bireylerin kimliğini yansıtmada bir araç olarak kullanılmıştır. Geçmişte ilk isimler bireye ait iken soy isimler ise aileleri temsil etme ve aileye aidiyeti pekiştirme amacını taşımıştır. Hemen hemen bütün topluların geleneğinde çocuklara isim verilirken her toplumda farklı unsurlar, etkenler ağır basmasına rağmen, genel itibarıyla dini inançların tüm topluluklarda isim kaynağı olduğu görülmektedir. Çocuklara isim vermede diğer önemli bir unsur aile büyüklerinin isimlerinin verilmesi ağır basmıştır. Erkek çocuk ve kız çocuklara isim vermede aile büyüklerinin farklı tutumlar sergiledikleri görülmüştür. Erkek çocuklara hemen hemen tüm toplumlarda ailenin devamını sağlama rolü üstlendiği kabul edildiğinden erkeklere isim verilirken daha titizlikle seçim yapılmıştır. Aile büyüklerinin isimleri, dini isimler, saygı duyulan dini liderlerin isimleri erkek çoçuklara çoğunlukla verilirken .kız çocuklanın isimlendirilmesinde ise daha esnek davranıldığı görülmektedir. Kız çocuklarına doğa unsurları, bitki adları, renkler, kokular, çiçek adları ve duyguları temsil eden isimler verilmesi görülmüştür. Bazen ise kız çocuklarına özellikte dini isimler verildiği düşünüldüğü varsayılara ortaya şöyle durumlar çıkmaktadır. ''Sanem'' arapçada put demektir. ''Necla'' da şaşı demek mesela... ''Gülsüm'' ise gariban, zavallı kimsesiz kişi. Cennet bahçesi olarak bilinen ''İrem'' ise Allah'ın gazabına uğrayan sahte cennettir! ‘’Azra’’ bakire demektir."Aleyna'' mesela, yine sıkça kız çocuklarımıza koyduğumuz bir isimdir ama onun da anlamı ''üstümüze bela, sıkıntı aksın'' demektir. Ve yine mesela ''Kezban'' ismi Kur'an'da geçiyor diye kızlarımıza veriyoruz ama aslen Kezban yalancı demektir. Çocuğa bu ismi koyarsanız, 'yalancı, yalancı' diye çağırmış oluyorsunuz!Rümeysa mesela, ''gözü çapaklı kadın'' demektir. Ve yine mesela çocuklarına ''Saniye'', ''Rabia'', ''Selase'' ''Vahide'' gibi anlamlı ve kutsal isim koyduklarını zannedenler aslında onlara numara verdiklerinden bihaber! Yani  mübarek likle falan da asla alakası yok... Çünkü Arap kültüründe, kız çocukları insandan sayılmadığı için, kızlara bu şekilde isimlendirme yapılırdı. Kısacası örnekler çoğaltılabilir. Netice itibarıyla evlatlarımıza isim verilirken isimlerin Allahın esma-i Hüsna’sına münasip bir isim vermeye dikkat etmek lazım çünkü verilen ad kişide  bazen ismi ile müsemma bir  hale dönüşebilir.