KAPİTALİZM NASIL ÖLDÜRÜR?

Kapitalizm, ferdin ölümünde çeşitli şekillerde bir etken olabilir.

 Yeterli yiyecek veya barınak bulamamak ve yetersiz beslenme veya MARUZİYETTEN ölmek kadar basit olabilir. Ya da biraz daha sinsi olabilir. Kapitalizm veya bazen onun dışındaki herhangi bir sisteme duyulan korku, dünyada vasat sağlık hizmetleri için astronomik miktarlar ödemeye devam etmesini sağlayan kültürel güçtür. Kapitalizm yükseköğrenimi hem ayrıcalıklı hem de pahalı tutar. Ayrıca insanları aşırı çalıştırır, düşük ücretlendirir ve örgütlenip topluluklarıyla etkileşime girmek için çok yıpratır. Kapitalizm, insanların yoksulluk içinde yaşamasını ve ölmesini sağlayan şeydir. Gelir eşitsizliği yalnızca gelirle ilgili değildir. En düşük gelire sahip kişilerin ortalama hayat beklentisi, en yüksek gelire sahip olanlardan altı buçuk yıl daha düşüktür. Bu, hayat kalitesini tartışmaya başlamadan önce bile böyledir. “EY İMAN EDENLER! Haham ve Râhiplerden Pek Çoğu Halkın Mallarını Haksız Yollarla Yemekte ve İnsanları ALLÂH Yolundan Alıkoymaktadırlar…” (TEVBE: 34) Kapitalizmin Bununla İlgisi Nedir? Mevcut ekonomik sisteme özellikle düşkünseniz, kendinizi savunmacı hissedebilirsiniz. Ancak kapitalizm, bizi buraya getiren bozuk eski arabanın geri kalanını çalıştıran bir motordur. Kapitalizm; “Belirli İnsanların Hayatlarının Diğerlerinden Daha Değerli Olduğuna Karar Verdiğimiz Bağlamdır.” Kapitalizm; “Bazı insanların âilelerinin daha fazla kaynağımızı kendileri için biriktirmesi nedeniyle diğerlerinden daha uzun, daha konforlu hayatlar yaşamasının sorun olmadığını” söyler. Çünkü onların daha fazla SERMAYESİ vardır. Kapitalizm büyüme ve servet birikimini teşvik eder. Birçok insan bu konuda bundan hoşlanır. Ancak bunun; insan maliyeti ne olursa olsun PRATİKTE NASIL GERÇEKLEŞTİĞİNİ, bir avuç aşırı zengin insanın MÜMKÜN OLDUĞUNCA ÇOK KAYNAĞI BİRİKTİRMEYE "teşvik edilmesi" olarak görüyoruz. Kapitalizm her zaman daha fazla kâr talep eder, bu da masrafların azaltılmasına, ücretlerin düşürülmesine ve VAR OLMAYAN faydalara yol açar. Kapitalizm çalışanları hafife alır, ürettikleri değer üzerinden çalışır. Fakat onları verimli bir şekilde üretmeye devam etmelerine yetecek kadar asla değerlendirmez. Bu Saydıklarımızın Çoğu Dünyada İki Nedenden Dolayı Kontrol Edilmiyor: BİRİNCİSİ, değişimi doğrudan etkileyebilecek pek çok politikacı pastadan yeterince pay alıyor ve bu konuda yaygara koparmıyor. İKİNCİSİ, ortalama bir insan, milyarderlerin ne kadar paraya sahip olduğunu tam olarak kavrayamaz. Kavramsal olarak anlıyoruz ama bağlamsal olarak değil. Birine bir milyon saniyenin 12 günden biraz daha azına denk geldiğini, 1 milyar saniyenin ise 31 yıla denk geldiğini söylediğinizde nasıl aklının uçtuğunu izleyin! İnsanlar Hâlâ Sokaklarda Uyurken Milyarder Olmamalı Gerçekten de bu VURGU sağduyu gibi görünüyor. Evsizlik ve yetersiz beslenmenin neden olduğu acı ve ölümleri önlemek için gereken tüm kaynaklara sahip olduğumuz, ancak bunu yapmayarak bir süper zengin adamın uzaya küçük bir keyif gezisi yapmasını tercih ettiğimiz bir dünyada, bir şeylerin kökten değişmesi gerekiyor. Her milyarderin insanlıklarıyla yeniden bağlantı kurması ve diğer insanlarla yeterince EMPATİ kurarak servetlerini gönüllü olarak daha âdil bir şekilde yeniden dağıtması harika olurdu. Ancak bu henüz gerçekleşmedi ve çalışmalar bunun gerçekleşmesinin pek muhtemel olmadığını gösteriyor. Kapitalizm yavaş yavaş ama emin adımlarla bizi yerel topluluğumuzdan, geçinme ücretlerimizden, uygun fiyatlı konutlarımızdan, sağlık hizmetlerinden ve eğitimlerimizden mahrum etti. Ancak Sömürücü Kompradorun Sonu ŞUDUR: “Malının Kendisini Sonsuza Dek Yaşatacağını Zanneder. Hayır! Öyle Zannetmesin! Mutlaka O HUTAME’ye Atılacaktır.” (ZÜMER: 3-4)