SÛRİYE VE GOLAN TEPELERİ PARÇALANMANIN EŞİĞİNDE

KIR'ATIM GÜNCEL HABERLER (KIRATIM HABER) - KIR'ATIM GAZETESİ | 23.07.2025 - 13:39, Güncelleme: 23.07.2025 - 13:39
 

SÛRİYE VE GOLAN TEPELERİ PARÇALANMANIN EŞİĞİNDE

İTsrâil'in SÛRİYE'deki DÜRZİ azınlığı destekleme bahanesiyle Şâm, Der’â ve Süveydâ'ya düzenlediği yoğun bombardıman, ülkenin yönetici eliti ve uluslararası destekçilerini şaşırtmış durumda.
Sûriye hükûmetinin İTsrâil ile müzakerelerinin zirve yaptığı bir dönemde gerçekleşen saldırılar, ŞÂM’daki yetkililerden gecikmeli de olsa tepki aldı.   En azından 14 yıllık SÛRİYEsavaşının başlangıcından bu yana yaşanan gelişmelerin uzun vadeli bağlamı dikkate alındığında, Siyonist yapının saldırıları kimseyi şaşırtmamalıydı. Bu rejimin Süveydâ krizine müdahalesi, Sûriye'yi bölmeyi ve nihayetinde bölgenin siyasi sınırlarını değiştirmeyi amaçlayan büyük bir Batı ve Siyonist senaryonun parçasıdır.   Bu stratejinin amacı, geçen yüzyılda İngiltere, Fransa ve Çarlık Rusyası tarafından bölünmüş olan Batı Asya'yı taksim ederek Siyonist hegemonya kurmaktır.   SÜVEYDÂ vilayetinde çatışmalar başladıktan ve hükûmet güçlerinin güneye gönderilmesinden sonra, İTsrâil Başbakanı Binyamin NETANYAHU, GOLAN TEPELERİ'nden DÜRZİ DAĞLARI'na kadar olan bölgeyi İTsrâil'in KIRMIZI ÇİZGİSİ olarak nitelendirdi. ŞÂM'ın askerî hamleler yapması ve güney SÛRİYE üzerinde egemenlik kurmasına izin vermeyeceğini söyledi.   ABD/İNGİLTERE’nin kuklası durumunda olan SİYONİST oluşumun bu tehlikeli tehdidi, rejim ile SÛRİYE hükûmeti arasında birkaç tur müzakerenin ardından ortaya çıktı. Bu müzakereler, geçici SÛRİYE hükûmetinin başkanı Ahmed el-ŞERA’nın İTsrâil ile bir anlaşmaya varmak ve ilişkileri normalleştirmek üzere olduğu izlenimini yaratmıştı.   SÛRİYE rejimi yetkililerine göre, İTsrâil ile bir ANLAŞMA olmadan yeni bir sistem kurmak ve ülkeyi kontrol etmek imkânsızdı. SİYONİST yapının yaygın saldırganlığı ve ortak düşmanlara yani İran ve Hizbullâh’a vurgu yapması karşısında sessiz kalmak da bu fikrin sürdürülmesiyle uyumluydu.   Öte yandan, Amerikalı yetkililer, İTsrâil'e güvenlik garantileri sağlamanın, bu rejimi tanımanın ve direniş eksenine karşı iş birliği yapmanın SÛRİYE'nin düğümünü çözeceği ve GOLAN'ın SÛRİYE üzerindeki hâkimiyetini sağlayacağı yanılsamasını da körüklemişlerdi.  Ancak bu basite indirgeyici anlayışın sorunu, SÛRİYE ve mıntıkayı BÖLMEYE yönelik Siyonist-Batı stratejisini ciddiye almamasıydı. ŞÂM ile ilişkileri normalleştirmek bir zamanlar İTsrâil için büyük bir arzuyken, bugün önceliği SÛRİYE'yi DİNİ VE ETNİK KİMLİKLER TEMELİNDE BÖLMEKTİR.   Nitekim BA’S rejiminin çöküşünün ardından İTsrâil, her yüz yılda bir tekrarlanamayacak kadar olağanüstü bir fırsatla karşı karşıya kaldı. Bir zamanlar dünya başkentlerinde, MISIR olmadan İTsrâil'le savaşmanın imkânsız olduğu, SÛRİYE olmadan da bu rejimle barışın mümkün olmayacağı söyleniyordu.   SÛRİYE, terörist İTsrâil'den dokuz kat daha büyük ve nüfûsu neredeyse üç kat daha fazla. SÛRİYEordusu güçlü ve İTsrâil için her zaman bir kabus oldu.   ESED'in ülkesinden kaçmasının ardından Siyonist kaçak yapı, BA’S rejiminin çöküşünün yarattığı boşluğu, SÛRİYE'yi bugünkü haline getirmek için tüm askerî ve güvenlik altyapısını bombalayarak yoğunlaştırdı. Savaş kabiliyetleri LÜBNÂN ordusu gibi hafif silahlara sahip bir polis gücü seviyesine düşürülen Sûriye Slahlı Kuvvetleri, ülkenin toprak bütünlüğünü artık koruyamıyor.   SÛRİYE kıyılarından güneye ve Kürt bölgelerine kadar uzanan güç boşluğu, etnik ve dini gerginlikler zirvedeyken, İTsrâil'in Sûriye'yi haritadan silme politikası izlememesi için hiçbir neden yok!   Ancak yeni Sûriye rejimi, Batı'nın polisi rolünü oynayarak ve İTsrâil ile bir anlaşmaya vararak dağılma tehlikesinin üstesinden gelebileceğine inanıyordu. Güney Sûriye'deki durum kontrolden çıkmış ve ateş Kürt bölgelerine yayılmışken, Colânî, dağılma projesinin tehlikeli derinliğini çok geç fark etti. Cuma günü de ilk kez Siyonistleri eleştirdi.   İTsrâil ve Batı'nın AZINLIK KARTINI sonuna kadar oynayacakları ve SÛRİYE'nin yeniden birleşmesine izin vermeyecekleri konusunda şüphe yoktur.   İTsril'in Bölgede SÖMÜRGECİ BİR VARLIK OLARAK Mevcudiyetini Sürdürebilmesi; “Hudutların Değişmesini, Batı Asya'nın Sürekli Olarak Birbirleriyle Çatışan ve Güçlere Bağımlı Olan Etnik ve Dini Kantonlara Bölünmesini” gerektiriyor.   İTsrâil, YAHUDİ IRK ÜSTÜNLÜĞÜ TEMELİNDE KURULMUŞTUR ve mezhepsel kimlik etrafında benzer oluşumların vücuda gelmesi, güvenliğini garanti altına alacaktır.   İşte bugün Güney Sûriye'de yaşanan senaryo, tıpkı Fransız sömürgeciliğinin 20. yüzyılın başlarında hazırladığı Dürzi Emirliği'nin kurulmasına benzer bir senaryodur.
İTsrâil'in SÛRİYE'deki DÜRZİ azınlığı destekleme bahanesiyle Şâm, Der’â ve Süveydâ'ya düzenlediği yoğun bombardıman, ülkenin yönetici eliti ve uluslararası destekçilerini şaşırtmış durumda.

Sûriye hükûmetinin İTsrâil ile müzakerelerinin zirve yaptığı bir dönemde gerçekleşen saldırılar, ŞÂM’daki yetkililerden gecikmeli de olsa tepki aldı.
  En azından 14 yıllık SÛRİYEsavaşının başlangıcından bu yana yaşanan gelişmelerin uzun vadeli bağlamı dikkate alındığında, Siyonist yapının saldırıları kimseyi şaşırtmamalıydı. Bu rejimin Süveydâ krizine müdahalesi, Sûriye'yi bölmeyi ve nihayetinde bölgenin siyasi sınırlarını değiştirmeyi amaçlayan büyük bir Batı ve Siyonist senaryonun parçasıdır.
  Bu stratejinin amacı, geçen yüzyılda İngiltere, Fransa ve Çarlık Rusyası tarafından bölünmüş olan Batı Asya'yı taksim ederek Siyonist hegemonya kurmaktır.
  SÜVEYDÂ vilayetinde çatışmalar başladıktan ve hükûmet güçlerinin güneye gönderilmesinden sonra, İTsrâil Başbakanı Binyamin NETANYAHU, GOLAN TEPELERİ'nden DÜRZİ DAĞLARI'na kadar olan bölgeyi İTsrâil'in KIRMIZI ÇİZGİSİ olarak nitelendirdi. ŞÂM'ın askerî hamleler yapması ve güney SÛRİYE üzerinde egemenlik kurmasına izin vermeyeceğini söyledi.
  ABD/İNGİLTERE’nin kuklası durumunda olan SİYONİST oluşumun bu tehlikeli tehdidi, rejim ile SÛRİYE hükûmeti arasında birkaç tur müzakerenin ardından ortaya çıktı. Bu müzakereler, geçici SÛRİYE hükûmetinin başkanı Ahmed el-ŞERA’nın İTsrâil ile bir anlaşmaya varmak ve ilişkileri normalleştirmek üzere olduğu izlenimini yaratmıştı.
  SÛRİYE rejimi yetkililerine göre, İTsrâil ile bir ANLAŞMA olmadan yeni bir sistem kurmak ve ülkeyi kontrol etmek imkânsızdı. SİYONİST yapının yaygın saldırganlığı ve ortak düşmanlara yani İran ve Hizbullâh’a vurgu yapması karşısında sessiz kalmak da bu fikrin sürdürülmesiyle uyumluydu.
  Öte yandan, Amerikalı yetkililer, İTsrâil'e güvenlik garantileri sağlamanın, bu rejimi tanımanın ve direniş eksenine karşı iş birliği yapmanın SÛRİYE'nin düğümünü çözeceği ve GOLAN'ın SÛRİYE üzerindeki hâkimiyetini sağlayacağı yanılsamasını da körüklemişlerdi.
 Ancak bu basite indirgeyici anlayışın sorunu, SÛRİYE ve mıntıkayı BÖLMEYE yönelik Siyonist-Batı stratejisini ciddiye almamasıydı. ŞÂM ile ilişkileri normalleştirmek bir zamanlar İTsrâil için büyük bir arzuyken, bugün önceliği SÛRİYE'yi DİNİ VE ETNİK KİMLİKLER TEMELİNDE BÖLMEKTİR.
  Nitekim BA’S rejiminin çöküşünün ardından İTsrâil, her yüz yılda bir tekrarlanamayacak kadar olağanüstü bir fırsatla karşı karşıya kaldı. Bir zamanlar dünya başkentlerinde, MISIR olmadan İTsrâil'le savaşmanın imkânsız olduğu, SÛRİYE olmadan da bu rejimle barışın mümkün olmayacağı söyleniyordu.
  SÛRİYE, terörist İTsrâil'den dokuz kat daha büyük ve nüfûsu neredeyse üç kat daha fazla. SÛRİYEordusu güçlü ve İTsrâil için her zaman bir kabus oldu.
  ESED'in ülkesinden kaçmasının ardından Siyonist kaçak yapı, BA’S rejiminin çöküşünün yarattığı boşluğu, SÛRİYE'yi bugünkü haline getirmek için tüm askerî ve güvenlik altyapısını bombalayarak yoğunlaştırdı. Savaş kabiliyetleri LÜBNÂN ordusu gibi hafif silahlara sahip bir polis gücü seviyesine düşürülen Sûriye Slahlı Kuvvetleri, ülkenin toprak bütünlüğünü artık koruyamıyor.
  SÛRİYE kıyılarından güneye ve Kürt bölgelerine kadar uzanan güç boşluğu, etnik ve dini gerginlikler zirvedeyken, İTsrâil'in Sûriye'yi haritadan silme politikası izlememesi için hiçbir neden yok!
  Ancak yeni Sûriye rejimi, Batı'nın polisi rolünü oynayarak ve İTsrâil ile bir anlaşmaya vararak dağılma tehlikesinin üstesinden gelebileceğine inanıyordu. Güney Sûriye'deki durum kontrolden çıkmış ve ateş Kürt bölgelerine yayılmışken, Colânî, dağılma projesinin tehlikeli derinliğini çok geç fark etti. Cuma günü de ilk kez Siyonistleri eleştirdi.
  İTsrâil ve Batı'nın AZINLIK KARTINI sonuna kadar oynayacakları ve SÛRİYE'nin yeniden birleşmesine izin vermeyecekleri konusunda şüphe yoktur.
  İTsril'in Bölgede SÖMÜRGECİ BİR VARLIK OLARAK Mevcudiyetini Sürdürebilmesi; “Hudutların Değişmesini, Batı Asya'nın Sürekli Olarak Birbirleriyle Çatışan ve Güçlere Bağımlı Olan Etnik ve Dini Kantonlara Bölünmesini” gerektiriyor.
  İTsrâil, YAHUDİ IRK ÜSTÜNLÜĞÜ TEMELİNDE KURULMUŞTUR ve mezhepsel kimlik etrafında benzer oluşumların vücuda gelmesi, güvenliğini garanti altına alacaktır.
  İşte bugün Güney Sûriye'de yaşanan senaryo, tıpkı Fransız sömürgeciliğinin 20. yüzyılın başlarında hazırladığı Dürzi Emirliği'nin kurulmasına benzer bir senaryodur.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.