TRUMP'IN KALÇALARI VE FİLİSTİN SORUNUNDAKİ ALDATICI FİGÜRLER

KIR'ATIM GÜNCEL HABERLER (KIRATIM HABER) - KIR'ATIM GAZETESİ | 20.02.2025 - 13:16, Güncelleme: 20.02.2025 - 13:19
 

TRUMP'IN KALÇALARI VE FİLİSTİN SORUNUNDAKİ ALDATICI FİGÜRLER

ABD Başkanı TRUMP, dış politikayı gerçekliğe dayanmayan hayâlî algılara dayalı birçok aldatmacayla uygulamaya devam ediyor.
 Örneğin, Gazze Şeridi'ni satın alma konusunu gündeme getirdiğinde, onu satmak isteyen birinin olduğunu ve en iyi teklifi kendisinin sunduğunu varsayıyor.   Anavatanları büyük bir mülk gibi ele alma İLLÜZYONU bir yana, dünyayı kontrol etme yanılsaması onu, istediği her şeyi ele geçirebileceğine, başkalarının varlığını ve onların seçimlerini ortadan kaldırabileceğine inanmaya sürükler.   Konuşmalarında düzenli olarak bilgi yanılsamasını kullanıyor. Gerçeklerin özünü anlamak için yanlış inançlarına güveniyor ve durumun ayrıntılarını anlamaya çalışmıyor. Bu yüzden yanlış YARGILARDA bulunuyor ve bunları genelleştiriyor.   “Direnişin Elindeki Tüm Tutukluları Serbest Bırakmaması Halinde Cehennemin Kapılarını Açacağı” tehdidinde bulunduğu açıklamasında, DİRENİŞ ile Siyonist oluşum arasındaki altıncı takas anlaşması, TRUMP'a ‘Dünyanın Zihnindeki Gibi Olmadığını, DİRENİŞİN Koltuğunu Korumak İçin Kendisini Yatıştırmaya Çalışan Eski Bir Otorite Olmadığını’ gösterdi.   Nitekim geçen cumartesi günü yaptığı, tüm Siyonist tutukluları serbest bırakma TEHDİTLERİ de KARŞILIK bulmamış; DİRENİŞ, değişim sürecinin gerektirdikleri ve uluslararası arabuluculuk himayesinde her iki tarafın da anlaştığı şartlar doğrultusunda tercihini sürdürmüştür.   Filistin sorununu sona erdirme planında ve Trump'ın açıkladığı pozisyonlarda, yaygın olarak kullanılan bir başka bilişsel önyargı daha var:   “Bağlantı Yanılsaması.”   Bu yanılgı, hiçbir benzerliği olmayan, hatta ilişkisel boyutlarında bir abartı bile olmayan iki olayı birbirine bağlıyor. Yani "GAZZE'nin YOK Edildiği" ve "Gazze Şeridi'nde Yaşanabilir Yer Olmadığı" fikrini birbirine bağlıyor. Bu da, halkının orada kalmak istemediği ve bu nedenle HALKIN farklı ülkeler arasında dağıtılabileceği anlamına gelir.   Böylesine bir "Zihinsel Yanılsama" genellikle sahadaki gerçekleri görmezden gelir. İstediği fiyatı elde etmek için en yüksek fiyatı belirleyen yetenekli bir aracı gibi Trump, “Tıpkı Bir Zamanlar ABD Ordusunun Silahlarının Tehdidi Altında Binlerce Kızılderiliyi Tecrit Edilmiş Rezervasyonlara Taşımak İçin Trenlerin Hareket Etmesi Gibi, Sanki Mesele Kolay ve Basitmiş Gibi ALGI Oluşturarak, Gazze'deki İnsanları Yerinden Etme ve Ele Geçirme” fikrini savurdu.   Etrafındakiler Filistin meselesinin bundan daha karmaşık olduğunun farkındalar. O da konuyu Gazze'yi çevreleyen yöneticileri terörize etmek için gündeme getirdi. Bu yüzden Trump'ı tatmin edecek ve Filistin direnişini dışlayıp öfkesini kendilerinden uzaklaştıracak bir çözüm bulmak için acele ediyorlar. Siyonist oluşum tüm gücüyle buna son vermeyi zaten başaramadı.   TRUMP'ın açıklamalarının ayırt edici özelliklerinden biri de argümanlarında aşırı taraflılık kullanmasıdır.   "Ürdün ve Mısır Gazze'den insan kabul edecek" diye ısrarla tekrarlayıp durdu. "Bence Ürdün insan alacak. Evet, Gazzeli de alacak diye düşünüyorum." Ayrıca şunu ekledi: "Birilerinin bunu yapmayacaklarını söylediğini duydum ama yapacaklarını düşünüyorum. Yapacaklarına eminim."   Bu ifadeler, TRUMP'ın dünyaya sunduğu anlatıda kullandığı bilişsel önyargıların çeşitliliğini ve bunların düzenli varlığını gösterir. Ürdün ve Mısır'ın yerinden edilmeyi reddeden pozisyonlarını görmezden geliyor ve en önemlisi, Filistin halkına sanki onlar yokmuş gibi davranıyor.   Bu da, "Toprağı Olmayan Bir Halk İçin, Halkı Olmayan Bir Toprak" ya da Israel Zangwill tarafından dile getirilen "Filistin Halkı Olmayan Bir Ülkedir, Yahudiler Ülkesi Olmayan Bir Halktır" şeklindeki meşhur Siyonist anlayışının içgözlemidir.   Bu kavram, bir biçimde hemen hemen her yerleşimci kolonisinde yerli nüfusun silinmesini meşrulaştırmada ve yerli topraklara el koymanın "YASAL" ve "AHLÂKÎ" temelini oluşturmada önemli bir rol oynamıştır. Bu ilkeye göre, "MODERN" bir şekilde yönetilmeyen tüm topraklar sömürgeciler tarafından boş kabul edilir ve bu nedenle kapışılmaya da açıktır. ESASEN, ORADA İNSANLAR VARDIR AMA ÖNEMLİ VEYA DİKKATE DEĞER İNSANLAR YOKTUR.   Gerçeklerden bu sistematik sapma, ideolojik yanılsamalarını bölgenin sorunlarına dâhiyane bir çözüm olarak göstermesine neden oluyor. Sanki Filistin meselesi, burada doğru bilgi ve makul açıklamaların yerini alan fanatik İncil vizyonundan kaynaklanan bir kararla ortadan kaldırılıp yok edilebilirmiş gibi.   Sürekli devam eden bu simgesel şema aracılığıyla, birincil bilgileri sürekli çarpıtarak genel algılama ve anlama sürecini bozduğu için nesnel argümanlara başvurmaktan kaçınıp kara komediye daha yakın çözümler önermektedir.   TRUMP, patolojik aşırılıkla birlikte SİSTEMATİK YALAN SÖYLEME pratiği aracılığıyla kendisini bilişsel bir balonun içine hapsediyor ve gerçekliğin tek belirleyicisi haline geliyor.   Bu durum son zamanlarda yaptığı, Filistinliler olmadan "Ortadoğu'nun Rivierası haline gelebilecek" Gazze Şeridi'nin kontrolüne ilişkin emperyalist açıklamalarda da görüldüğü gibi, gerçekliğin yegâne belirleyicisi haline geliyor. Dolayısıyla bu absürtlük; bölgeyi alevlendirecek "GÜLÜNÇ" ve "SAÇMA" bir düşüncedir ve ‘diplomatik gerçeklerden’ tamamen kopmuş olan Kanada, Grönland veya Panama Kanalı'nın İLHAKINA ilişkin fikirlerinden daha az gülünç değildir.   TRUMP'ın siyâsî tavrını takip edenler, sunduğu reçetelerin kayda değer bir başarıya ulaşmadığını fark eder. Çünkü Trump, ilk döneminde kendisini cehennem ateşiyle tehdit ettikten sonra Kim Jong Un'dan hiçbir şey alamamış, ardından karşılıklı olarak "Âşık olduklarını" açıklamıştı.   AFGANİSTAN'a “TÜM BOMBALARIN ANASI”nı atıp TALİBAN'la barış görüşmelerine girdikten sonra hiçbir şey başaramadı. Saldırı emrini verip sonra İPTAL ettikten sonra İRAN'dan hiçbir şey alamadı.   Tüm bu cephelerde ne yapacağı belli olmayan ve beceriksiz bir insan olduğunu kanıtladı. Onun Filistin meselesini ‘Toplu Yerinden Etme Yoluyla Sona Erdirme’ planı, uluslararası politikadaki birikmiş başarısızlık geçmişi bağlamından sapmayacaktır. https://x.com/yusuf_metin46/status/1891804119784104349?s=48
ABD Başkanı TRUMP, dış politikayı gerçekliğe dayanmayan hayâlî algılara dayalı birçok aldatmacayla uygulamaya devam ediyor.

 Örneğin, Gazze Şeridi'ni satın alma konusunu gündeme getirdiğinde, onu satmak isteyen birinin olduğunu ve en iyi teklifi kendisinin sunduğunu varsayıyor.
  Anavatanları büyük bir mülk gibi ele alma İLLÜZYONU bir yana, dünyayı kontrol etme yanılsaması onu, istediği her şeyi ele geçirebileceğine, başkalarının varlığını ve onların seçimlerini ortadan kaldırabileceğine inanmaya sürükler.
  Konuşmalarında düzenli olarak bilgi yanılsamasını kullanıyor. Gerçeklerin özünü anlamak için yanlış inançlarına güveniyor ve durumun ayrıntılarını anlamaya çalışmıyor. Bu yüzden yanlış YARGILARDA bulunuyor ve bunları genelleştiriyor.
  “Direnişin Elindeki Tüm Tutukluları Serbest Bırakmaması Halinde Cehennemin Kapılarını Açacağı” tehdidinde bulunduğu açıklamasında, DİRENİŞ ile Siyonist oluşum arasındaki altıncı takas anlaşması, TRUMP'a ‘Dünyanın Zihnindeki Gibi Olmadığını, DİRENİŞİN Koltuğunu Korumak İçin Kendisini Yatıştırmaya Çalışan Eski Bir Otorite Olmadığını’ gösterdi.
  Nitekim geçen cumartesi günü yaptığı, tüm Siyonist tutukluları serbest bırakma TEHDİTLERİ de KARŞILIK bulmamış; DİRENİŞ, değişim sürecinin gerektirdikleri ve uluslararası arabuluculuk himayesinde her iki tarafın da anlaştığı şartlar doğrultusunda tercihini sürdürmüştür.
  Filistin sorununu sona erdirme planında ve Trump'ın açıkladığı pozisyonlarda, yaygın olarak kullanılan bir başka bilişsel önyargı daha var:
  “Bağlantı Yanılsaması.”
  Bu yanılgı, hiçbir benzerliği olmayan, hatta ilişkisel boyutlarında bir abartı bile olmayan iki olayı birbirine bağlıyor. Yani "GAZZE'nin YOK Edildiği" ve "Gazze Şeridi'nde Yaşanabilir Yer Olmadığı" fikrini birbirine bağlıyor. Bu da, halkının orada kalmak istemediği ve bu nedenle HALKIN farklı ülkeler arasında dağıtılabileceği anlamına gelir.
  Böylesine bir "Zihinsel Yanılsama" genellikle sahadaki gerçekleri görmezden gelir. İstediği fiyatı elde etmek için en yüksek fiyatı belirleyen yetenekli bir aracı gibi Trump, “Tıpkı Bir Zamanlar ABD Ordusunun Silahlarının Tehdidi Altında Binlerce Kızılderiliyi Tecrit Edilmiş Rezervasyonlara Taşımak İçin Trenlerin Hareket Etmesi Gibi, Sanki Mesele Kolay ve Basitmiş Gibi ALGI Oluşturarak, Gazze'deki İnsanları Yerinden Etme ve Ele Geçirme” fikrini savurdu.
  Etrafındakiler Filistin meselesinin bundan daha karmaşık olduğunun farkındalar. O da konuyu Gazze'yi çevreleyen yöneticileri terörize etmek için gündeme getirdi. Bu yüzden Trump'ı tatmin edecek ve Filistin direnişini dışlayıp öfkesini kendilerinden uzaklaştıracak bir çözüm bulmak için acele ediyorlar. Siyonist oluşum tüm gücüyle buna son vermeyi zaten başaramadı.
  TRUMP'ın açıklamalarının ayırt edici özelliklerinden biri de argümanlarında aşırı taraflılık kullanmasıdır.
  "Ürdün ve Mısır Gazze'den insan kabul edecek" diye ısrarla tekrarlayıp durdu. "Bence Ürdün insan alacak. Evet, Gazzeli de alacak diye düşünüyorum." Ayrıca şunu ekledi: "Birilerinin bunu yapmayacaklarını söylediğini duydum ama yapacaklarını düşünüyorum. Yapacaklarına eminim."
  Bu ifadeler, TRUMP'ın dünyaya sunduğu anlatıda kullandığı bilişsel önyargıların çeşitliliğini ve bunların düzenli varlığını gösterir. Ürdün ve Mısır'ın yerinden edilmeyi reddeden pozisyonlarını görmezden geliyor ve en önemlisi, Filistin halkına sanki onlar yokmuş gibi davranıyor.
  Bu da, "Toprağı Olmayan Bir Halk İçin, Halkı Olmayan Bir Toprak" ya da Israel Zangwill tarafından dile getirilen "Filistin Halkı Olmayan Bir Ülkedir, Yahudiler Ülkesi Olmayan Bir Halktır" şeklindeki meşhur Siyonist anlayışının içgözlemidir.
  Bu kavram, bir biçimde hemen hemen her yerleşimci kolonisinde yerli nüfusun silinmesini meşrulaştırmada ve yerli topraklara el koymanın "YASAL" ve "AHLÂKÎ" temelini oluşturmada önemli bir rol oynamıştır. Bu ilkeye göre, "MODERN" bir şekilde yönetilmeyen tüm topraklar sömürgeciler tarafından boş kabul edilir ve bu nedenle kapışılmaya da açıktır. ESASEN, ORADA İNSANLAR VARDIR AMA ÖNEMLİ VEYA DİKKATE DEĞER İNSANLAR YOKTUR.
  Gerçeklerden bu sistematik sapma, ideolojik yanılsamalarını bölgenin sorunlarına dâhiyane bir çözüm olarak göstermesine neden oluyor. Sanki Filistin meselesi, burada doğru bilgi ve makul açıklamaların yerini alan fanatik İncil vizyonundan kaynaklanan bir kararla ortadan kaldırılıp yok edilebilirmiş gibi.
  Sürekli devam eden bu simgesel şema aracılığıyla, birincil bilgileri sürekli çarpıtarak genel algılama ve anlama sürecini bozduğu için nesnel argümanlara başvurmaktan kaçınıp kara komediye daha yakın çözümler önermektedir.
  TRUMP, patolojik aşırılıkla birlikte SİSTEMATİK YALAN SÖYLEME pratiği aracılığıyla kendisini bilişsel bir balonun içine hapsediyor ve gerçekliğin tek belirleyicisi haline geliyor.
  Bu durum son zamanlarda yaptığı, Filistinliler olmadan "Ortadoğu'nun Rivierası haline gelebilecek" Gazze Şeridi'nin kontrolüne ilişkin emperyalist açıklamalarda da görüldüğü gibi, gerçekliğin yegâne belirleyicisi haline geliyor. Dolayısıyla bu absürtlük; bölgeyi alevlendirecek "GÜLÜNÇ" ve "SAÇMA" bir düşüncedir ve ‘diplomatik gerçeklerden’ tamamen kopmuş olan Kanada, Grönland veya Panama Kanalı'nın İLHAKINA ilişkin fikirlerinden daha az gülünç değildir.
  TRUMP'ın siyâsî tavrını takip edenler, sunduğu reçetelerin kayda değer bir başarıya ulaşmadığını fark eder. Çünkü Trump, ilk döneminde kendisini cehennem ateşiyle tehdit ettikten sonra Kim Jong Un'dan hiçbir şey alamamış, ardından karşılıklı olarak "Âşık olduklarını" açıklamıştı.
  AFGANİSTAN'a “TÜM BOMBALARIN ANASI”nı atıp TALİBAN'la barış görüşmelerine girdikten sonra hiçbir şey başaramadı. Saldırı emrini verip sonra İPTAL ettikten sonra İRAN'dan hiçbir şey alamadı.
  Tüm bu cephelerde ne yapacağı belli olmayan ve beceriksiz bir insan olduğunu kanıtladı. Onun Filistin meselesini ‘Toplu Yerinden Etme Yoluyla Sona Erdirme’ planı, uluslararası politikadaki birikmiş başarısızlık geçmişi bağlamından sapmayacaktır.

https://x.com/yusuf_metin46/status/1891804119784104349?s=48

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.