DONALD TRUMP’IN DEDESİ FREDERİCK TRUMP ASKER KAÇAĞI VE MUHABBET TELLALI BİR İŞ ADAMIYDI -III-

Trump, SEATTLE'dan ayrılmadan evvel şehrin on iki mil (19 km) doğusundaki PİNE LAKE PLATOSU'nda 200 dolara 40 dönümlük (16 hektar) arazi satın aldı. Bu, Trump âilesinin ilk büyük gayrimenkul satın alımıydı.

 Trump, MONTE CRİSTO'da üzerine otel inşa etmek istediği, daha sonraki tren istasyonunun yakınında bir arsa seçti, ancak bunu satın almak için dönüm başına 1000 dolarlık ücreti karşılayamadı.   Bunun yerine arazi üzerinde ALTIN PLASER talebinde bulundu. Halbuki arazi zaten Everett sakini Nicholas Rudebeck tarafından talep edilmişti ve hak onundu. Buna rağmen TRUMP’ın, parasını ödemeden arazi üzerinde özel maden hakları elde etmesine imkân tanındı.   O zamanlar Amerika Birleşik Devletleri Genel Tapu Dairesi'nin YOLSUZLUK yaptığı biliniyordu. Bu tür birden fazla HAKKA (!) sıklıkla izin veriliyordu.  Yerleştiricinin, TRUMP'a arazide herhangi bir yapı inşa etme hakkı vermemesine rağmen, yeni bir pansiyon inşa etmek ve onu DAİRY RESTAURANT'a benzer şekilde işletmek için hemen kereste satın aldı.   Hiçbir zaman karadan altın çıkarmaya çalışmadı. BLAİR, madencilik yaparken geceleri UYUYACAK BİR YERE ihtiyaç duydukları için TRUMP'ı "Madenciler Madencilik Yapıyor" olarak tanımladı. Temmuz 1894'te RUDEBECK araziyi şirketleştirmek için başvuruda bulundu ve kirayı tahsil etmesi için bir acente gönderdi. Görünüşe göre bu başarısız oldu çünkü MONTE CRİSTO halkı yasal unvanlara dikkat etmedi.   TRUMP nihayet araziyi Aralık 1894'te satın aldı.  Trump, Monte Cristo'dayken 1896'da 32'ye 5'lik bir farkla Sulh Hakimi olarak seçildi.   Yıllar süren madencilik, Monte Cristo'da bir zamanlar inanıldığı kadar çok altın ve gümüş bulunmadığını ortaya çıkarmıştı.  Ağustos 1894'te ROCKEFELLER, bölgedeki yatırımının çoğunu geri çekerek "Everett balonunun patlamasını" yarattı. 1896 baharında madencilerin çoğu MONTE CRİSTO'dan ayrılmıştı.   TRUMP, Monte Cristo'da para kazanan birkaç kişiden biri olmasına rağmen hem işçi sıkıntısından hem de işlerin azalmasından muzdaripti. Kuzey KANADA'nın YUKON kentindeki iki madenciye, kendisi adına hak iddia etmeleri karşılığında fon sağlayarak balonun patlamasına hazırlandı.   Temmuz 1897'de, altın yüklü teknelerin SAN FRANCİSCO ve SEATTLE'a ulaşmasının ardından “Klondike Altına Hücum” başladı. Binlerce kişi servet kazanma umuduyla bölgeye akın etti.  TRUMP birkaç hafta sonra Monte Cristo'daki mülklerinin çoğunu sattı ve SEATTLE'a geri döndü.   Trump, SEATTLE'da 207 CHERRY STREET'te yeni bir restoran açtı. İşler o kadar iyiydi ki ipoteği dört haftada ödedi. Bu arada, 7 Temmuz'da TRUMP'ın finanse ettiği iki madenci, KLONDİKE'nin bir kolu olan HUNKER CREEK'teki talep ve iddiasını üstlendi. İddiayı kaydetmek için 15 dolar harcadıktan sonra ertesi gün yarısını 400 dolara sattılar. Bir hafta sonra başka bir madenci onu 1.000 dolara sattı. Çok paralar kazandı. Trump 1898'in başlarında, YUKON'a kendisi gidecek kadar para kazanmıştı.                TRUMP'IN OTEL VE GENELEVLERİ   Blair'in anlatımına göre Trump, YUKON'a doğru yola çıktığında gerçek madencilik yapma planı yoktu.  Büyük ihtimalle, kötü şöhretli "Ölü At Yolu/ Dead Horse Trail"nu da içeren Beyaz Geçit/ WHİTE PASS rotasını geçmişti. Bu rotanın adı, sürücülerin taşıma hayvanlarını yol üzerinde ölünceye ve çürümeye bırakılıncaya kadar kırbaçlamalarından kaynaklanıyordu.   1898 baharında Trump ve Ernest LEVİN adlı başka bir madenci, yol boyunca bir çadır restoranı açtı. Blair, "Sık Tüketilen Bir Yemeğin Taze Kesilmiş, Çabuk Dondurulmuş At Olduğunu" yazıyor.   Mayıs 1898'de Trump ve Levin, DAWSON'a seyahat etmek için tekneler inşa eden maden arayıcılarıyla tanınan Britanya Kolumbiyası'ndaki BENNETT kasabasına taşındı.   Trump ve Levin, Bennett'te çadırlardan oluşan bir alanda KALİTELİ YEMEK, KONAKLAMA ve SEKS İMKÂNI SUNAN The Arctic Restaurant and Hotel/Arctic Restoran ve Otel'i açtı. The Arctic, başlangıçta bir çadırda bulunuyordu. Ancak otel ve restorana olan talep, iki katlı bir binayı işgal edinceye kadar sürdü.   Yukon Sun gazetesine gönderilen bir mektup The Arctic’işöyle anlatıyordu:   “Bekâr Erkekler İçin The ARCTİC, BENNETT'teki En İyi Restoran Olmasının Yanı Sıra Mükemmel Konaklama İmkânlarına da Sahiptir. Fakat Saygın Kadınlara Uyumak İçin Oraya Gitmelerini Hiç Tavsiye Etmem. Çünkü Kendi Bakış Açılarına Aykırı Şeyler Duymaları Muhtemeldir. Bu, Aynı Zamanda Kendi Cinslerinden Sapkınlar Tarafından da İfade Edilebilir Şeylerdir.”   The Arctic House, KLONDİKE'nin o bölgesindeki en büyük ve en gösterişli restoranlardan biriydi. Temel gıda maddesi olan at etinin yanı sıra taze meyve ve Dağ Tavuğu/Ptarmigan eti de sunuyordu.   The Arctic 24 saat açıktı. İçinde yataklar ve altın tozunu ölçen terazilerin de bulunduğu "Bayanlara Özel Odalar" reklamı yapılıyordu. Kuzey-Batı Atlı Polisinin yerel müfrezelerinin, ihtiyatlı bir şekilde yürütüldüğü sürece AHLÂKSIZLIĞA tolerans gösterdiği biliniyordu. - DEVAM EDECEK -